Eğitimci, yazar, girişimci, yayıncı, yönetici Erhan Erken ile çalışma hayatı, dünü, bugünü ve yarını ve yakın zaman önce hizmete açtığı 'Kariye' müessesesi üzerine bir e-sohbet gerçekleştirdik.

Merhaba Erhan Bey, 'Şimdiki zamanda neler yapıyorsunuz?' suali özelinde açılacak bir parantez ile hasbihalimize başlayalım dilerseniz;

2018 Yılı Şubat ayına kadar uzun bir dönem TRT`ye program yapımcılığı ve dijital mecrada bazı haber ve kültür sitelerinin yöneticiliğini yapmaktaydım. Kuzey Haber Ajansının TRT`deki programları sonlandırıldı, o sebepten faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldık. Sitelerimizi de Bilimevi A.Ş`ye devretmiştik. Bu süreçleri erhanerken.com adlı kendi sayfamda uzun uzun anlatmıştım. Aktif olarak yayıncılık çalışmalarına ara vermekle birlikte İTO`da yayıncıları ve matbaaları temsilen bulunduğum Meclis üyeliği görevim devam ediyordu. Aynı zamanda yayıncılık alanında çalışmalar yapan Basın Yayın Birliği ve Basın Yayın Meslek Birliği adlı derneklerin İstişare heyetlerindeki çalışmalarımızı da sürdürdüm. Bu gönüllü görevlerimiz hâlâ devam ediyor.

2018 başından bu ana kadar geçen sürede Medipol Ü niversitesi`ndeki doktora çalışmam ve birkaçdönem süren ders vermelerim beni keyifli bir uğraşın içine sokmuş oldu. İlave olarak 2020 Mart ayından sonra başlayan salgın dönemi, herkeste olduğu gibi bizde de hayatımızı adeta yeniden değerlendirme imkânı verdi. Karantina günlerinde bolca tefekkür etmeye çalıştık.

`height=

Kariye Kitap/Hediye

Bu dönemde kendime yeni bir ofis yeri aramaya başladım. Gerçi bahsi geçen dönemde Şişmanoğlu ailesinden dostlarımızın bürosunda misafir olarak çok güzel günler geçiriyordum. Ama yine de bir tarafıyla yayın ve kültür hayatıyla bağlantılı bazı girişimler yapmayı düşünüyordum. Derken, Kariye Camii`nin yakınlarında kendimize göre bir büro bulduk ve yaz aylarında onu hazırlamaya başladık. Ekim ayı başından itibaren de Kariye Kitap/Hediye adıyla yeni bir ofis ve yeni bir girişim ortaya çıkmaya başladı

Çalışma hayatınızda Ajans (Es Ajans-Fes Ajans) hizmetleri, matbaacılık-yayıncılık çalışmaları (Erken Ambalaj, Kartoncu A.Ş., Bizim Zarf) eğitim faaliyetleri (Elif Yuva, Bayram Yuva, Bayrampaşa Bilgi Merkezi, Ebsad Bilgi Evleri), Kuzey Haber Ajansı (Haber programları, belgeseller, yapımcılık, TRT Mercan Stüdyoları işletmeciliği), dijital yayıncılık (Dünya Bülteni, Dünya Bizim, Son Devir, Caf Caf, Püfterem), STK çalışmaları (İTO BYV, BİSAV, MÜ SİAD), yöneticilik (İTÜ CÜ ) ve üniversite hocalığı (Medipol Ü niversitesi) gibi alanlarda faaliyet içinde bulundunuz. Eksiklerim varsa tamamlayınız lütfen; Her birini icmali olarak değerlendirecek olursanız neler söylemek istersiniz?

1982 Yılında ilk olarak Es Ajans ile başladığımız ticari faaliyetlerimiz sizin de belirttiğiniz gibi reklam, matbaa, ambalaj, basılı, görsel ve dijital yayın gibi alanlarda farklı isimlerle bu güne kadar geldi. 1997 yılından bugüne kadar iTO`da bu bahsettiğim alanlarda sektörün temsilcisi olarak yer almaya devam ediyorum. Gönüllü olarak da eğitim ve kültür hayatı içinde bir çok müessesede kurucu, başkan, yönetim kurulu üyesi ve üye olarak hizmet etmeye çalıştım. Ömür çok hızlı geçiyor. Allah (cc) tarafından bize emanet olarak bahşedilen bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmek durumundayız. İnşallah değerlendirmeyi becerebilmişizdir. Onu da takdir edecek olan bize bu ömrü  ve zamanı bahşeden olacaktır. Dua edelim de inşallah vakti geldiğinde yüzümüz ak olarak emaneti teslim edelim.

Tüm çalışmalarınız bir şekilde gelip girişimciliğe dayanıyor. Günün sonunda muhataplarınıza, çevrenize, bu alanda ders verdiğiniz üniversite öğrencilerinize girişimciliği ne kadar/hangi şartlarda tavsiye ediyorsunuz? 

Girişimcilik üzerine ciltlerle kitaplar yazılmış, saatler boyu dersler ve konferanslar verilmiştir. 

Erhan Erken: Girişimcilik etkin olma halidir.

`height=

Ben kendi kelimelerimle özet olarak girişimciliği etkin olma hali olarak tanımlamaya çalışırım. Girişimci bir işin, bir vazifenin kendisine verilmesini beklemez. Bir işin yapılmasını önemli ve gerekli görürse onun üzerine gider ve kendini bu konuda ehil görüyorsa onu yapmaya veya yaptırmaya çalışır. Bu etkin olma halini gerçekleştirmeye çalışırken de belli şeylere dikkat eder. Kendini ve kabiliyetlerini iyi tartar (ben buna önce kendinin swot analizini iyi yapmaya gayret eder/etmelidir diyorum), iş veya faaliyet yapacağı zemini iyi etüt eder, bulunduğu sektörün, mecranın, şehrin, ülkenin ve dünyanın konjonktürünü iyi tahlil eder/etmelidir. Tabii bu bahsettiğim karar öncesi ve karar sonrasında daha bir çok alt nokta da var ama burada bu kadar detaya girmek belki pek doğru olmaz. Sonuçta girişimci karar noktasına gelince Allah`ın izni ile besmele çeker işe girişir. 

Bir de mühim olan bir husus da şudur ki girişimci kişi yapacağı işi hayatta var oluş gayesine uygun bir çerçeve içine oturtabilmeye gayret etmelidir. Hayatının gayesini sağlam bir zemine oturtan kişinin inşallah yapacağı işlerin sonuçları da hayırlara vesile olur diye inanırız.

Girişimcilik kolay değildir, risklidir, garantisi yoktur. Ama zevklidir. Sıra dışı işler, zaman içinde, tarihi süreçte iz bırakan işler hep belli girişimlerden sonra başlamıştır. Rutini devam ettirmek de önemlidir ama bazıları rutin dışı işler yapmalıdır ki gelişme ve yenilenme ortaya çıksın.

Ben bu güne kadar daima girişimciliği teşvik etmişimdir. Fakat ülkemizde girişimciliğin çok daha büyük tehlikeleri bünyesinde barındırdığına da daima dikkat çekmişimdir.

Hatıralarınızı yazıyor musunuz? Bunları yayınlamayı düşünüyor musunuz?

Bu aralar belki de yaşımızın belli bir noktaya gelmesi ile alakalı mıdır bilmiyorum ama hayatımızın içinde hatırlayabildiğimiz önemli bölümleri kaleme almakta olduğumuz bir çalışmamız var ve son safhalarına vardı. İnşallah hazır olunca yayınlanır diye düşünüyorum. Kısmet bakalım..

2016 yılının sonlarında yapımcılığını üstlendiğiniz Devriâlem kültür sanat programı tv ekranlarından yayından kaldırıldığından 'Devriâlemden Sessiz veda!' başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Türk televizyonlarının uluslararası tek kültür sanat programı olma özelliğini haiz olan Devriâlem, TV ekranlarına 'elveda' derken, bu sessiz vedaı ne hikmetse bizden başka duyan, işiten, gören, dillendiren hiçkimse olmamıştı.  Oysa Devriâlem, münevverler için, bu toprağa ve coğrafyaya gönül vermiş entelektüeller için hamle çapında işler yapıyor insanımızın dünyanın dört bir yanının kültür-sanat gündeminden haberdar olmasını temin ediyordu. Kültür sanat, toplumların tutunduğu daldır.  Kültür sanat, tarih gibi, milletlerin yurdudur.  Milletler ve dahi medeniyetler kültür-sanat değer ve eserlerinin üzerine inşa edilir.  Bu cümleden olarak sanat ve kültür, coğrafya kadar önemlidir.  Medeniyetimizden Mimar Sinan`ı, Itri`yi, Piri Reis`i, Matrakçı Nasuh`u, Şeyh Hamdullah`ı, Molla Fenari`yi, Baba Nakkaş`ı, Taşköprülüzade`yi, Hoca Ali Rıza`yı çekip alırsanız geriye ruhsuz bir mimari, şuursuz bir musiki, amelsiz bir ilim, ahenksiz bir sanat yığını kalır.

`height=

Devriâlem programı özelinde günden güne kaybettiğimiz kültür sanat zemin ve vizyonu için neler söylemek istersiniz?

Devrialem hakikaten severek hazırladığımız bir programdı. Dünyanın farklı köşelerinden kültür ve sanat haberleri veriyorduk. Kendi medeniyet havzamızın içerisinde vuku bulan hadiseleri, etkinlikleri hazırlayıp yayınlıyorduk. Sona erdirilmesine üzülmüştüm. Demek kısmet bu kadarmış. Bizden evvelki nesillerin arzın farklı köşelerine bıraktıkları izleri belli bir çerçeve içinde sunabilmek onları izleyen insanlara bir zamanlar ceddimizin ulaştığı ufku gösterebilmek açısından çok önemliydi. Bu gözlemleme bugün için onlardan daha yararlı işler nasıl yapılabilir diye belli bir hedef de verecek nitelikteydi. İnşallah bundan sonraki dönemde yayın organları bu tür porgramları daha fazla yaparlar diye ümit etmekteyim.

Şimdi, Kariye`yi kültür-sanat girişimciliğinizi konuşma zamanı; Kariye Kitap/Hediye müessesesi nasıl ve hangi ihtiyaca binaen teşekkül etti? 

Son dönemlerde Fatih`te Edirnekapı civarında Kariye Camii`nin yakınlarında bir küçük dükkânda yeni bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Öncelikle kendimize bir ofis oluşturabilme, eşimizle dostumuzla daha hoş bir mekânda bir arada olabilme gayesiyle yola çıktık. Tabii mevcut salgın dönemi ilk etapta bizim için önemli bazı kısıtlamalar getiriyor. İnşallah bu salgın dönemi biterse bu hedefimize daha iyi ulaşabileceğiz diye umuyoruz..

Ofisin yanında yeni tür bir girişimi de işin içine dâhil etmeye niyetlendik. Yıllardır elimizde biriken kitapların ve dergilerin bir bölümünü yeni mekanımıza taşıdık. Çevremizden de ellerinde bulunan bu tarz kitap, dergi ve basılı malzemelerden bizim konseptimize uygun olanlarını talep etmeye başladık. Tüm bu birikenleri de öncelikle bu amaçla kurulmuş olan siteler ve diğer dijital mecralardan satışa sunmaya giriştik. İnşallah bir yandan toplayıp diğer yandan da bu eserlere ihtiyaçduyan insanlara bunları ulaştırmayı hedefliyoruz. Öncelikle nadirkitap.com da bu birikimleri sergilemeye başladık. Zamanla inşallah başka alanları da değerlendireceğiz. Tüm bu ikinci el kaynakları satışa sunmuyoruz. Bazılarını da elimizde tutacağız ve mekânımıza gelenler ve ilgi duyanlara onları burada takdim edeceğiz, göstereceğiz belki de beraberce üzerlerinde mütalaalar yapabileceğiz. (Tabii bu konu ile ilgili mevcut pandemi döneminin bitmesini bekleyeceğiz inşallah.)

İnşallah; Geleneksel sanatlarla ilgili eserlerin sanatkârın elinden, kamış kaleminden, mürekkebinden, teknesinden mekânınıza nasıl bir döngüden geçerek ulaşıyor?

Burada ayrıca gelenekli sanatlarımız başta olmak üzere hediyelik malzemeler oluşturup insanlara sunmayı hedefliyoruz. Çağdaş hattatlara çeşitli konularda yazılar ısmarlıyoruz. Onların bir bölümünün etrafını uygun ebrularla süslüyor ve çerçeveletiyoruz. Bazılarını da sadece paspartu ile zenginleştiriyoruz. Farklı boyutlarda levhalar ortaya çıkmaya başladı. Katı` sanatından, farklı boylarda ebrulardan da çerçeveler yaptırıyoruz. Seramik sanatçılarının çeşitli modellerde yaptıkları eserleri, güzel tezhip örneklerini de bulundurmaya çalışıyoruz.

Henüz her arzu ettiğimizi istediğimiz boyutta tamamlayamadık ama bu yolda yürüyüşe başladık.

Ayrıca son dönemlerde çeşitli ikinci el veya antika pazarlarını da dolaşıyoruz. Özellikle hanımım Fatma hanım da ciddi bir gayret gösteriyor ve gittiği yerlerden bizim konsepte uygun hediyelik olabilecek tarzda materyelleri temin ediyor ve onları da mekânımızda görücüye çıkarıyoruz. 

Tablolar, efemera ürünleri ve antika eşyalar;

Şimdiden çeşitli tablolar, haritalar, farklı boyutta kısmen antika eşyalar, tabaklar, fincanlar, el işçiliği ürünler tezgâhta yerini almaya başladı. 

Bir de tesbih konusunda çalışmalara başladık. Bu alan başlı başına bir ihtisas konusu. Her boyutuyla bu alanda var olmak kolay değil. Hediyelik olabilecek çerçevede güvendiğimiz bir kaçustanınn örneklerini de dükkânımızda sergilemeyi hedefliyoruz. Zaman içinde başka kalemler de burada yer bulacak diye düşünüyoruz..

Müessesenizin alametifarikası nedir/ne olacaktır?

Müessesimizin isminin ilk önce DÜ NDEN BUGÜ NE diye düşünmüştük. Geçmişten günümüze kendimizde ve çevremizde oluşan bilgi ve kültürel malzeme ile ilgili birikimi burada bir tür harman edelim diye hedeflemiştik. 

Dünden bugüne;

Yarın bizim olmadığı için ismini dünden yarına diye koymadık. Ancak bize bahşedilen zaman bugünkü yaşadığımız an olduğu için ismi dünden bugüne ile sınırlandırdık. Yarın bize verilirse inşallah bu hizmetler yarın da devam edecektir. İsmimiz bu noktadan hareketle KARİYE KİTAP/HEDİYE- DÜ NDEN BUGÜ NE olarak netleşti.

Mekânımızda hem kitap, hem hediyelik, hem kültürel bir atmosfer hem de muhabbet bir arada olacak inşallah diye düşünüyoruz.

İnşallah Erhan Bey. İlginiz için teşekkür ediyoruz. İttifak Gazetesi camiası olarak müessesenizin hayır ve bereketlere kapılar aralamasını temenni ediyoruz.