Okullarda yaşanan sorunlardan biri de öğrencilerin derslere ilgilerinin az olmasıdır. Bu durum, öğrencilerin başarılarını düşürürken, öğretmenlerin de motivasyonlarını azaltır. Peki, bu sorunun çözümü için neler yapabiliriz? Öğrencilerin derslere ilgisini artırmak için aşağıdaki önerileri uygulayabiliriz:

  • Dersleri merak uyandıran, güncel ve yaşamla bağlantılı konularla zenginleştirelim. Öğrenciler, derslerin sadece sınavlara hazırlık için değil, aynı zamanda hayatlarını anlamlandırmak ve geliştirmek için de önemli olduğunu görsünler. Örneğin, matematik dersinde geometriyi anlatırken, mimari, sanat veya tasarım gibi alanlardan örnekler verelim. Ya da biyoloji dersinde hücre bölünmesini anlatırken, kanser gibi bir hastalığın nasıl ortaya çıktığını açıklayalım. Böylece öğrenciler, dersleri daha ilgi çekici bulacak ve daha iyi öğreneceklerdir. Öğrencilerle yaptığım sohbetlerde, en çok gerçek hayattan örnekler veren ve derslerine biraz eğlence katan öğretmenleri sevdiklerini söylediklerini hatırlıyorum.
  • Öğrencileri derslere aktif olarak katılmasını sağlayalım. Dersleri tek taraflı bir anlatım şeklinde değil, etkileşimli bir süreç olarak tasarlayalım. Öğrencilere soru soralım, tartışmalar yaptıralım, grup çalışmaları düzenleyelim, oyunlar oynayalım, deneyler yapalım, projeler ürettirelim. Öğrencileri sadece dinleyici değil, aynı zamanda üretici ve anlatıcı konumuna getirelim. Böylece öğrenciler, derslere daha fazla ilgi duyacak, daha fazla katılım sağlayacak ve daha iyi öğreneceklerdir.
  • Öğrencileri destekleyelim ve motive edelim. Öğrencilerin başarılarını takdir edelim, eksikliklerini geliştirmeleri için yardımcı olalım, hedeflerini belirlemelerine ve ulaşmalarına rehberlik edelim. Öğrencilere geribildirim verelim, onları cesaretlendirelim, ödüllendirelim. Öğrencileri sadece başarılarıyla, aldıkları notlarla değil, bireysel özellikleriyle de tanıyalım ve değer verdiğimizi hissettirelim. Öğrencilerimizi bir insan olarak, bir bütün olarak tanıyalım. Böylece öğrenciler, derslere daha fazla motive olacak ve daha yüksek bir özgüvene sahip olacaklardır.

Bu sorunun çözümüne tam olarak çare olabilir mi bilemiyorum ama bu önerilerin işe yaradığını gördüm. Ben de bir öğretmen ve okul yöneticisi olarak bu yöntemleri denedim ve başarılı sonuçlar elde ettim. Tabii ki her öğrencinin farklı bir kişiliği, ilgi alanı, kapasitesi, engelleri, zorlukları ve ihtiyacı vardır. Bu nedenle her öğrenciye uygun bir yaklaşım geliştirmek gerekir. Bunu başarmak da kolay değildir. Yine de bu kapsamda çaba göstermek gerekir. Bunun için de öğretmenler olarak kendimizi sürekli geliştirmeli ve yenilikçi yöntemler aramalıyız.

Fakında olalım ya da olmayalım günümüzde öğrencilerin dikkat ve odaklanma becerilerinin önündeki en büyük engel ekran bağımlılığıdır. Öğrencilerin normalden daha fazla ekrana maruz kaldıklarını, çok fazla dijital içeriklerle vakit geçirdiklerini biliyoruz. Derslere dikkatlerini bu yüzden de veremiyorlar. Çünkü hiçbir öğretmenin anlattıkları çocukların ekranda izlediklerinden daha dikkat çekici değil maalesef.

Peki bu konuda neler yapılabilir?

  • Öğrencilerin ekran başında geçirdikleri süreyi sınırlayalım. Günde en fazla bir veya iki saat ekran başında kalmalarına izin verelim, ders çalışma saatlerinde telefon veya bilgisayarı kapatalım, yatmadan önce ekranlardan uzaklaşalım. Bu şekilde öğrencilerin hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını korumuş oluruz.
  • Öğrencileri ekran başında olmadıkları zamanlarda ilgi çekici ve eğlenceli aktivitelere yönlendirelim. Doğada zaman geçirmelerini, kitap okumalarını, müzik dinlemelerini, öğrenci kulüplerine katılmalarını, tiyatroya, sinemaya gitmelerini teşvik edelim. Böylece öğrencilerin hem sosyal hem de kültürel gelişimlerine katkıda bulunmuş oluruz.
  • Öğrencileri ekran bağımlılığı ile mücadele etmelerine yardımcı olacak araç ve uygulamalardan faydalandıralım. Telefon veya bilgisayara süre kilidi koyalım, bağımlılığa yol açabilecek oyun ve uygulamaları kaldıralım, ekran başında geçirilecek sürede yapılabilecek etkinlik ve görev listelerine göz atmalarını sağlayalım. Böylece öğrencilerin hem kendilerini hem de zamanlarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olmuş oluruz.
  • Öğrencileri ekran bağımlılığı konusunda farkındalık kazanmalarını ve destek almalarını sağlayalım. Ekran bağımlılığının fiziksel ve psikolojik zararlarını öğrenmelerini, bu konuda hesap vermeniz gereken birini bulmalarını, profesyonel yardım almalarını önerelim. Böylece öğrencilerin hem sorunlarını kabul etmelerine hem de çözüm bulmalarına yardımcı olmuş oluruz.

Bu yazıda, okullarda yaşanan sorunlardan biri olan öğrencilerin derslere ilgisinin az olmasını ele aldık. Bu sorunun çözümü için neler yapabileceğimizi anlattık. Umarım bu yazı sizlere faydalı olmuştur. Eğer sizlerin de bu konuda başka önerileriniz varsa, bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Unutmayın, öğrencilerimizin başarısı için hep birlikte çalışmalıyız.

28 Ekim 2023

Adem Keven