Dr. Fahriddin Ibragimov ile gerçekleştirdiğimiz İbn Sî nâ mülakatımızın üçüncü ve son bölümünde Kânû n-u Sagî r kitabına ve İbn Sî nâ`nın talebelerine odaklanıyoruz.

İbrahim Ethem Gören: Fahriddin Bey, İbn Sî nâ`nın Küçük Tıp Kitabı olarak bilinen Kânû n-u Sagî r`i için de bir paragraf açalım; Bu kitap hakkında genel bilgiler verir misiniz?

Fahriddin Ibragimov: Tabii ki. Öncelikle şunu ifade etmek isterim.

İbrahim Ethem Gören: Buyurunuz lütfen.

Fahriddin Ibragimov: İbn Sina mirasının derinlemesine incelenmesi ve onun az çalışılmış veya gözden kaçan eserlerinin bilimsel dolaşıma dâhil edilmesi uzmanların karşı karşıya olduğu en mühim konular arasındadır.

`src=

Bu bağlamda Türkiye de Bahçeşehir Ü niversitesi nde araştırmacı olan Prof. Dr. Kadircan Keskinbora tarafından İbn Sina nın el-Kanun es-sagir fi-t-tib (Küçük Tıbb Kanunı) kitabının Arapçadan Türkçeye ve İngilizceye çevirisi (2013, 2015) yapıldı. Bu eser İbn Sina`nın bilimsel mirasının incelenmesi alanında iyi bir girişimdi. 2020 de Kadircan Keskinbora, Berlin de bu eserin İngilizce çevirisini yeniden yayınladı. Bu eserin Türkiye kütüphanilerinde 5 adet yazma nüshası bulunmaktadır. Kadircan Hoca bu eser tercümesini İstanbul`daki Beyazid Devlet Kütüphanesi Yazma Eserler Bölümü Veliyyüddin Efendi Koleksiyonu 2529 numarasındaki nüshaya dayanıp yaptı. Kitabın kenarındaki mühre göre eser, Osmanlı Şeyhülislamı Veliyyüddin Efendi (1760-1761) vakfına ait olup 1170/1757`ye tarihlenir. Orijinal Arapça metin 53 varaktan (106 sayfa) oluşmaktadır.

el-Kanun el-sağir fi t-tıbb adlı bu eser 2003 yılında Mısırlı Arapça el yazmaları araştırmacısı Ebu el-Hasan Ahmed Farid el-Mazidi tarafından da yayımlanmıştır. 2009 yılında bu eseri yukarıdaki neşre dayanıp İbn Sina uzmanı Şakir Livoi Farsçaya çevirmiştir.

Kitapta tıp biliminin teorik ve pratik konuları basit, özlü ve sistematik bir şekilde anlatılmakta olup bu çalışma bir giriş bölümü ile 10 makaleden oluşmaktadır.

Birinci makale, insanın yaratılışı, vücudun yapısı, tıp biliminin bölümleri, nabız ve idrar delilleri ve vücudun atıklardan temizlenmesi gibi konuları içeren yedi bölümden oluşmaktadır. İkinci makale ilaçlar, yiyecek ve içecekler, giysiler ve bunların mahiyetleri hakkında olup yirmi bölümden oluşmaktadır. Ü çüncü makale on bölümden oluşmakta ve sağlık, hamilelik ve çocuk yetiştirme konularına ayrılmıştır. Dördüncü makale baştan göğüs bölgesine kadar olan hastalıkların teşhis ve tedavisini anlatmaktadır. Beşinci makale boğaz hastalıklarını ele almakta olup dört bölüm öksürük, soğuk algınlığı, boğmaca, zatürre ve zatürrenin teşhisi ve tedavisini konu edinmektedir. Altıncı makale karın bölgesinde ve sindirim organlarında oluşan hastalıklar hakkında olup on dört bölüme ayrılmıştır. Yedinci makale cinsel organlarla ilgili olup yedi bölümden oluşmaktadır. Sekizinci makale bir bölümden oluşmakta olup nikris ve eklem ağrılarının teşhisi ve tedavisine ayrılmıştır. Dokuzuncu makale, cilt yüzeyi hastalıkları, damardan kan alma ve hacamat ile ilgili olup, on altı bölümden oluşmaktadır. Onuncu makale yedi bölümden oluşmakta ve humma (ateş) ile ilgilidir.

Ben bu eseri Arapçadan Özbekçeye çevirdim. İnşallah aralık ayının sonunda Taşkent`te yayınlanacak. 

`src=

İbrahim Ethem Gören: İnşallah. İbn Sî nâ`nın yetiştirdiği önemli talebelerden de bahseder misiniz?

Fahriddin Ibragimov: İbn Sî nâ`nın fikirleri, talebeleri ve eserleri vasıtasıyla hem İslâm hem de Batı düşüncesini doğrudan etkilemiş, bundan dolayı onun fikirleri ve eserleri birçok araştırmaya konu olmuştur.

Оnun ünlü talebeleri şunlardır:

1. Ebu Ubeyd el-Cüzcânî . İbn Sina nın Gorgan da ilk tanıştığı ünlü öğrencisidir. İsfahan da İbn Sina ile uzun yıllar vakit geçirmiş ve ömür boyu arkadaşı olmuştur. İbni Sina nın ölümünden sonra İbn Sina nın otobiyografisinin sonuçbölümünü tamamlamıştır.

Tarihçi İbn Ebi Usaibia, İbn Sina ve yakın arkadaşı Ebu Ubeyd, Şeyh el-Raiss in (ki bu İbn Sina ya verilen unvandır) ikâmetgâhında birlikte yaşadılar ve her gece el-Kanun ve eş-Shifā nın talimatlarını tek tek incelediler.

2. Bahmanyar b. Marzuban. Bahmanyar ın hayatı hakkında çok az şey biliniyor. Bahmanyar da İbn Sina`nın önemli talebelerindendir. O daha sonra İbn Sina nın esas olarak Bahmanyar tarafından sorulan soruların cevapları olan el-Mubāḥathāt ı ('Tartışmalar') yazmasına sebep oldu. Bahmanyar ın ana eseri, İbn Sina nın mantığını, fiziğini ve metafiziğini özetleyen Kitāb al-tahsīl ('Toplam') olup 1024 ila 1037 yılları arasında yazılmıştır.

3. İbn Ebi Sadık el-Naishaburi. İbn Sina nın öğrencisidir. Hipokrat ın Aforizmaları` üzerine popüler bir şerh yazdığı için bazı çevrelerde 'İkinci Hipokrat' (Buqrat al-thani) olarak bilinir. Zakhireye Khwarazmshahi nin yazarı İsmail Gorgani, eğitimini onun rehberliğinde tamamlamıştır.

4. Muhammed bin Yusuf el-Ilāki. İbn Sî nâ nın doğrudan talebeleri arasında sayılmalıdır. el-Ilāqī, İbn Sina nın çeşitli Tıp Kanunları nın ilk kitabı (Kitāb kulliyat el-Kanunu)nın bir özetini yazmıştır. El-Ilāqī nin bu özeti çok popülerdir ve birçok kopyası günümüze ulaşmıştır.

İbrahim Ethem Gören: İbn Sî nâ aynı zamanda döneminin en meşhur felsefecilerinden biri. Ü stadın filozofluk yönünü de konuşalım dilerseniz;  

Fahriddin Ibragimov: İbn Sina nın bilimsel mirası şartlı olarak 4 bölüme ayrılabilir. Yani, felsefî , doğal, edebî ve tıbbî . Her birinde bilginin derin izlerini bırakmıştır. Fakat İbn Sina nın eserlerinin niceliksel oranına bakarsak, âlimin ilgi ve alakasının daha çok felsefe ve tıbba odaklandığını görürüz. Onu Batı da İbnice , özellikle de Tıp Hukuku olarak popüler yapan tıbbî mirası olmasına rağmen, Şeyh-ar-Rais adı her şeyden önce onun büyük felsefesine bir referanstır.

İbn Sina aynı zamanda ünlü bir filozoftur.

Tıp, İbn Sina nın en önemli bilim dallarından biri olmasına rağmen aynı zamanda o ünlü bir filozoftur. Felsefî konular onun bilimsel mirasında merkezî bir yer tutar. Çeşitli kaynaklara göre İbn Sina felsefe, metafizik ve tasavvuf üzerine 80 eser yazmıştır. Onun felsefi dünya görüşü Aristoteles ve Platon un öğretileri ile Fârâbî `nin eserlerinden etkilenmiştir. İbn Sina felsefe bilimini dini konularla genişletmiştir. (Peygamberliğin Özü ve Ölümden Sonra Yaşam gibi).

 limin felsefî görüşleri aşağıdaki eserlerine yansımıştır 'Kitab-ı Şifa' ('Şifa Kitabı) en-Necat (Kurtuluş Kitabı), el-Işarat ve`l-tenbihat (İşaretler ve Kınamalar), el-Hikmetü`l Meşrikıyye (Doğu Felsefesi), Farsça yazmış Danişname-i Alai,  et- Tayr, Süleyman ve İbsal ın Hikâyesi, Hayy ibn Yakzan ve Yusuf un Hikâyesi ve diğer felsefi eserler;

`src=

İbrahim Ethem Gören: 18-20 Kasım 2021 tarihlerinde Isparta Süleyman Demirel Ü niversitesi`nde düzenlenen 3. Ulusal Sağlık Hizmetleri Sempozyumunda İbn Sî nâ eserleri ve hizmetleriyle yeniden gündemdeydi. Söz konusu sempozyumda gündeminizde neler vardı?

Fahriddin Ibragimov: Bu sempozyumda katıldığım için çok mutluyum. Orada pek çok Türk bilim adamıyla tanıştım ve düşüncelerimi onlarla paylaşma imkânını buldum. Ben bu sempozyumda 'El-Kânû n fi`t-tıb`ın Özetleri ve Onların Türkiye Kütüphanelerindeki Yazmaları' konusunda bir sunum yaptım. Bu özetleri yazan müelliflerin eserlerinin Türkiye`deki yazmaları ve onlara yazılan şerhler hakkında konuştum. Şimdi bu konu hakkında burada detaylıca bilgi vermek isterim.

İbrahim Ethem Gören: Dinliyorum Fahriddin Bey.

Fahriddin Ibragimov: Orta Çağ`da El-Kânû n fi`t-tıb eserine olan yüksek talep nedeniyle, bu eser birçok nüsha halinde kopyalanmış ve çoğaltılmış ayrıca şerh ve açıklamalar yazılmıştır. İbn Sî nâ`nın bizzat kendisi, El-Kânû n fi`t-tıb`ın zor noktaları hakkında yorum yapan, şerh yazan ilk kişidir. Yazdığı şerhinde felsefe, fizik ve diğer temel bilimlerdeki zor noktaları yorumlamıştır. Öğrencisi ve arkadaşı Abdülvâhid el-Cû zcânî (ö. 1037) ne yazık ki mezkû r şerhin İbn Sî nâ`nın daha hayatta olduğu dönemde kaybolduğunu söylemiştir. Ayrıca El-Kânû n fi`t-tıb`ın kullanımını kolaylaştırmak amacıyla ona özetler yapılmıştır. Tıbbî el yazmalar kataloglarını ve Orta Çağ`da yazılan bibliyografik eserleri incelediğimiz zaman birçok tıp uzmanları tarafından El-Kânû n fi`t-tıb için yazılan Özet` ve Kânû nçe` gibi küçük boyutta tıbba ait eserleri görebiliriz. Mezkû r eserler hekim ve öğrenciler arasında popülerdi ve medreselerde de okutulmaktaydı. Öğrenciler bu eserleri ezberlemeye çalışırken hekimler de ondan rehber olarak istifade ediyorlardı. 

Şu ana kadar İbn Sî nâ`nın El-Kânû n fi`t-tıb eseri için yazılan özetler uzmanlar tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmemiştir. Bu eserler sistematik bir şekilde incelenmek suretiyle El-Kânû n fi`t-tıb`ın sonraki dönemlerin tıp ilmine yaptığı büyük katkıları gözlemlemek mümkündür. El-Kânû n fi`t-tıb`ın birçok önemli özeti var. Bunlardan Yusuf İlâki`nin Muhtasar el-İlâki`, İbnü`n-Nefî s`in Mû cezü`l-Kânû n` ve Mahmud Çağmî nî `nin Kânû nçe fi`t-tıb` adlı eserleri meşhurdur.

'Muhtasar el-İlâki', Ebû Abdullah Muhammed Yusuf İlâki  (ö.1068 ) tafından El-Kânû n fi`t-tıb`ın birinci kitabına,  külliyatına yönelik Arapça lisanında yazılan ilk kısaltmadır. Türkiye kütüphanelerinde bulunan İlâki Kısaltması`nın nüshaları 8, şerhleri ise 5 adettir. 

'Mû cezü`l-Kânû n' Alauddin Abulhasan Ali bin Abulhazm el-Qarshi bin en-Nefis (607/1210)`in Arapça yazılan Mû cezü`l-Kânû n (Kânû n Kısaltması) adlı eseri 'El-Kânû n fi`t-tıb'ın anatomi kısmının dışında tüm kısımlarını da içermekte olan kısaltmadır. Mû cezü`l-Kânû n`un Türkiye kütüphanelerinde bulunan nüshaları 45 adet,  şerhleri ise 50 adettir.

Kânû nçe fi`t-tıb. Muhammed bin Mahmud el-Çağmî nî el-Harizmi`ye aittir. (ö. 1344) Biyografisi hakkında kaynaklarda fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak onun yazdığı Kânû nçe adlı eserinin Orta Çağ`da el yazması ve taş baskılarının yaygınlığı, bu esere büyük ilginin olduğunu göstermektedir. Türkiye`deki kütüphanelerde Kânû nçe`nin 26 yazma nüshası ve bu esere yazılmış 10 adet de şerhi bulunmaktadır.

`src=

İbrahim Ethem Gören: Ez cümle;

Fahriddin Ibragimov: Buradan şu sonuçlara ulaşılabilir. El-Kânû n fi`t-tıb, sadece aslı ile değil, çeşitli hekimler tarafından üzerinde yazılan şerhler ve özetlar vasıtasıyla da öğrenilmiştir 'İlâki Özeti', 'Mû cez el-Kânû n' ve 'Kânû nçe' gibi özetlerin, elyazmalarının çok olması onların büyük bir ilgi ile öğrenildiğini kanıtlamaktadır.

İbrahim Ethem Gören: İlginiz için teşekkür ediyorum. Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Fahriddin Ibragimov: Öncelikle değerli okuyucularınıza vakit ayırdıkları için tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum. İleride İbn Sina nın mirasına dair söyleşilerde tekrar buluşacağımızı düşünüyorum.

İbrahim Ethem Gören: İnşallah. Tekrar Türkiye`de görüşmek ümidiyle;

BİTTİ.