Bu güne kadar kayda değer neyi başardınız?
Kurumakta olan bir gölün kurtarılması için bir şeyler yaptınız mı? Bir dereyi, bir ormanı, bir zeytinliği talan olmaktan kurtardınız mı mesela? 
Bir kasabayı kömür tozundan, hava kirliliğinden koruyabildiniz mi? Ü niversite öğrencilerinin daha ucuza yemek yiyebilmeleri için bir eyleme katıldınız mı?
Bir ağacın kesilmesini engelleyebildiniz mi?
İnsanların serbestçe düşüncelerini ifade etmeleri için bir çaba içinde oldunuz mu?
Herhangi bir şeyi korumakla ilgili kurulan bir derneğe üye misiniz? Kendiliğinizden birilerinin hayatı için kan bağışında bulundunuz mu?
Suya hasret kalan insanlar için  bir beldede bir su kuyusunun açılmasına katkı sundunuz mu?
Savaş mağduru bir mülteciye yardımcı oldunuz mu?
Nesli tükenmekte olan bir hayvan için bir adım attınız mı? Sokak hayvanları için hiçmama alıp koydunuz mu kaldırımlara? Pencerenizin önüne kuşlar için bayat ekmek parçası bıraktınız mı hiç?
Yolda kalan birisine yardım ettiniz mi? Bir çocuğun dileği için ya da birinin amansız hastalığının tedavisi için iyilikte bulundunuz mu?
çocuklar için, gençlik için, yaşlılar için, kadınlar için, mağdur olan herkes için ya da bir haksızlığın giderilmesi için bir girişimin içinde oldunuz mu hiç?
Mahallenize bir çocuk parkı yapılması için ya da bir yeşil alanın ranta kurban edilmemesi için imza attınız mı?
Bilmem hangi kıtanın bilmem hangi ülkesinde bulunan insanların açlıktan ölmemesi ya da hastalıktan kurtulması için uçağa atlayıp oralara gittiniz mi?
Dünyanın herhangi bir yerinde devam eden savaşın sona ermesi için, savaşta mağdur olanlar için bir adım attınız mı?
Bu soruları uzatabiliriz. Daha zor sorular da sorabiliriz? Mühim olan senin vereceğin cevap dostum. Duyarlı mısın değil misin? Hiçbir bahanenin ardına sığınmadan evet diyebiliyor musun? Bütün mesele bu.
Vicdanı olan insan merhametlidir.  Merhametli insan şefkatlidir. Nerde bir mazlum görse, nerde bir mağdur görse onun için koşar.
Şayet bir adım atmamışsanız bunca yıl, kendinizi kötü hissetmelisiniz. Biraz rahatsız olmalısınız bu durumunuzdan. En azından vicdanınızın az da olsa var olduğunu anlamış olursunuz bu sayede.
Aksi halde zaten Kızılderili Şefi Seattle ın 'Beyaz Adam' şiirinde dediği gibi, Son ırmak kuruduğunda, son ağaçyok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam gibi bizler de paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacağız. Anlayacağız ama iş işten çoktan geçmiş olacak.
Henüz vakit varken, toprak için, hava için, iklim için, insanlık için, doğa için, doğadaki tüm canlılar için, deniz için bir şeyler yapmalısın dostum.
Biz dünyanın parçasıyız ve o da bizim parçamız. Biz dünyadan kopmuş değiliz. Kuşlar, çiçekler, ırmaklar, hayvanlar, ağaçlar, böcekler bizimle aynı dünyayı paylaşıyorlar. Günler, geceler, sabahlar, aylar, yıllar, mevsimler bizimle bir anlam ifade ediyor.
Başka bir dünya yok. Sahip çıkmalıyız. Dünya bir bütün, bunu anlamalıyız artık. Bu gün çok uzak gibi görünen olaylar, savaşlar, yangınlar çok kısa bir süre sonra bizi de içine alıyor. Bunu pandemide gördük, savaşlarda gördük, yangınlarda gördük, depremlerde gördük, yanardağ patlamalarında gördük, ekonomik krizlerde gördük.
Herkesi biraz daha duyarlı olmaya, sorumluluk almaya, elini taşın altına koymaya davet ediyorum. Hepimiz elimizden geleni yapabiliriz. Buna gücümüz yeter. Herkesin gücünün yettiği bir şeyler vardır elbette.
Ebû Saî d (el-Hudrî ) diyor ki, 'Resû lullah'ı (sav) şöyle derken işittim: 'İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin buna da gücü yetmezse kalbiyle (ona karşı kin ve nefret beslesin). Bu ise imanın asgarî gereğidir.' 
Ne güzel ölçü değil mi? 
Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!
Necip Fazıl Kısakürek