MEDİNE
Özlemin anlam bulduğu, eksik kalan herşeyin tamama erdiği; özlemin sükuta, çoğu zamanda yangına döndüğü kutlu şehir. Bu şehri mübarek kılan senin varlığın, bedenen ve ruhen ikametgahının oluşu... Gönüller senin şehrine varınca serinliyor, mümin olduğunun vakurunu yaşıyor, senin de bir zamanlar bu sokaklarda yürüdüğünü, koşturduğunu, ağladığını, ama pes etmediğini düşündükçe, sana şikayet edeceği herşeyden vazgeçiyor, yaşadığın zorluklar ve Rabbine dayandıkça güvendikçe katmer katmer açan güller geliyor aklımıza...Medine gülünün kokusunu almak niyazıyla koşuyor ümmetin oluk oluk seni ziyarete...Evet gönlünün hüznü ve yorgunluğu ile sığındığın, sükut bulduğun şehir...Kişi sevdiğine ne gönderebilir diye düşünüyorum günlerdir, selamını elbet...Göndermek istediğim bütün dünyevî hediyeler kabuktan ibaret, hüzünle selamımı ilettim en sevdiklerimle, en sevdiğime. Hissedersin biliyorum, her bir ümmetinin hüznünü...Bizler dünyaya gelmeden de bizim durumumuzu, halimizi düşünüp hüzünlenip dua ettiğini, Rabbine kavuşsan da yine bizi bırakmadığını biliyoruz.Vefayi en çok sana benzemek için seviyoruz belki de. Sen dünyadan ayrılmadan, bizler henüz gelmemişken, özledim dediğin ümmetin, senin ümmetin olduğu için çok büyük bir lütufa mazhar olmuş durumda, elhamdülillah. Pervane, mutlu, huzurlu kuşlar var pervazlarında , avluda, senin nazarının olduğu her bir yerde...Ah bahtiyar kuşlar! "Gönlümden uçurduğum kuşlar, bıraktığım gibi uçuyorlar, hiçbir yere gitmeksizin oradalar" dedim. Ertesi sabah, "senin kekler, burada çok sevildi." mesajıyla birlikte, kuşların resimleri geldi. Hepsi almış selamımı da ikramlara tenezzül buyurmuşlar. Teselli değil de nedir? Teselli iste yeter ki; sevgilinin bağında, bağrında sevginin envaî çeşitleri var. Yürüdün mü, aradın mı ki ? Gönlüm kurak, masamdaki vazo boş diyorsun. Oysaki sana gelen bütün çiçekler onun tecellisi olarak geldi sana bugüne kadar. Bahçedeki güller, rayihalar,  onun tenezzülü ile esip ulaşa geldi. Kaçını anladın, aldın, farkettin? Hüzün yurdundan hüzünleri sevince boyayan gül peygamberin güzel, serin ve sükunetli şehri Medine...Yazıdaki görseller ise o kadar taze ve yeni ki. Son iki gündür öyle sakin öyle sessiz bir ev sahibisin ki, Rabbimin daveti için Mekke'ye Kabe'ye koşuyor ümmetin,oluk oluk...Peygamber Efendimizin başkanlığında Rabbimin büyük davetine icabet var...Medine sessiz...Ve kuşlar, her bir inanan yürek için sayıları artıyor adeta. Bu günlerde muhteşem bir misafir ordusu, mübarek bahtiyar kuşlar, buralar sessiz ama kimsesiz değil diyen halinizle, sevdamızı özlemimizi resmediyorsunuz...Büyük buluşma sonrası, yangın yerine dönen yürekleri serinletecek bir ev sahipliği ile bekliyorsun Rabbimin davetlilerini... Arafat'a, Kabeye, koşan  milyonlar, yine senin bağrında serinleyip dinlenecek...Çünkü sen bağrında en Sevgiliyi ağırlıyorsun. Anlayan, dinleyen, seven ve bekleyen sensin ey güzel Medine. Senin toprağında sükunete erdi Gül peygamberimizin yorgun ve hüzün dolu gönlü ... Bizi sarıp sarmalamaya, alemlerin rahmet peygamberi olarak ümmetini karşılamaya selamlamaya devam ediyor bu kutlu şehirde. Görmek istediğim bir çift göz, tutmak istedigim bir tek el, duymak istediğim en güzel ses, bir selam ve hoşgeldin kızım nidası... En çok burada arıyor insan, ey  ümidin yeşerdiği şehir...Ve adım adım yaşı durmayan gözlerle seni arıyorum, sokak sokak...Geldim, buradayım, Sen nerdesin? diye ince ince sızlıyor yüreğim. Ey Medine, ey sehri bahtiyar! En Sevgilinin bağrında ki bahtiyarlığın bizlere de nasip olsun, iki cihanda ah! Selam sana Ey Resul (s.a.v), Selam sana ey güzel, kutlu şehir ! Medine.

F3C833Fa Fb7F 4C34 B791 5De1008B55Fd