Boğaziçi Yöneticiler Vakfı müdürü, gazetemiz yazarı İbrahim Ethem Gören, Türk Kızılayı`nın 150`inci kuruluş etkinlikleri kapsamında dün (6 Aralık Perşembe günü) düzenlenen Kızılay TALKS Konferansı`na katılarak gözlemlerini kaleme aldı.
Kızılay`ın 150`inci yılı kutlu olsun
Proaktif bir kurum olarak afetlerde ve olağan dönemde ihtiyaçsahipleri ve korunmasızlara yönelik yardım sağlamak, toplumda yardımlaşmayı geliştirmek, güvenli kan teminini gerçekleştirmek ve zarar görebilirliği azaltmak misyonuyla tüm mazlum coğrafyaların insanlarına uzanan şefkat elimiz Türk Kızılayı`nın kuruluşunun üzerinden tam 150 yıl geçmiş.
Türkiye`de ve dünyada, insani yardım hizmetinde model alınan, insanların en zor anlarında yanındaki kuruluş olmak gibi bir vizyona sahip olan Türk Kızılayı bu toprakların insanlarının müşfik elleri üzerinde günden güne gelişerek milyonların vicdanlarında örnek yardım kuruluşu hüviyetini kazanmayı başardı. 2016 yılında Dr. Kerem Kınık`ın başkanlığıyla birlikte yeni bir dinamizmle gücüne güçkatan asırlık hayır kuruluşu, 150`inci kuruluş yıldönümünü bir dizi etkinlikle taçlandırıyor.
Kızılay TALKS Konferansı
Söz konusu etkinliklerden ilki Kızılay TALKS Konferansı`ydı. 6 Aralık Perşembe günü Swissotel İstanbul`da gerçekleşen etkinliğe, yurt içi ve yurt dışından insani yardım alanından profesyoneller, özel sektör temsilcileri, ulusal ve uluslararası medya mensupları ile birlikte geniş bir davetli topluluğu katıldı. Kızılay TALKS Konferansı`nın gündeminde İnsanı Yardımın Geleceği vardı ve gündem, eskilerin efradını camia a`yarını mani dedikleri tarzda oldukça geniş bir perspektifle ele alındı. 'Daha İnsani Bir Gelecek İçin' sloganıyla düzenlenen Kızılay TALKS Konferansı, aynı zamanda yıl boyunca kutlanacak 150. yıl etkinliklerinin de başlangıcı oldu. Konferansta, insani yardımın geleceği ve insani yardım konusundaki farkındalığı artırmak için neler yapılabileceği teşrih masasına yatırıldı.
İnsani yardım konusundaki toplumsal farkındalık ve desteği artırmak, kurumsal sosyal sorumluluk bilincine farklı bakış açıları geliştirmek amacıyla düzenlenen etkinlik, insani yardım ekosisteminde yer alan profesyonelleri, yöneticileri, özel sektör idarecilerini, akademisyenleri ve medya mensuplarını Beşiktaş`a çekmeyi başardı.
Gün boyu süren birbirinden verimli panellerde söz alan konuşmacılar, gelişen dijital imkânlar ve dünyada hızla değişen sosyo ekonomik koşullar altında, insani yardım faaliyetlerinin nasıl sürdürülebileceğini kendi tecrübeleri ve görüşleri ışığında katılımcıların irfanına arz etti.
Hızla değişen dünyada insani yardım sektörünün nereye evrilmekte olduğu, insani yardım sektörü ve özel sektör arasında etkin bir işbirliğinin nasıl tesis edilebileceği gibi sorulara yanıt arayan Konferansın amacı insani yardım sektörünün geleceğine ışık tutmak şeklinde belirlenmişti.
Uluslararası konuklar vardı
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı mensuplarından, Kızılay`ın başarılı yöneticilerinden Bağış Yönetimi Direktörü Ejder Ormancı ile birlikte dinlediğimiz Kızılay TALKS Konferansı dört panel ve KIZILAY Diyalog bölümleriyle gerçekleştirildi. Panel ve diyalog bölümlerinde konuşmacı olarak insani yardım sektöründen uluslararası profesyoneller, medya mensupları ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Dr. Kınık: Kızılay`ın gündemin hep iyilik var
Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık`ın açılış konuşmasında iyilik yapmanın önemine, ihtiyaçsahibi tüm insanlara ulaşmanın gereğine şu cümlelerle değindi:
'Kızılay`ın aklında, gündeminde hep iyilik var. Kızılay, insani gelecek için çalışıyor. BM`nin hazırladığı 2018 Küresel İnsani Rapor dikkatlice okunmalı. Mağdur ve mazlumlara daha iyi insani şartlar hazırlanmalı. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Herkes, her kurum daha insani ve daha yaşanabilir bir gelecek için çalışılmalı. Kızılay işte bunu yapıyor.
'Dünyanın en fazla mülteci barındıran şehrine hoş geldiniz.'
Dünyanın en fazla sayıda mülteci barındıran ülkesine hoş geldiniz. Dünyanın en fazla mülteciyi barındıran şehrine hoş geldiniz.
Türk Kızılayı`nın 150`inci yılında kendimizi konumlandırmada bu konferansın çıktıları önemli. Dünya insanlarının ihtiyaçlarına verilecek cevaplar neler? Sokağa çıkınca insanlara vereceğimiz cevaplar neler? Bunları tartışacağız. Tartışacağımız bir diğer husus da hepimizin ortak kullanım alanı 'mavi küre'yi herkes için daha iyi bir yer haline getirebilmek için neler yapmamız gerekiyor?
Kızılay TALKS ortak bir arayış konferansı. Bugün burada sadece insani yardım sektörlerinin aktörleri yok. Farklı kesimlerden özel sektörden, iş dünyasından, akademi camiasından değerli misafirlerimiz var.
150`inci yılını kutlayan Türk Kızılayı 160`ıncı yılını süren Kızılhaçhareketi farklı sektörlerden inovatif çözümler üreten yaklaşımlara ihtiyaçduyuyor.
Dr. Kınık: Tüm ihtiyaçsahiplerine ulaşmalıyız.
İnsanların ıstırabını dindirmek herkesin görevi. Bu alanda yardım kuruluşları kadar kamu, finans sektörü, endüstri sektörü de sorumlu.
Dünyada 140 milyon insan ihtiyaçhalinde. BM`nin toplam apellerinin amacı 100 milyon insana ulaşmak. Ulaşılabilenler ise 100 milyonun yarısından biraz daha fazla, 60 milyon kadar. Dolayısıyla 80 milyon ihtiyaçsahibine insani yardım eli uzatılamıyor. Bizim hedefimiz feride hiçkimseyi bırakmamak.
Dünyada maalesef her gün 30 bin kişi mülteci durumuna düşüyor. Dünya genelinde 1 buçuk milyar insan günlük 1 USD`nin altında bir gelirle hayatını idame ettirmeye gayret ediyor. İhtiyaçsahiplerine nasıl el uzatacağız? Toplumları afetlere karşı nasıl mukavemet gösterir duruma getireceğiz? Bu soruların cevabını da bugünkü programda arayacağız. Yine, 1 milyar kişi temiz su kaynaklarına ulaşamıyor. 1 milyar kişi için de bir şeyler yapılmalı. Bunlar bizim gündemimizde yer alıyor.'
Dünyanın muhtelif coğrafyalarından ve Türkiye`nin çeşitli illerinden gelen, gönlünde iyiliğe açık kapılar bulunan katılımcılar Türk Kızılayı Başkanı Kerem Kınık`ın konuşmasını ilgiyle takip eti.
İnsani yardım ekosistemini anlamak
Uluslararası KızılhaçKomitesi (ICRC) Orta ve Yakın Doğu Diplomatik Danışmanı Nicholas Hawton`ın konuk konuşmacı olarak katıldığı Kızılay TALKS`un ilk bölümünün konusu, 'İnsani Yardım Ekosistemini Anlamak' idi.
İnsani yardım ekosisteminin, geleneksel aktörlerin yanı sıra, yeni hareketlerden de etkilendiği saptamasıyla konuşmasına başlayan Nicholas Hawton, insani yardım ekosisteminin faaliyet gösterdiği küresel ortamdaki değişim ve dönüşümün dinamiklerini anlattı.
İnsani yardım ekosisteminin temel kurumları
Nicholas Hawton`ın konuşmasının ardından, TRT World Spikeri Kamali Melbourne`un moderatörlüğünde düzenlenen ilk panele konuşmacı olarak Türk Kızılay Genel Başkanı& IFRC Avrupa Başkanı Dr. Kerem Kınık, ICRC, Operasyonlar ve Ortaklıklar İletişim ve Koordinasyon Bölümü Başkan Yardımcısı Kathy Attfield ve IFRC Türkiye Temsilcisi Mette Petersen katıldı.
'İnsani yardım ekosisteminin temel kurumları'nın ele alındığı bu panelde konuşmacılar, insani yardıma gönül veren ve bu sektörün temel taşları konumundaki kurumların ağırlığını tartıştı.
Uluslararası habercilikte insani perspektif
TRT World Citizen Kıdemli Kampanya Uzmanı Zia Ahmad Eshanzada`nın moderatörlüğünü üstlendiği, günün ilk KIZILAY DİYALOG una konuşmacı olarak TRT Uluslararası Haber Kanalları Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz katıldı. Bu bölümde uluslararası haberciliğin dinamikleri ele alındı ve uluslararası haberciliğin insani boyutu irdelendi.
İnsani yardım konuları
Kızılay TALKS Konferansı nın en önemli gündem başlıklarından 'insani yardım' meselesi, düzenlenen ikinci panelde ele alındı. TRT World Spikeri Ayça Aydoğdu`nun moderatörlüğünü üstlendiği panele, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Katharina Lumpp, Manchester Ü niversitesi Global Sağlık ve İnsani İlişkiler Profesörü & Global Sağlık Ofisi İcra Direktörü Prof. Mukesh Kapila ile Sınır Tanımayan Doktorlar Genel Sekreteri Christopher Lockyear katıldı.
Konuşmacılar bu bölümde, insan yapısı felaketler ve doğal afetlere karşı insani amaçlarla sunulan maddi ya da lojistik hizmetler gibi 'insani yardım' konularını ve bu sektördeki son trendleri tartıştılar.
İnsani yardımların sürdürülebilir finansmanı
İnsan yapısı ve doğal afetler, yıldan yıla artarken, yardıma muhtaçinsanların sayısı da aynı oranda sürekli artıyor. İnsani yardım faaliyetlerinin karşılaştığı en büyük sıkıntılardan biri de fon kaynaklarının tahmin edilemezliği.
World Spikeri Ayça Aydoğdu`nun moderatörlüğünde düzenlenen üçüncü panele, Kenya KızılhaçGenel Sekreteri Dr. Abbas Gullet, IFRC, Özel Sektör Birimi Küresel Başkanı Alessandro Fedele ve ICRC Operasyonlar Bölümü, Türkiye`den Sorumlu Operasyon Koordinatörü Thomas Hallier katıldı. Panelistler, insani yardım operasyonlarının sürdürülebilir şekilde nasıl daha iyi finanse edilebileceğini tartıştı.
İnsani yardım sektöründe dijital dönüşüm
Sürekli gelişen teknolojiler ve buna bağlı olarak yaşanan dijital dönüşümler hayatın her alanında olduğu gibi insani yardım sektörünü de etkiliyor. Isra Sakipi`nin moderatörlüğünü yaptığı bu bölüme IFRC& den Data Okur Yazarlığı Yöneticisi Heather Leson katıldı. Konuşmacılar bu bölümde, sürekli değişen teknolojik ve dijital imkânların insani yardım faaliyetlerini nasıl etkilediğini tartıştı.
İnsani Yardımın Değişen Mimarisi ve Sektörel Katılım
Kızılay TALKS Konferansı`nın dördüncü ve son panelinde konular ' Değişen İnsani Yardım Mimarisi ve Özel Sektör Katılımı' başlığı altında ele alındı. Isra Sakipi`nin moderatörlüğündeki son panele konuşmacı olarak Borusan Holding Kurumsal İletişim Direktörü Şule Yücebıyık, Siemens Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Gizem Keçeci ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi Genel Müdür Vekili İnci Haseki katıldı.
Panelistler, bu bölümde, insani yardımın değişen mimarisini ve en iyi örnekleriyle bu konudaki özel sektör katılımını ele aldılar.
5 saat süren konuşma, panel ve konferansların ardından Dr. Kerem Kınık kapanış konuşması için tekrar sahneye davet edildi. Dr. Kınık`ın her bir satırının altı çizilerek okunması gereken ve kanaatimce 'tarihi' vasfını haiz konuşmasında tuttuğum notlarla Kızılay TALKS Konferansı özelinde kaleme aldığım yazımızı nihayete erdirelim.
Hâbil ile Kâbil`in mücadelesi devam ediyor`
'İyilikle kötülük her zaman mücadele halinde. Habil ve Kail ile başlayan bir hikâye bu. Hikâye de mücadele de hiçbir zaman bitmeyecek. İnsanları öldürmek için çalışanlarla insanları yaşatmak için çalışanlar mücadele ediyor. Kazanan insanları yaşatmak için mücadele eden iyi insanlar olacak, iyiler kazanacak. İyiler, kötüler kadar, hatta kötülerden daha fazla cesaretli olmalı. Onlar kadar aktif olmalı, onlardan daha aktif olmalı.
Günümüzde insanlar, çocuklar açlıktan ölüyor. Her gün çocukların açlıktan öldüğü bir dünyada yaşamakta olan insanlar nasıl mutlu ve huzurlu olabilir! Geleceğin dünyasında kimseye huzur yok! Sınırlarının etrafını duvarlarla çevirenlere, duvarların üzerine enerji veren ülkelere, mültecilere çelme takan kişilere bu dünyada huzur yok! Dünyanın da, insanlığın da pek çok ortak sorunu var. El ve gönül birliğiyle sorunları kaynağında çözmeliyiz. Sorunlar oluşmadan çözüm önerilerini ortaya koymalıyız. Her hangi bir sorundan önce 1 lirayla halledilebilecek bir mesele sorun ortaya çıktıktan sonra 7 liraya mâl oluyor.
Dr. Kınık: Masum çocuklar için gücümüzü birleştirmeliyiz
Hepimiz bu dünyayı paylaşıyoruz, hepimiz ortak havası teneffüs ediyoruz, hepimiz bu topraklarda yetişen sebzeleri tüketiyoruz ve yine hepimiz aynı toprağa gömüleceğiz.
Hepimiz insanlık için, iyilik için, masum çocuklar için güçlerimizi birleştirmeliyiz. Acıları anlatmak zorundayız. İnsanların ızdırabını dindirmek zorundayız.
Doğu Guta ablukasının simgesi Kerim Bebek
Suriye`de Doğu Guta`da 400 bin insan yaşıyordu. 400 bin insan 5-6 yıl boyunca karadan, havadan, denizden sürekli bombalandı. İnsanlar, çocuklar, anneler öldü. Koca bir şehir mahvoldu. Doğu Guta`dan geriye bir gözünü kaybetmiş Kerim bebeğin fotoğrafı kaldı.
Kerim Bebek yeni doğmuştu. Bombalardan etkilenmemek için ailesiyle birlikte 5 katlı bir apartmanın bodrum katında yaşıyordu. Kardeşleri güneşten göremediğinden D vitamini eksikliğine maruz kaldı. Annesi çocuklarına günde sadece bir öğren yemek verebiliyordu. Kendisi de günde bir defa yemek yiyebiliyor ve ne kadar oluyorsa o kadarlık bir anne sütüyle Kerim`i besleyebiliyordu.
Annesi bir gün yiyecek bulabilmek için pazar yerine çıktı. Kucağına aldığı Kerim`i sol göğsünün üzerine yatırdı. Pazar yerine birbiri ardına düşen varil bombalarının parçaları Kerim`in gözünü ve başının bir bölümünü parçalayıp annesinin vücuduna isabet etti. Kerim`in annesi orada vefat etti. Kerim Bebek sağlık kuruluşlarına ulaşamadığından, gönderilen sağlık ekipmanlarının Doğu Guta`ya alınmadığı için tıbbi tedaviye ulaşamadı. Zamanla yarası kendiliğinden kapandı, sol gözünü kaybetti. AA muhabiri Kerim bebeğin kaybettiği gözünü sağ eliyle kapattığı fotoğrafı dünyaya servis etti. Kerim Bebek Doğu Guta ablukasının simgesi oldu. Bir dünya insanın yapamadığını Kerim Bebek yaptı. Daha sonra yine varil bombalarıyla Kerim bebeğin ablası öldü, ağabeyi yaralandı. Daram içinde dram; Bir şekilde Kerim bebeği Türkiye`ye getirerek tedavi ettirdik, ama gözü için yapacak bir şey yoktu maalesef.
6 milyon çocuk 5 yaşına gelemeden ölüyor
Dünyada Kerim Bebek misali tedavi olamadığı için ölen binlerce çocuk var. Dünyada her yıl 5 yaşına gelemeden ölen 6 milyon çocuk var. 350 bin anne sağlıksız doğum koşullarında kendi kendine doğum yaparken hayatını kaybediyor. Bu dünyada 1.1 milyar sıtma hastası insan var. Bu dünyada savaş bölgelerinde her yıl 300 bin çocuk asker hayatını kaybediyor.
Dünyanın sorunları herkesin sorunları. Kızılay elinden geleni yapıyor, Kızılay herkes için daha iyi bir gelecek oluşturmak için tüm gücüyle çalışıyor ve çalışmaya da devam edecek;
Kızılay`ın 150`inci yılında bizleri yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum.'