Ortadoğu nun en yoksul ülkelerinden biri olan Yemen de Suudi Arabistan ın öncülüğünde başlatılan savaş üçyıldan uzun süredir devam ediyor. Ü lkenin üçte ikisinden fazlası yaşamak için yardıma muhtaç, kıtlık tehlikesi kapıda.

Yemen de yaklaşık dört yıldır süren içsavaşın taraflarından olan Husiler, roket saldırılarını sonlandırabileceklerini açıkladı. Açıklamada, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin barış sağlanmasından yana tavır sergilemesi halinde Husilerin de hazır olduğu belirtildi.

Daha önce 2016 da Kuveyt`te yürütülen müzakerelerden bir sonuçalınamamış, Husilerin BM öncülüğünde Cenevre`de yapılması planlanan istişare toplantılarına 'güvenlik sağlanmadığı gerekçesiyle' katılmayacağını açıklaması üzerine de diplomatik çabalar suya düşmüştü.

Açıklama, Husi birliklerinin devrim komitesinin başındaki Muhammed el Husi tarafından Pazartesi günü Twitter üzerinden yapıldı. Muhammed el Husi, 'füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırıların sonlandırılmasının bir iyi niyet göstergesi olduğunu ve düşmanın barış görüşmelerine itiraz etme ve Yemen i işgal etmeyi sürdürme imkanını ortadan kaldıracağını vurguladı.

Husilerin açıklaması, BM nin Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths in BM Güvenlik Konseyi nde açıkmasından kısa süre sonra yapıldı. Griffiths, tarih vermeden tarafların yeniden barış görüşmelerine başlamak üzere masaya oturacaklarını ifade etmişti.

Yemen de şimdiye kadar sürdürülen barış görüşmelerinden sonuçalınmadı. Çatışmalar geçen haftalarda Husilerin kontrolündeki Hudeyde liman kentine operasyon başlatılmasıyla yeniden şiddetlendi.

Suudi koalisyonun Hudeyde operasyonu ABD nin Kasım ayı başında taraflara 30 gün içinde ateşkes sağlama çağrısından kısa süre sonra başlatılmıştı. Birleşmiş Milletler, ülke nüfusunun yarısına yakının açlıkla mücadele ettiği Yemen de, en kısa sürede ateşkes sağlanıp, gıda yardımı ulaştırılamadığı takdirde, Yemen in 'yaşayan ölüler ülkesine' dönüşeceğine dikkat çekmişti.Suudilere savaşta lojistik ve istihbarat desteği sağlayan ABD`nin geçen hafta yaptığı diyalog çağrılarına İngiltere ve Birleşmiş Milletler`den destek gelse de Riyad, Yemen`in Hudeyde kentini almak için operasyon başlattı.

Savaşa giden süreç

Yemen de, desteğini önemli ölçüde yitiren Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih`in 33 yıllık iktidarına karşı, 2011`de geniş çaplı protestolar patlak verdi.

Arap coğrafyasındaki diğer ayaklanmalarla eş zamanlı gelişen ve hükümetinin istifasını talep eden protestoları yatıştırmak için Salih, bazı imtiyazlar verse de istifayı reddetti. Haziran 2011`de bir saldırıda yaralanınca Suudi Arabistan`a kaçıp üçay kaldı ve ülkesine geri döndüğünde koltuğu devredeceğini duyurdu. Devam eden protestolar eşliğinde Şubat 2012`de koltuğunu yardımcısı Abdurabbu Mansur Hadi`ye a bıraktı. Tek başına girdiği seçimlerden devlet başkanı unvanıyla çıkan Hadi, tıpkı selefi Salih gibi Husiler tarafından hoş karşılanmadı.

HHH

Husiler, kökleri ülke yönetiminde yüz yıllarca söz sahibi olan ve 90 larda Güney ile Kuzey Yemen in birleşmesinden bu yana ülkede faaliyet gösteren dini-siyasi grup, kurucu liderleri Hüseyin Bedrettin El Husi`nin adına referansla bu isimle anılıyor ve ülkede önemli bir çoğunluğu temsil ediyor. 2004`te Salih`e karşı yönetimde daha fazla hak talebiyle silahlanıp ayaklanan Husiler in kurucu lideri Bedrettin El Husi, askeri bir operasyonla öldürülünce yerini kardeşleri devraldı. 2011 e kadar aralıklarla hükümete karşı ayaklanıp çatışan Husiler, 2011`deki Salih karşıtı gösterilerde de ön saflardaydı.

Hadi nin başkanlık koltuğuna oturmasının ardından başkent Sanaa`nın kuzeyindeki bazı yerleşim yerlerini kontrol altına alan Husiler, zamanla etki alanını arttırdı. Takvimler Ocak 2015`i gösterdiğinde, Eski Devlet Başkanı Salih yanlılarıyla beraber Sanaa daki başkanlık sarayını kuşatıp Hadi yi istifaya zorladılar. Kaçıp önce memleketi Aden e ardından Suudi Arabistan a giden Hadi, ülkeye geri döndüğünde istifasını geri çekti ve yaşananları bir 'darbe' olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan, desteklediği devrik lider Hadi`nin Sanaa`daki başkanlık koltuğuna tekrar oturması hedefiyle Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, İngiltere ve Fransa`nın da içinde olduğu uluslararası bir savaş koalisyonu kurup komşusu Yemen`i havadan vurmaya başladı.

Dünyanın en önemli petrol üreticilerinden Suudi Arabistan a komşu olan Yemen`in, kuzey hattı boyunca Körfez ve Arap Denizi`ne açılan kıyısı olduğundan stratejik önem arz ediyor.

Savaşın bir tarafında Riyad`ın başını çektiği uluslararası koalisyon ve Hadi`ye bağlı birlikler var. Suudilerin Eritre ve Somali den getirdiği askerler de bunlarla savaşıyor.

Kuveyt, Bahreyn, Katar, Fas, Sudan, Ü rdün ve Mısır`ın yardım ettiği, ABD, İngiltere ve Fransa`nın lojistik ve istihbarat desteği sağladığı koalisyon, Yemen`deki Husi hedeflerine aralıklarla hava operasyonları düzenliyor. Saldırıları Suudi yönetimle ile birlikte Birleşik Arap Emirlikleri düzenliyor.

Husiler de balistik füzelerle Suudi Arabistan`a havadan vurma girişimlerinde bulunuyor. En son Kasım 2017`deki füze saldırısı Riyad`ı hedef almış, Suudi Arabistan bunun üzerine Yemen sınırlarını kapatıp ülkeyi ablukaya almıştı.

Güney Yemen`in yeniden kurulmasını amaçlayan ayrılıkçılar da savaşta taraf. Güney Yemen, Kuzey ile birleşip bugünkü yapıya gelene kadar 1967-90 arası Marksist sosyalist yapıda bir demokratik cumhuriyet olarak varlığını sürdürmüştü. Ayrılıkçılar, 2015 te Husiler in Aden i ele geçirmesini engellemek için Hadi`ye bağlı hükümet güçleri ile işbirliğine gitmişti. Bu arada Yemen deki Kaide de güneyde dağınık bir biçimde bazı bölgeleri kontrolü altında bulunduruyor.

Birleşmiş Milletler in (BM) deyimiyle Yemen savaşı, dünyanın 'en ağır' insanlık krizi. BM verileri 3 yıldan uzun süredir devam eden savaş sebebiyle 28 milyonluk ülkede 22 milyon 200 bin kişinin yardıma muhtaçyaşadığını, 2 milyondan fazla Yemenlinin evlerini terk edip ülke içinde başka şehirlere göçetmek zorunda kaldığını ortaya koyuyor. Çoğu Somali ve Etiyopya`ya göçeden 300 bine yakın sığınmacı ve mülteci var. BM ye göre, savaşta 10 binden fazla insan hayatını kaybetti. Yemen Veri Proje grubunun bildirdiğine göre, Mart 2015 ile Mart 2018 arasında koalisyonun hava saldırılarının yüzde 30 undan fazlası askeri olmayan hedefleriydi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), temiz su olmaması ve tıbbi tesislerine erişimin yetersizliği sebebiyle kolera salgınının 500 binden fazla kişiyi etkilediğini belirtiyor. 2016`da baş gösteren salgın sebebiyle bir yıl içinde yaklaşık 2000 kişinin öldüğü kaydediliyor. Yardım örgütleri de ülkedeki kıtlık sorununun önlenemeyecek boyutlara gelebileceği uyarısında bulunuyor. Yemen`de biran önce ateşkes yapılarak, barış görüşmelerine başlanmalıdır. Yemen`deki şartları düşündüğümüzde başka seçenek kalmıyor.