Sene 1995; Ortaokul üçüncü sınıfta, okulca hazırlamış olduğumuz tiyatro eserini, il çapında oynayacağımız gün, çok heyecanlıydım. Benimle beraber öğretmenlerim ve arkadaşlarım da aynı durumda idi. Ancak yapmış olduğumuz sayısız provalar, bize güven veriyordu.
Gün içerisinde öğrenciler için oyunu icra etmemiz, akşam için bize bazı tecrübeler kazandırmıştı. Akşam ise tüm il yetkilileri ve veliler katılacaktı. 
Sabahın erken saatlerinde gitmiş olduğumuz tiyatroda, akşamın geçsaatlerine kadar öğretmenler ve biz öğrenciler güzel anlar yaşadık. Ortam biri için var olan aile üyelerinden oluşuyordu sanki;
İlk sahne benim olduğu için çok heyecanlıydım. Fakat sahneye çıktıktan sonra hiçbir heyecanım kalmadı. O an edinmiş olduğum bilgiler yetmiyor, kendimin bir şeyler üreterek, salonda daha gerçekçi ve samimi duyguların hakim olmasını sağlamam gerekiyordu. Ve öyle de oldu; Rol icabı ağlamayı planlarken sahnede gerçekten duygulanıp, samimi gözyaşları döktük. İşte bu çok güzeldi.
Canlandırmış olduğumuz kişilikler ve milli mücadele anları, bütün seyirciyi olabildiğine duygulandırmıştı. Sahneden babamın, gözlüğünü çıkarıp gözyaşlarını sildiğini görünce çok mutlu olmuştum. Sahne arkasında da zaman zaman duygulanıp, zaman zaman keyifli anlar yaşadık, oynanan skeçlerin ardından.
'Bayrağımın Gölgesinde' adlı eser Türk Milletinin zafer kazanmasıyla ve hemşirelerin, şehitlerimizin üzerine Türk bayrağını örtmesiyle son buldu. O an gerçekten tarihimizde yaşanan olaylara bizzat tanık olmuşçasına, hepimiz çok gururluyduk.
Türk Milletinin, birlik ve beraberlik içerisinde göstermiş olduğu dayanışma ile kazanılan zafer öğretmen ve öğrenci dayanışmasıyla ortaya çıkan bu başarının ana kaynağı idi.
Program sonunda, şahsımıza ve grubumuza takdim edilen çiçekler, bize birlik ve beraberlik sonucu ortaya çıkan başarının küçük birer latifesi gibi göründüler.
Atalarımızla sırt sırta vererek vatanımızı bizzat kendimiz kurtarsaydık, sahip olacağımız milli duyguların yoğunluğu nasıl olurdu, kim bilir ?
Fedakar ve kahraman atalarımı, saygı ve rahmet ile anıyorum.