Yarkent`te bulunan tarihi çarşı ve pazara giriyoruz. Bizleri Anadoluyu anımsatan bu pazarda aklınıza gelebilecek hemen hemen her şey satılıyor. Beşikten, ahşap işlemeye, sazdan aklınıza gelebilecek her şeyi bulabileceğiniz bu Pazar geçmişin İpek Yolu geleneğini yansıtıyor. Burada bir Uygur saz üstadına konuk oluyoruz. Bu saz ustası burada saz ve kopuz satarken, bizlere de söylediği türkülerle muhteşem bir gönül ziyafeti sunuyor. Ardından çarşıyı boydan boya gezmeye devam ediyoruz.
Yarkent`te ki son fotoğraf karemiz ise ilginçbir enstantaneyle oluyor. Pazarda fotoğraf çekerken bir Uygur hanımefendi ve bir Uygur beyi objektiflerimize gülümseyerek el sallıyor ve bizlerin gönüllerimizi fethediyorlar.
Yarkent`den Kaşgar`a Gidiyoruz
Bir zamanlar Yarkent hanlarının yaşadığı kültür tarihimizin önemli bir parçası Yarkent`e veda etme vakti. Yarkent`e veda etmeden, yarkent hanlarından Sultan Seyda Han, Abdurraşit Han, Aman Nisan hanım gibi Doğu Türkistan tarihinde iz bırakan şahsiyetlerin ruhuna Fatiha okuyarak Kaşgar`a doğru yola çıkıyoruz. 
Yarkent-Kaşgar arası 220 km. bölgeye tarım havzası da deniliyor. Tarım ırmağı Tanrı Dağları`ndan aldığı suyu Kaşgar havzasına vererek bölgeyi bereketlendiriyor. Yeşillikler arasında yolumuz polis kontrol noktalarında durdurularak devam ediyor. Görevli polisler turist olduğumuzu öğrenince yolumuza devam izni veriyorlar.
Kaşgar girişinde ki polis kontrol noktasında yaşlı bir Kaşgarlı, arabamıza biniyor. Şoförümüzü Yasin beyinde akrabasıymış. Kendisiyle sohbet ediyoruz. Halinden memnun gözüken kasap, şoförümüze 'bunlar devlet adamı, bunlar rahat. Biz emeğimizle çalışıp kazanıyoruz.' Diyerek espri yapıyor.
Yeni Kaşgar şehrinden geniş caddeler ve büyük binalar arasından şehre giriyoruz. Tarihi Kaşgar şehri yavaş yavaş yok olmak üzere. Şehrin girişinde bizi kızıl derya karşılıyor. Tıpkı bizim Kızılırmak gibi Tanrı Dağları ve Pamir Dağları`nın karlı suyunu tarım havzasına taşıyor. Kızıl Derya`ya el sallayarak Kaşgar şehrine giriş yapıyoruz. 
Kaşgar Meydanı`ndaki Mao Heykeli
Kaşgar`da kalacağımız otele geliyoruz. Otelimiz Kaşgar şehir Meydanının hemen yanında. Otelimizin tam karşısında bir elini Pekin`e doğru işaret eden Mao`nun çok büyük bir heykeli ile karşılaşıyoruz. 
Meydanın hemen yanı halk bahçesi adıyla Park yapılmış. Gerek meydan ve gerekse parkta gezenler başlarını kaldırdıklarında Mao`nun heykeli ile karşı karşıya geliyor. Mao, aradan yıllar geçse de 'Ben buradayım.' İntibaını veriyor. Mao`nun gösterişli heykeli Kaşgar`ın her tarafına hakim bir şekilde büyük bir platforma yerleştirilmiş.
1949 yılında Mao Sosyalist Çin Halk Cumhuriyeti`ni kurduğunda Kaşgar`da bağımsız Doğu Türkistan devleti bulunuyordu. Mao tarafından 1952 yılında Kaşgar işgal edilmişti. Kaşgar meydanın tam ortasına 1952-2012 rakamının yazdığı büyük bir çelenk yapılarak 60. yıl kutlama çelengi oluşturulmuş. Meydan`da 24 saat polis araçları ve polis panzerleri görevde. Her yerde polis hakim. Meydan`da ki polis noktaları tamamen tutulmuş.
Otelimizin önü ve meydanda gezerken sünnet ve düğün törenlerinin konvoylarını da görüyoruz. Ü stü açık bir kamyonette davul ve zurna eşliğinde konvoyların önünde ki araçlar Kaşgar`ın sıkıntılı havasını dağıtıyor ve insana neşe veriyor. Arka arkaya geçen konvoylar insanı heyecanlandırıyor. Konvoyların görüntülerini çekerken polislerin sert bakışlarına muhatap oluyoruz. 
Turan Restoran`da Akşam Yemeği
Kaşgar`da akşam yemeğini Turan restoran`da yiyeceğiz. Latin harfleriyle Türkçe olarak restoranın adı dışarıda ki tabelada Nuran diye yazıyor. İçeri girdiğimizde 'N' nin yerini 'T' almış Turan olmuş. Başta yoğurt ve gök çayı olmak üzere Uygur mutfağının en lezzetli yemeklerinin yer aldığı büyük bir zevkle süslenmiş restoranın içerisinde hem göz ve hem gönle hitap eden mimari süslemelerin içerisinde akşam yemeğimizi yerken, restoranın sahibiyle de konuşuyoruz. 
Restoranın sahibi 2009 olaylarından sonra Turan adını dışarıda Nuran olarak yazdığını, hükümetle gerginlik yaşamak istemediklerini, içeride de Turan adına devam ettiklerini söylerken, Türk turistlerin bölgeye gelmesinden büyük mutluluk duyduklarını hem Çinlilerin Türkiye`ye gitmesini, hem de Türk turistlerin buralara gelmesinden iki ülke halkının mutlu olacağının da altını çiziyordu.
Kaşgar Sokaklarında Gece Turu
Turan veya Nuran adı ne olursa olsun bu restorandan çıktıktan sonra karmaşık duygular arasında Kaşgar sokaklarına kendimizi atıyoruz. Öz Türk, Has Türk adında bir çok mağaza ve dükkan bizlere adeta hoş geldin diyerek sürpriz yapıyordu. Kaşgar Meydanı`nın yanında İhlas mağazası ise bize tam bir sürpriz yaşattı. İhlas mağazasının buralarda satış yerlerinin olduğunu öğrendik. 
Tarihi Kaşgar Meydanı ve İdegah (Bayram namazı kılanan) Camii`nin muhteşem gece manzarası göz ve gönlümüzü aydınlattı. Yıllar önce Japonların meşhur İpek Yolu dizisinde ki Kaşgar bölümünde büyük keyifle izlediğimiz Bayram namazı ve namazdan sonra ki Uygur Türkleri`nin muhteşem bayram kutlamalarını adeta bu tarihi meydanda yaşar gibi olduk. İpek Yolu`nun da geçiş güzergahı olan Kaşgar şehrinin doya doya gece manzaralarını seyrederek Kaşgar`da ki otelimize geldik.
Doğu Türkistan`ın Kültür Başkenti: Kaşgar
Doğu Türkistan`daki gezimiz tüm hızıyla devam ediyor. Türk zaferler tarihi içinde önemli olan 30 Ağustos 2012 tarihinde Kaşgar`a gelmiştik. Zafer bayramının heyecanı Kaşgar`da yaşıyoruz. Sabah erken kalkarak Kaşgar`da ki gezilerimizi sürdüreceğiz.31 Ağustos 2012 günlerden Cuma. Ağustos ayı Türk zaferler tarihi için çok önemli. 
Sultan Alpaslan`da 1071 tarihinin Ağustos ayında Malazgirt meydan muharebesini kazanmıştı. Büyük tarruz başkomutanlık meydan muharebesi de 30 Ağustos 1922 de Afyon da gerçekleşmişti.  Ağustos`un son günlerinden Kaşgar`a gelip Kaşgar`ı ziyaret etmemiz bizlere farklı duygular yaşatıyor. Ü stelik mübarek Cuma gün Kaşgar`ı adım adım gezerek Cuma namazını doğu Türkistan`ın kültür başkent`e Kaşgar`da kılacağız.
Kaşgarlı Mahmut`un Türbesine Gidiyoruz
Kaşgar da ilk ziyaret edeceğimiz yer Kaşgarlı Mahmut`un türbesi. Karlı Pamir ve tanrı dağlarının eteğinde bereketli bir ovada bulunan Kaşgarlı Mahmut`un türbesinin bulunduğu Opar köye şehir Merkezine 50km. Hızla köye doğru giderken sanki Anadolu yollarından geçiyoruz, meyve bahçeleri üzüm bağları, toprak damlı evler, rengârenk elbiseler içerisindeki Uygur hanımları, at ve eşek arabaları, tarlada çalışan Uygurlara el sallayarak yolumuza devam ederken Kaşgar ile ilgili bilgilerimi elimdeki nottan gözden geçiriyorum.
Kaşgar`ın Adı Nereden Geliyor?
Kaşgar ya da Ordu Kend, hanın oturduğu şehir' demektir, Doğu Türkistan´ da Sincan Uygur Özerk Bölgesi´ nin batısında Pamir ve Tanrı dağları eteğinde tarım havzasında yer alan tarihi bir şehirdir. Ü nlü Türk dil bilgini Kaşgarlı Mahmut Kutat Kubilik yazarı Yusuf Hasacip ama ön önemlisi ilk Türk İslam devleti olan ve Müslüman Türk hakanı unvanı ile İslam medeniyetinin Türk İslam coğrafyasında yayılmasına öncülük eden Karahanlılar Devletinin kurucusu Saltuk Buğra Han ın memleketi olarak tanınan Kaşgar Türk tarihinin bir kilometre taşıdır.
Ansiklopediler bu konuda farklı bilgiler var. Araştırmacılar Kaşgar adını Koşkar, Köşker veya Kaşkar oymağından aldığını ileri sürerler. Köşker oymağının ata yurdu Kırgızistan´ ın güneyinde, Kırgızistan-Özbekistan sınırına yakın Celal-Abad İlinde bulunan Koşkar-Ata şehridir. Bir başka varsayıma göre ise Kaşgar, adını şehrin civarından sık bulunan 'Kaş Taşı' veya diğer adıyla 'Yeşim Taşı'ndan almıştır.
Bugün gözden ve gönülden ırak olan bir zamanlar Osmanlı coğrafyasının da bir parçası olan Türk İslam tarihinin en önemli kültür başkenti Kaşgar`ın coğrafi konumu hakkında ise şu bilgileri verebiliriz.
Batısında Kaşgar Kuna Şehir İlçesi, kuzeyinde Atuş İlçesi, doğusunda Feyzivat İlçesi ve güneyinde Yengisar İlçesi ile sınırdır. Taklamakan Çölünün batısında Tanrı Dağları´ nın eteklerinde yer alan Kaşgar, deniz seviyesinden 1290 metre yükseklikte konumlanır. Kaşgarın havası suyu çok güzel olduğu için hanların hakanların oturduğu bir bölge olarak anılan yer olarak ta bilinmekte.
Türk- İslam Tarihinde Kaşgar 
Şehrin kuruluşu tarihi Çinlilerin Han Hanedanlığı dönemine kadar uzanmaktadır. Şehirde ilk hüküm süren Müslüman Türk hükümdarı Karahanlılar´ dan Abdülkerim Satuk Buğra Han´ dır. Ü nlü türk bilgini ve adını Kaşgardan alan Kaşgarlı Mahmut yazdığı kitabı Divânu Lügati´ t-Türk´ de, 'Kaşgar' ile şu bilgileri vermektedir Kaşgar: Doğu Türk ilinde tanınmış şehir adı.' olarak tanımlanır. Kutadgu Bilik´ de 'Kent: Şeher. Bu kelimeden alınarak Qaşqar üçün 'Ordu Kend' derler. Hanın oturduğu şehir demekdir. Çünkü Afrasiyab, havası güzel olduğu için burada otururdu'.
Kaşgar birçok Türk devleti ve Türk hanına ev sahipliği yapmış. Türk tarihinde Kaşgar`ın geçmişini şöyle özetleyebiliriz: 502 &ndash 550 yılları arasında Hunlar, 552 &ndash 648 yılları arasında Göktürkler, 648 - 649 yılları arasında Tang Hanedanı zamanında Çinliler, tekrar 659 yılından itibaren 744 yılına kadar Göktürkler, 790 ve 791 - tahminen 842 yılları arasında Tibetler ve 1006 yılından itibaren Karahanlılar 1032 - 1210 yılları arasında Doğu Karahanlılar, Doğu Karahanlılar`ı yıktıktan sonra Karahitaylar, daha sonra önce 1227 - 1370 yılları arasında Çağatay Hanlığı, daha sonra 1370 - 1514 yılları arasında Doğu Çağatay Hanlığı bu bölgede egemenlik sürmüştür.
Anadolu`dan Kaşgar`a Tatar Göçü
Türk tarihinde orta Asya dan Anadolu`ya göçler olduğu yazılmakta Kaşgar tarihini araştırdığımızda Anadolu`dan Kaşgar`a göçler olduğu karşımıza çıkıyor. Kaşgar 1399 yılında kısa bir süre de olsa Timurlular Devleti´ nin idaresine girdi. Timur Ankara Savaşı´ ndan sonra Anadolu´ dan getirdiği Kara Tatarların bir bölümünü Kaşgar´ a yerleştirdi. Doğu Türkistan´ da 1514 ile 1680 yılları arasında Altışehir olarak bilinen Hotan, Yarkent, Yengihisar, Kaşgar, Aksu, ve Uçturfan gibi şehirleri içine alan bölgede Yarkand Hanlığı, egemenlik sürmüştür.
Devam edecek