Tarihi yapıların yeniden işlevlendirilerek topluma kazandırılması ve kültürel özelliklerinin muhafazası günümüzde önemini artıran bir konu. Giderek modernleşen ve dinamikleşen sergileme anlayışının tarihi yapılara entegre edildiği çalışmalara dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkça rastlamaya başladık. Bu anlayışla hayata geçirilen ‘Tate Modern’ Londra’nın en ünlü müzelerinden biri. Ulusal galeri ve British Museum‘dan sonra özellikle modern sanat severlerin mutlaka görmesi gereken Tate Modern, 1981’den beri atıl duran Londra’da ki Banskide Elektrik Santrali 2000 yılında Tate Modern olarak kullanılmaya başlandı. 1897'de inşa edilen ana bina ‘Britanya Güzel Sanatları Millî Galerisi’ (National Gallery of British Art) ; Elizabeth dönemi portrelerinden çağdaş sanata, Britanya asıllı sanatçılardan, batı dünyasının modern sanat eserlerine kadar çok fazla tarz ve çeşitte esere ev sahipliği yapıyordu. Yıllar içinde yer sıkıntısı yaşamaya başlayan müze, uzun bir hazırlık sürecinden sonra Bankside Elektrik santrali binasına taşındı. Dünyada modern sanat müzeleri arasında en çok ziyaret edilen müze haline geldi.
Ülkemizde ise yeniden işlevlendirilerek kullanıma açılan yapılardan biri de Eyüp’te bulunan Feshâne-i Amire binasıdır. II. Mahmud tarafından ordunun ve halkın fes ihtiyacını karşılamak üzere kurulur. Ülkemizin gerçek anlamda ilk tekstil sanayi kuruluşu olan Feshâne , 1916 yılında genişletilerek dokuma sanayiinin de en büyük kuruluşu haline gelir. Hereke Kumaş Fabrikası ile birlikte devletin toplam dokuma üretiminin yarısını sağlamaktadır. 1925’te çıkarılan özel bir kanunla Türkiye’de fes giyiminin yasak edilmesi üzerine fes üretimi durdurulur. 1937’de Sümerbank bünyesine girerek faaliyete devam eder. 1953 yılında hala aktif olan yapı, Haliç tarafından gelen su problemi yüzünden zarar görmeye başlar ve harap hale gelir. 1986’ da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Haliç ve çevresini düzenleme projesi kapsamında tamamen boşaltılır. 2023 yılına geldiğimizde , uzun ve zorlu bir restorasyon süreci sonrasında kültür sanat merkezi olarak Artistanbul Feshane adıyla yeniden açılır
Bu günlerde ,200 yıllık tarihiyle simgesel değeri oldukça yüksek olan Feshâne-i Amire, dünyanın en önemli modern sanat müzelerinden biri olan Britanyalı Tate’e ev sahipliği yapıyor. “The Dynamic Eye: Beyond Op and Kinetic Art”/ “Dinamik Göz: Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde” sergisinde 21 ülkeden 57 sanatçının 95 eseri yer alıyor.
Daha önce Portekiz’in Porto şehrinde Atkinson Müzesi’nde ve Çin’in Şangay şehrinde Pudong Sanat Müzesi’nde sergilenen eserlerin üçüncü adresi İstanbul. Eserlere baktığımızda 20. yy sanatını görüyoruz. Kinetik Art ve Optik Art . Görsel algı ve izleyici deneyimi konusunda birbirlerinden etkilenir bu iki akım. Optik-Sanat” ya da kısaca ‘Op Art’, “görsel yanılsama ve hareket illüzyonu yaratma amacıyla oluşan bir avangart sanat hareketidir. 1960’lı yıllarda ortaya çıkan bu akım, soyut sanatın sınırlarını titizlikle keşfetmiş ve izleyicinin görsel tecrübesini düşünce ve algısal derinlikle sarsıcı bir şekilde dönüştürmüştür” . diyerek tanımlamıştır Francis Picabia. Geometrik formların ve endüstriyel malzemelerin kullanıldığı sergide, hareketin de vurgulandığı çok fazla esere de rastlıyoruz.
Koleksiyonda bazı yapıtların birbirlerine zıt özelliklerde olması dikkat çekici bu da zaten ‘op art’ ile ‘kinetik art’ anlayışındaki nüans. Op art; optik illüzyonlar ve görsel desenlerle birlikte statik bir kompozisyon içinde hareket duygusu oluşturmaya odaklanırken; Kinetik sanat, genellikle mekanik elemanları kullanarak eserin içinde gerçek bir fiziksel hareket oluşturuyor. İzleyiciyi görsel bir aldanma, hareketin yanılsaması ve estetik bir biçimde, düşünce dünyasının derinliklerine çekmeyi amaçlıyor.
Yani , yanılsama ve gerçeklik terimleri ile algı psikolojisinin ne denli birbiriyle iç içe olduğunun bir göstergesi gibi. Sonuç olarak, eserlerin bütününe baktığımızda ortak noktaları ; izleyici ile etkileşim içinde olmaları ve onları aktif bir katılımcı olarak konumlandırması. Günümüzde çokça bahsedilen ‘dijital sanat’ kavramının nereden ve nasıl çıktığını merak edenler için ip uçları barındıran bir sergi. Geleceğin sanatının ilham unsurlarını ve hangi evrelerden geçtiğini kavrayabilmek ve anlamlandırabilmek içinse ufuk açıcı. Sergi 19 Mayıs 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilir..