Bu yıl onuncusu düzenlenecek olan İstanbul Edebiyat Festivali İstanbullu edebiyatseverlere zengin ve dopdolu bir içerik sunuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi`nin işbirliğiyle geleneksel olarak her yıl aralık ayında düzenlenmekte olan İstanbul Edebiyat Festivali, bu yıl bugün başlayıp ve 15 Aralık tarihleri arasında TYB İstanbul`un mekânı Kızlarağası Medresesi`nde gönlünde edebiyata, sanata ve estetik güzelliklere açık kapılar bulunanlara samimi bir ses tonuyla 'merhaba' diyor.
Festivalin teması yazmak ve yaşamak;
Akl-ı selim, tab`ı müstakim edebiyatçılar tarafından tertip edilen İstanbul Edebiyat Festivali aynı zamanda bir istikrarın da sembolü. 10 yıldır, her yıl, bir öncekinden daha profesyonelce organize edilen festivalin öznesine bu yıl 'Yazmak ve Yaşamak' teması hâkim. Birbirinden değerli konuşmacıların iştirakiyle düzenlenecek panel ve söyleşiler, şiir ve müzik dinletileriyle taçlandırılacak.
Bahaeddin Karakoç`a vefâ
İstanbul Edebiyat Festivali`nin 11 Aralık günü düzenlenecek olan özel oturumuyla yakın zaman önce ebedi âleme sırlanan Bahaeddin Karakoç`a vefa gösterilecek. TYB İstanbul Yönetim Kurulu Ü yesi Muzaffer Doğan`ın yöneteceği oturumda Yusuf Dursun, Mustafa Özçelik ve Tayfur Esen, şiirlerindeki milli öğeler ve eserleri muvacehesinde merhum Bahaeddin Karakoçportresini ele alacak.
Festivalin Onur Konuğu SevinçÇokum
10`uncu İstanbul Edebiyat Festivali`nin festivalinin Onur Konuğu değerli edebiyatçı SevinçÇokum. Edebiyatın hemen her alanına hamle çapında işlerin teşrih masasına yatırılacağı Festivalin son günü düzenlenecek olan SevinçÇokum Özel Programı damgasını vuracak. Dr. Bahtiyar Aslan`ın yöneteceği programın konuşmacıları D. Mehmet Doğan, Prof. Dr. İnci Enginün, Prof. Dr. Hülya Angurşah ve Prof. Dr. Mehmet Narlı. Birbirinden değerli konuşmacılar özel programda sırasıyla 'Yakın Edebiyatımızda SevinçÇokum Etkisi', 'SevinçÇokum`da Ayrıntıların Önemi', 'Bir Deneme Yazarı Olarak SevinçÇokum' ve 'Biyografiden Romana Romandan Biyografiye' serlevhalı konuşmalarıyla okuyucuların gönül dünyasında hakikate dair perdeler açan SevinçÇokum`u anlatacak.
'Yazmak ve Yaşamak' Kızlaraağası Medresesi`nde!
10. İstanbul Edebiyat Festivali önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da TYB İstanbul`un mekânı Kızlarağası Medresesi`nin tarihî atmosferinde düzenlenecek. 40 oturumda 100 oturumcu bir hafta boyunca edebiyat türleri üzerinden 'Yazmak' temasını teşrih masasına yatıracak. Alanlarında uzman, tecrübeli ve öncü isimleri bir araya getiren oturumlarda sevilen kalem erbaplarının, şair ve yazarların birikimlerine şahitlik edilecek.
Ü lkemizin en büyük edebiyat organizasyonu
6 Aralık Perşembe gününün akşamında TYB İstanbul`da etkinliğin basın toplantısında görüştüğümüz Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Festival`i İttifak gazetemiz için şu cümlelerle değerlendirdi: 'İbrahim Ethem Bey, sizin de şahidi olduğunuz üzere İstanbul Edebiyat Festivali şehre en çok yakışan ve İstanbul`un güzelliğini taşıyan bir organizasyon. İnsanın en büyük erdemi şehir kurmak` ve edebiyatçıların gayesi dünyayı güzelleştirmek` ise, şehirler bunun için insanlığa büyük imkânlar sunmaktadır. Mesela mimarlarla şairler arasındaki akrabalık çok derindir. Yalnız Sinan`ın ve Bâki`nin şahadetleri bile yeterli olur bu bağı teslim etmek için.
Mahmut Bıyıklı: Şehirler şiirlerin damadır
Mimar şuurunu kaybederse, şehir de şiirini kaybeder. Şiirinin mürekkebini şehrinin tütsüsünden ağıtan şair, göğüne şiirler sinmiş şehirler tahayyül eden bir mimar kadar değerlidir şehirlerin hatıra defterinde. Şiirin damarlarıdır şehirler ve şiir taze kan taşır şehrin şahdamarlarına.
İstanbul şiirin kendisine en çok yakıştığı şehirlerimizdendir. İstanbul Edebiyat Festivali de şehre en çok yakışan, İstanbul`un güzelliğini üzerinde taşıyan bir organizasyon. Edebiyat Festivali her sene bir temayla İstanbulluların huzuruna çıkıyor. Bu yıl temamız Yazmak ve Yaşamak` olarak belirlendi.
Aylardır süren hazırlıklar neticesinde Türkiye`nin en büyük edebiyat organizasyonuna yakışır bir içerik hazırladık. 40`a yakın oturumda 100`e yakın şair, sanatçı, edebiyatçı, akademisyen bizlerle birlikte olacaklar, edebiyatın farklı alanlarına dair birikimlerini paylaşacaklar. Her festivalde olduğu gibi bizler sadece konuşmalarla sınırlı kalmayacak, musikiyle de ısınacağız. Müzik dinletileri olacak. Sergiler ve belgesel gösterimleri olacak. Şiir dinletileri, kitap tanıtım programları, dergi söyleşileri gibi birbirinden güzel oturumlar olacak. 6 gün sürecek festivalin son gününde ödül törenimiz gerçekleşecek. Ödül töreninde de, bu ülkenin edebiyatına, eserleriyle katkı veren değerli isimleri ödüllendireceğiz.
Bıyıklı: Edebiyatçıları şölenimize davet ediyoruz
Türkiye Yazarlar Birliği`nin en çok önemsediği hususlardan birisi vefâdır. Akif İnan bir şiirinde Bütün elbiseleri yırtsak yeridir/Yeter bize vefâ` diyor. Biz vefâyı kuşanarak bu edebiyat festivalinde de edebiyatımıza büyük emek vermiş değerli ustalarımızla ilgili oturumlar gerçekleştireceğiz. 6 gün sürecek ve içinde güzel sürprizler barındıran bu büyük şölene bütün edebiyatseverleri davet ediyoruz.'
SevinçÇokum`a Onur Ödülü;
Türk kültürüne bir ömür boyu yaptığı üstün hizmetler ve kazandırdığı içeriği zengin edebî eserlerden ötürü festivalin son günü SevinçÇokum`a 'Onur Ödülü' verilecek. Festival kapsamında her yıl temaya ilişkin belirlenen ödüller bu yıl, roman, hikâye, şiir ve deneme dallarında verilecek. Kültür ve sanat alanında hizmetleri bulunan üçkişiye ise berat takdim edilecek.
Edebiyat mükâşefe sanatıdır
Edebiyat mükâşefe sanatıdır, edebiyatçı ise kâşif. Bu durumda Türkiye`nin en büyük edebiyat organizasyonu olma hususiyetini haiz İstanbul Edebiyat Festivali`nde 'Yazmak ve Yaşamak' teması keşfedilmeyi bekliyor.
