Mutfağın bir sanat, aşçıların ise bir sanatçı olduğu olgusunu her zaman zihinlerimize kazıyarak, bir sanatçı edasıyla olgunluğuyla yaklaşıp, mutfaklarımızda araştırmalarımızı ve ürün geliştirmelerimizi, modern Osmanlı Mutfak literatürüne göre uyarlayıp günümüz mutfak anlayışıyla harmanlayıp, farkındalık yaratarak sanatımızı icra etmeye öncelik vermeliyiz.

Ülkemizde yabancı mutfak kültürlerine ve şeflerine gösterdiğimiz büyük ilgi ve değeri  kendi öz mutfağımıza ve çok değerli  Türk şeflerimize gösterebilsek;  hem mutfak kültürümüzü hem çok değerli  Türk aşçılığının, itibarını yüceltip öz mutfak kültürümüze saygı göstermiş olmaz mıyız?

Ülkemizdeki çok güzide tarihi şehirlerin, tarihi turizm alanlarında bile bir çok hotel ve restaurantlarımızın  menülerinde yer alan yemeklerin çoğunun yabancı mutfak kültürlerine,Fransız, İtalya, Meksika mutfaklarına ait olduğu âşikardır. Bu yanlış menü yapılandırması ile Türk gastronomi turizmine nasıl sahip çıkacağız? Ülkemizin gastronomi kültürüne ve gastronomi ekonomisine nasıl katma değer sağlayacağız?

Osmanlı Mutfak kültürünü, tarihleriyle birlikte anlatan, binbir emekle aşkla yazılan kitaplardaki birbirinden değerli  orjinal reçetelerin gelişimine nasıl katkı sağlayıp layık olduğu değere kavuşturacağız?

Osmanlı Mutfak kültürüne ait olan tüm yiyecek, içecek ve reçetelerin, Yunan, Arap, Kafkas, Balkan mutfaklarına  ait olduğu büyük yanılgısının, mutfak kültürü cahilliğinden ibaret olduğunu nasıl anlayacağız?

Büyük bir coğrafyaya sahip olan, Osmanlı 600 yıl hükmettiği  bu coğrafyadan, 100 yıl önce parça parça koparılan Osmanlı kültürüyle harmanlanmış topraklarından 64 ülke kurulduğunu nasıl anlatacağız? Bu ülkelerin mutfak kültürlerini tüm dünyanın,  Osmanlı Mutfak Kültürü olarak bildiğini Osmanlı kültürü olarak büyük değer verdiklerini nasıl bu cahillere anlatacağız?

Ben de çok uzun yıllar yurtdışında kaldım. Amerika’da , Avrupa’da  gastronomi alanlarında çok çalışmalar yaptım. Gelişmiş birçok mutfak kültürlerini yıllarca araştırdım. Mutfaktaki 37 yıllık tecrübemin ışığında yurtdışı deneyimlerim ile gastronomide edindiğim bilgi ve birikimim,  bana şu gerçeği her defasında hatırlattı; bizler mutfak kültür mirasımıza yeterince sahip çıkmayarak, hak ettiği değeri vermeyerek ve hiç değer göstermeyerek, sistemli bir modern mutfak literatür anlayışından çok uzak ve bizim zamanımızdaki usta çırak ilişkisinden koparılıp, dağınık bilgi kirliliğinin hat safada  olduğu misyonerlerin ülkemizde cirit attığı bir zamanda olup, dağınık bir Türk Mutfak kültürü ile şu an karşı karşıya kalmamızdır.

Ezcümle,  Osmanlı Mutfak kültür mirasımızın büyük bir kültür hazinesi olduğunu unutup bu kültür mirasımıza gönülden sahip çıkmayarak hep mutfak cahillerinin gösterdiği yolda yürüyerek hak ettiği değeri göstermemişiz .  Benim görüşüm, Osmanlı Mutfak kültürü ,tüm mutfak kültürlerinin üzerinde bir mutfak kültürü anlayışına sahip olup, başlı başına bir vizyona sahip, modern mutfak kültürü olmasıdır.

Şu an gazeteci ve araştırmacı kimliğiyle, çok iyi donanımlı ,dünya mutfak görüşü olup aynı zamanda çok iyi bir şef de olan değerli üstad Recep  İncecik Hocamızın Osmanlı yazmalarından derlediği tarifleri modern mutfak anlayışı ile çok değerli bir eser kaleme almakta, bu değerli çalışmanın müjdesini buradan sizlere şimdiden vereyim.

Osmanlı Mutfak kültür mirasımıza sahip çıkıp hak ettiği değeri veren herkese tüm güzel yüreklere selam olsun.