Askeri ve ekonomik bakımdan çok önemli olan ipek yolunun tanrı dağlarındaki en önemli geçidin bulunduğu yer olarak ta bilinen Kaşgar tarih boyu hakim güçlerin mücadele alanı içerisinde yer almış, son yüzyıllarda dünyaya hükmetmek isteyen Rus, İngiliz ve çinliler, Kaşgarı hakimiyet alanı içine almaya çalışmışlar.

`height=

Kaşgar 1759´ da Çinlilerin eline geçti. Bu tarihten sonra bölgede yaşayan Müslümanlar Çin idaresine karşı mücadele başlattılar. Yakup Han bölgede bağımsız bir devlet kurdu ve 1872´ den itibaren ülkesinde Osmanlı Sultanı Abdülaziz adına hutbe okutmaya başladı.

Kaşgar, Yakup Han´ ın hükümdarlığı kaynaklarında sık sık söz edilen Yettishahr yedi şehirden birisidir, diğerleri Hotan, Yarkent, Yengihisar, Aksu, Kuçar ve Korla´ dır, Yakup Han´ ın ölümünden sonra Çin tekrar Kaşgar´ ı ele geçirdi. Çin yönetimi 1884´ te bölgede Sincan vilayetini kurdu. 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti´ nin kurulmasından sonra 1955´ te Sincan Uygur Özerk Bölgesi kuruldu.

19. yüzyıldan itibaren birden bire jeopolitik önem kazanan Kaşgar, Büyük Oyun adı verilen İngiltere ve Rusya arasında Orta Asya´ nın kontrolü için yaşanan çekişmede bir satrançtaşıdır. Bu dönemde İngiliz ve Rus ajanları Orta Asya´ nın kontrolü için birbirleriyle yarıştılar ve her ikisi birer konsolosluk açtılar. Bu yarışmayı tabiki İngilizler kazandı. Şimdi her iki Konsolosluk binaları Hotel olarak kullanılmaktadır.

İlk Çağ`dan beri Tarım havzasının ekonomik merkezi olan şehirde pamuk sanayisi gelişmiştir. Kaşgar`da pazar günü kurulan çarşı şehrin ekonomik hayatında önemli bir yer tutar. Binlerce çiftçi çevredeki verimli tarlalarda çeşitli meyve ve sebzeleri üretir. Hotan`dan getirilen ipek ve halılar, diğer el sanatlarına dayalı eşyalarla birlikte Kaşgar pazarında satılır.

Kaşgar`ın nüfusu 300 binin üzerindedir. Şehrin nüfusunun büyük bir bölümünü Müslümanlar oluşturur. Şehirdeki en kalabalık etnik grup Uygurlardır.

`height=

Kaşgar`da Kültür ve Tarih Katliamı

Tarih boyu Kaşgar`da büyük yağmalar ve yıkımlar olmuş. En büyük yıkım ise Çin yaşanana Mao devriminden sonra gerçekleşmiş. Çin`de 1960 yılında başlayan kültür ihtilalı sırasında şehirde bulunan cami ve mescitlerin önemli bir bölümü yıkıldı. 

Günümüzde şehirde kültür ihtilalı sırasındaki yıkımdan kurtulan 100 civarında mescit ve cami bulunmaktadır. Iydgâh Camii, Apak Hoca cami ve türbesi, Döng Mescidi, Kaşgarlı Mahmud türbesi ve Yusuf Has Hacib türbesi şehrin en önde gelen tarihi eserleri arasındadır. Mankent, Kaşgar yakınında bir şehrin adı bugün haraptır.

Kaşgar ile ilgili verdiğimiz bu kısa bilgilerden sonra ünlü Türk dil bilgini Kaşgarlı Mahmut`un türbesini ziyaret etmenin heyecanı İçerisinde Pamir ve Tanrı dağları eteğindeki yoldan Kaşgarlı Mahmut`un türbesine doru hızla yol alıyoruz

`height=
Kaşgarlı Mahmut`un Türbesi

Güneşli bir ağustos ayı, günlerden Cuma, tarihler 31 Ağustos 20121. Kaşgar şehrinden yola çıkıyoruz. 45 km mesafede karlı tanrı dağları ve pamir dağları eteğinde ki Kaşgarlı Mahmut`un türbesinin bulunduğu Opal köyüne gidiyoruz. Meyve bahçeleri, üzüm bağları, sebze bahçeleri, kavak ve söğüt ağaçları arasından Opal köyüne geliyoruz.

Köy oldukça bakımsız. Türbe girişi tipik Uygur mimarisiyle yapılmış. Kavak ve söğüt ağaçları arasından Kaşgarlı Mahmut`un büyük boy heykeli bizi karışılıyor ve adeta neden geciktiniz, hoş geldiniz dercesine bizi bağrına basıyor. Uygurlularla birlikte heykelin önünde hatıra fotoğrafları çekiyoruz.

Kaşgarlı Mahmut`un ömrünü temsil eden 97 basamaklı merdivenden tırmanarak Kaşgarlı Mahmut tarafından dikildiği söylenen ve dibinden soğuk su çıkan Kara Kavak ağacının bulunduğu yere geliyoruz. Kara Kavak ağacının dibinde ki su dan su içerken, Kaşgarlı hanımlar ağacın dallarına bez bağlıyorlardı. Rivayete göre hocasının emriyle bu kara kavağı Kaşgarlı Mahmut dikmiş.

Yine merdiven tırmanmaya başlıyor, merdivenin başında bizi muhteşem mimarisiyle Kaşgğrlı Mahmut`un türbe kapısı karşılıyor. Daha sonra küçük bir meydan tepenin üstünde mescit ve türbe binası. Sırtını tanrı dağlarına yaslamış vaziyette bir tablo gibi göz ve gönül ziyafeti sunuyor.

Türbenin girişinden Kaşgarlı Mahmut`un büyük boy temsili resmi, sağ tarafta Türbe sandukası, önce türbe sandukasını ziyaret ediyoruz, Uygurlu kadın erkekli kalabalık bir grupla Fatiha-i Şerif okuyor, Kaşgarlı Mahmut`un ruhuna hediye ediyoruz. Türbe ziyaretçi akınına uğruyor.

Türbenin içerisinde ki müzeden Kaşgarlı Mahmut ve Divan-ı Lügatit Türkle ilgili bilgiler veriliyor. Türbenin duvarında asılı bulunan bir fotoğraf dikkatimizi çekiyor. Bu fotoğraf Devlet Bahçeli`nin Başbakan yardımcısı olduğu sırada Türbeyi ziyaret eden ilk Türk devlet adamı olarak çekilmiş. Türbenin mescit bölümünde iki rekat namazımızı eda ediyoruz.

Kaşgarlı Mahmut`un türbesinden belgesel görüntüler çeken ilk Türk gazetecisi ve televizyoncusu olmanın haklı gururunu yaşayarak türbeden ayrılıyoruz. Türbenin hemen karşısında tarihi Uygur mezarlığını da ziyaret ederek Fatiha okuyoruz. Uygurlarda mezar kültürü tam bir sanat haline getirilmiş. Mezar sandukaları beşiği andırıyor. Karlı Tanrı Dağları ve Pamir dağlarının eteğinde ki bu Uygur mezarlığında acaba kimler yatıyor. Dağların zirvelerinde ki karları seyrederken, bir taraftan da mezarlıkta yatanların ruhuna Fatiha okuyoruz.

Opal köyünün havası çok güzel. Türbe çevresinde ki ağaçlar altında Uygur kadınları evde pişirdikleri çörek ve yumurtaları satıyorlar. Bazı Uygurlular piknik yapıyorlar. Uygurlularla sohbet ederek türbeden ayrılırken Kaşgarlı Mahmut ile ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşıyorum.

`height=

Kaşgarlı Mahmut Kimdir?

Kaşgar´ dan 45 km güney batıda Opal kasabasında dünyaya geldi. Bazı kaynaklara göre ise Isık Göl yakınındaki Bars Kul´ da doğmuştur. Tam adı 'Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed'dir. Yani Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmud´ dur.

Kaşgarlı Mahmud, 1008 yılında Kaşgar`da dünyaya geldi. Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların kaynaklandığından bahsetmektedir. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devleti´ nin hanedan sülalesine mensuptur.

Başka araştırmalara göre Batı Karahanlı hakanlarından Buğrahan Muhammet Yağan Tekin`in torunu ve Şehzade Hüseyin Emir Tekin´ in oğludur. Yağan Tekin, 18 aylık kısa Hakanlık döneminden sonra tahtı kendi isteği ile Kaşgarlı Mahmut`un babası Hüseyin Emir Tekin`e devretmiştir.

Kaşgarlı Mahmut, Karahanlı soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed bin Hüseyin`in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rabiy`a al-Basri`dir. Babası Barsgan şehrinde yaşamakta iken bilinmeyen bir sebeple Kaşgar şehrine gelip yerleşmişti. O dönemde Kaşgar, önemli bir bilim ve kültür merkezi idi. Günümüzde, Çin hâkimiyeti altında olan Doğu Türkistan sınırları içerisindedir.

Bu devir teslim için büyük ziyafetler hazırlanmış davullar dövülmüştür. Bu ziyafet sırasında Yağan Tekin`in eşlerinden Hanısı, tahta kendi oğlu İbrahim`i geçirebilmek için diğer şehzadeleri zehirlemiştir.

Kaşgarlı Mahmut`un Çileli Hayatı

Kaşgarlı Mahmud`un babası da zehirlenenler arasındadır. Bu saray darbesinden sonra İbrahim, 1057 yılında Batı Karahanlıların hakanı olmuştur. Kaşgarlı Mahmud ise bu tuzaktan kendisini kurtararak Batı Karahanlı Devleti´ nin topraklarından kaçmıştır. Ancak İbrahim Han´ ın adamları her yerde onu aradıklarından o kendisini gezgin veya bilgin gibi sıfatlarla takdim ederek sık sık yer değiştirmek zorunda kalmıştır.

Kesin olarak Kaşgarlı Mahmud, dönemin bütün klasik ilimlerini tahsil etti. Arapça ve Farsça öğrendi. Saciye ve Hamidiye Medreseleri´ nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla Orta Asya´ yı boydan boya kat ederek Anadolu´ ya oradan da Bağdat´ a gitmiş. 15 yıl boyunca Türklerin yaşadığı bütün illeri, şehirleri, obaları, dağları ve çölleri dolaştı.

Bu geziler inceleme amaçlı idi. Türklerin örf ve âdetlerini mahallinde araştırdı. Gezileri sırasında, ana dili Türkçenin Hakaniye, Oğuz, Kıpçak, Argu, Çiğil, Kepenek şivelerini de öğrendi. İyi öğrenim görmüş, İslâmiyet´ le ilgili bilimsel çalışmaları yakından izlemiştir. Arapça ve Farsçayı da çok iyi öğrenmiştir. Türklerin bulunduğu bölgeleri gezmiş, ana dili olan Türkçenin bütün lehçelerini yerlerinde öğrenmiş, geleneklerini göreneklerini yakından izlemiştir.

Devam edecek