Kazlıçeşme Sanat Merkezi’nin tarihi atmosferinde , Elisa Zonaro’nun fotoğrafları etkileyici bir sergi ile İstanbullularla buluştu.
Son saray ressamı Fausto Zonaro’nun eşi ve aynı zamanda fotoğraf sanatçısı olan Elisa Zonaro, Osmanlı döneminin görkemli başkenti İstanbul’u sanatseverlerin gözünde yeniden canlandırıyor. 1 Kasım 2024’te açılan ve 31 Ocak 2025’e kadar ziyarete açık olacak sergi, hem eski İstanbul’un günlük yaşamını hem de şehrin bir asır önceki halini gün yüzüne çıkarıyor
Fausto ve Elisa Zonaro’nun Sanat Yolculuğu
Fausto Zonaro, Sultan II. Abdülhamid’in saray ressamı olarak İstanbul’da unutulmaz eserler ortaya koymuş bir sanatçı. Eşi Elisabetta Pante, yalnızca onun hayat arkadaşı değil, aynı zamanda yetenekli bir fotoğrafçı olarak bu süreçte önemli bir destekçisidir. Elisa Zonaro’nun fotoğrafları, Fausto’nun tablolarında ilham kaynağı olmuş ve çift, sanatla dolu bir yaşamı birlikte inşa etmiştir. Elisa’nın fotoğrafları, Fausto’nun fırçasıyla İstanbul’a dair anıları ölümsüzleştirir. Elisa’nın kadrajında ise gündelik yaşam, mimari detaylar, şehir manzaraları ve pek de görmeye alışık olmadığımız kadın fotoğrafları girer.
Elisa sadece Fausto’nun eserlerinin sahnelerini oluşturmakla kalmaz, biten tabloların da fotoğraflarını da çekerek arşiv oluşturmuş olur. Bu fotoğrafları Avrupa’daki dergilere göndererek orada haber yapılmasını sağlar. Bunlar arasında Die Illustrierte Zeitung, Barcelona Comica gibi dergiler de vardır. Elisa’nın bu fotoğrafları özel bir teknik olan platin baskı ile çoğaltır ve bir albüm oluşturur. Hazırladığı özel bir albüm İtalya Kralı Umberto’ya hediye olarak takdim edilir.Bu çalışmanın karşılığında kraliçe de Elisa’yı değerli bir mücevherle ödüllendirir.
Saray Ressamlığına Giden Yol
Zonaro, İstanbul’a yerleştikten sonra şehrin sokaklarını, insanlarını ve gündelik yaşamını resmetmeye başlar. Bu eserleriyle kısa sürede dikkat çeker ve dönemin entelektüel çevreleriyle bağlantılar kurar. Özellikle Sultan II. Abdülhamid’in özel yaveri Celal Esad’ın tavsiyesiyle saraydan resim siparişleri almaya başlar. 1896 yılında “Ertuğrul Süvari Alayı’nın Galata Köprüsü’nden Geçişi” adlı tablosunu saraya sunar. Bu eser, Sultan II. Abdülhamid tarafından beğenilir ve Zonaro, Mecidiye Nişanı ile ödüllendirilerek “Ressam-ı Hazret-i Şehriyari” yani Saray Ressamı unvanını alır.
Elisa’da Sultan Abdülhamid’in Dikkatini Çeker
Elisabetta’nın çalışmaları, teknik bilgisi ve çarpıcı kareleri yanında fotoğrafın bir sanat ürünü kullanılması ve çoğaltılmasında oynadığı rol bakımından da çok önemlidir. O’nun bu çalışmalarını Sultan Abdülhamid de duyar ve görmek ister. O da Abdülhamid’i haremi için iki çiçek fotoğrafını ipek üzerine bastırarak bunlardan iki yastık yaptırır. Sultan Abdülhamid bu çalışması karşılığında kendisini ikinci dereceden Şevkat Nişanıyla ödüllendirir. Elmaslarla bezenmiş bu nişan onu Avrupalı büyükelçilerin eşleriyle aynı seviyeye getirir.
Sultan II. Abüdlhamid’in sanata olan merakı kadar doğaya ve çiçeklere olan sevgisini iyi bilen Elisa, çiçek buketleri fotoğrafları hazırlayarak saraya takdim eder. Bunun karşılığında da Sanayi Madalyasıyla ödüllendirilir.
Akaretler’deki Ev ve Atölyesi
Elisa ve Fausto Zonaro çifti 1898 yılında Sultan Abdülhamid’in kendilerine tahsis ettiği, Akaretler’deki 2500 metre karelik geniş bir konuta taşınırlar. Mimar Sarkis Balyan’ın eseri olan Akaretler Sıraevler, dönemin önemli yapılarından biridir. Zonaro’nun evi, sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda bir sanat merkezi haline gelir. Burada hem eser üretir hem de eğitimler verir. Atölyesinde Celal Esad gibi isimlere dersler verdiği bilinmektedir.
Sanatsal Bakış ve Estetik
Elisa Zonaro’nun fotoğrafları, dönemin fotoğrafçılık tekniklerini yansıtmasının ötesinde, güçlü bir sanatsal bakış açısı taşıyor. Kompozisyonlarında denge, ışık-gölge ilişkisi ve detaylara gösterdiği özen en dikkat çekici noktalar . Sanat tarihçileri, Elisa’nın eserlerini, belgesel fotoğrafçılık ve sanatsal anlatım arasında bir köprü olarak değerlendirir.
Zonaro çiftinin eserleri , yalnızca tarihi bir kayıt olmaktan öte, İstanbul ve dönemin kültürel zenginliğini ve çeşitliliğini anlamak için de önemli bir tarihi kaynak niteliğinde.. Sergi, bu yönüyle, İstanbul’un tarihi mekan ve olaylarını, sokak hayatını, kadınlarını ve Elisa Zonaro’nun sanatını keşfetmek isteyenler için derinlikli bir yolculuk niteliğinde.