İsveçli mobilya devi IKEA nın patronu  Ingvar Kamprad ın hayat felsefesini okumuştum.
Yaklaşık 23 milyar dolarlık servetiyle ekonomi dergisi Forbes un yaptığı dünyanın en zenginleri sıralamasında 11 inci sırada yer alan Kamprad, yaşam standartlarıyla orta direk bir memura benziyor.
Büyük servetine rağmen hala eski model bir Volvo 240 kullanan Kamprad, hiçbir zaman birinci sınıfta, uçak yolculuğunu tercih etmiyor. Bu tutumlu tavırlarını, çalışanlarına da aşılamaya çalışan Kamprad, örneğin personelinden boş kağıtların her iki tarafını da kullanmasını istiyor. 
Evli ve dört çocuk sahibi olan Kamprad, ucuz yemek hizmeti nedeniyle sık sık sahibi olduğu IKEA mağazalarını da ziyaret ediyor.
Çevre bilinci ve atık yönetimi söz konusu olduğunda, İsveçdünyanın en ileri ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ü lke neredeyse tüm atıklarını geri dönüştürüyor ve bu süreçte elektrik ve ısı üretiyor. İsveç`in atıklarının yaklaşık yarısı elektrik, bölgesel ısıtma ve uzaktan soğutma için enerjiye çevriliyor. 
Yine İsveç`in tasarruf konusunda hassasiyetini özetleyen bir hatıraya yer vermek istiyorum. Pek çok yerde yayınlandı, belki okumuşsunuzdur. 
'On dokuz yıl evveldi. Stockholm e gitmiştim. 
Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin, tras olmak için lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginçbir not gördüm. 
Notta, lütfen tıraştan sonra jiletinizi çöpe atmayın, yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveççelik sanayisine yardımcı olun diyordu. 
Doğrusu hayretler içinde kaldım. 
Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveççeliği gelir .. 
Birçok eşya üzerinde İsveççeliğinden yapılmıştır diye yazardı. 
İşte o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. 
İsviçre de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur. 
Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. 
Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete, kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaçprospektüsü dahi olsa, kapının önüne koyun.
İsviçre nin kalkınmasına yardımcı olun. 
Fazla ağaçziyanına engel olun, deniliyordu.'

'Türkiye de Muazzam Potansiyel Var'
İsveç, 2020 yılına kadar sıfır atıklı bir ülke olmayı hedefliyor. Bugün ülkedeki evsel atıkların yüzde 99`undan fazlası geri dönüştürülüyor. Çöpten enerji için Türkiye`de iyi bir potansiyel olduğunu söyleyen İsveçİstanbul Başkonsolosu Therese Hyden, 
'Türkiye artan nüfusa, yüksek tüketime sahip. Her yerde çok miktarda ambalaj, plastik kullanımı var. Bu da toplanması gereken önemli bir atık ve çöp kaynağı olduğunu gösteriyor. Elbette bu zaten toplanıyor. Geliştirilmesi gereken ise geri dönüşüm ve atıktan enerji için altyapı. Eminim ki Türkiye ve İsveçbu alanda işbirliği yapabilir. Geri dönüşümden, hem ısı hem de elektrik sağlayabilirsiniz. Bir şekilde zaten bu çöpten kurtulmanız lazım. Çöp yakmak da tamamen temiz değil, bu nedenle öncelikle mümkün olduğunca tekrar kullanabilmek önem taşıyor. Ama tekrar kullanamayacağınız şeyleri bu sisteme gönderebiliyorsunuz' diyor. Türkiye`de belediyelerden bunu yapmak için büyük talep olduğunu kaydeden Hyden, 'Biz kuzeyde küçük bir ülkeyiz, hayatta kalmak için adapte olmanız gerekiyor. Bu da bu tür değişiklikleri bir tehdit olarak değil, bir fırsat olarak görmemize yardımcı oldu' diyor.

25 Adet Öncelikli Dönüşüm Programı
Geçen aylarda yayınlanan, Ticaret Bakanlığı nın araştırması Türkiye de israfın boyutlarını ortaya koyan güzel bir çalışması vardı. Onuncu Kalkınma Planında (2014-2018) 25 adet öncelikli dönüşüm programına yer verildi. 
Bu program,  % 15`in altında kalan yurtiçi tasarruf oranının 2018 yılına kadar % 19 seviyesine çıkarılması hedefleniyor.
Bu çalışmadan edindiğimiz bilgiye göre otomobil sahiplerinin yüzde 10`u 2-3 yılda bir otomobilini değiştiriyor.
Araştırmadan da gördüğümüz üzere akıllı telefon konusunda önlenemez bir tüketim çılgınlığından dönemin bakanı bile muzdaripti. 'İhtiyaçtan çok, çıkan yeni model akıllı telefonu alanların sayısı çok fazla' diyordu. Çünkü Türkiye`de akıllı telefon kullanımı yüzde 84`e ulaşmış durumda.
Bu akıllı telefon sahiplerinin % 7`si her yıl ve % 17`si iki yılda telefonunu yeniliyor. Bunun yanında %43 gazete, kitap, dergi için para harcamak, zorunlu ihtiyaçolarak görülmüyor.

4 Milyon 900 bin Ekmek  Çöpe Atılıyor
Türkiye`de yapılan gıda israfına yönelik araştırmaları ve incelenen medya başlıklarında da israf çok fazla olduğunu görüyoruz.
PRNet`in Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye`de bir yıl içinde 1 milyar 700 milyon ekmek çöpe atılırken, 214 milyar liralık gıda israfı yapıldığı belirlendi. Günlük olarak bakıldığında ise, 4 milyon 900 bin ekmeğin çöpe atıldığı tespit edildi.

Her şey Dâhil Otellerde İsraf Çok Fazla
Yapılan gıda israfında, her şey dâhil otellerin, lokantalara oranla 5 kat daha fazla israf yaptığı ortaya çıktı.
Her şey dahil otellerde yapılan gıda israfına mutlaka son verilmesidir.
Medya yansımaları ve uzman yorumlarına göre, gıda israfı Türkiye`de ve Dünya`da çözülmesi gereken sorunların başında geliyor.

Bilinçlenme İsrafı Azaltıyor! 
Ajans Press`in gerçekleştirdiği medya analizinde ise israf başlığı altında medyaya 100 binden fazla haberin yansıdığı tespit edildi. Medyaya yansıyan haber başlıklarında, yetkili kurumlar tarafından yapılan kampanyalar sayesinde günde 1 milyon 50 bin adet ekmek, yılda ise 384 milyon adet ekmek çöpe atılmaktan kurtarıldığı bilgisi öne çıkarken, sadece ekmek israfı azaldığında bile yılda 2 milyar 800 milyon lira tasarruf sağlandığı belirlendi.
Lakin halen büyük israf var! Okullarda, camilerde veya ülke genelinde kampanyalarla, kamu spotlarıyla gıda israfına son vermeliyiz. Dünyada israf edilen 1 milyon 300 bin tondan fazla yiyeceğin, 2 milyara yakın insanı doyurabildiğini biliyor muydunuz?
Yine Ticaret Bakanlığı nın bu araştırmasında tasarruf oranı çok düşük olduğunu görüyoruz. Tasarruf oranımız, bugün için yüzde 13 - 14 düzeyine kadar geriledi. Bu önemli düşüş, makroekonomik endişeleri artırırken, düşüşe çareler üretilmeye çalışıldı. % 14`in altında kalan yurtiçi tasarruf oranını % 19 seviyesine çıkarılması hedefleniyor.
Atalarımızın tasarrufla alakalı güzel sözleriyle bitirelim:
Altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir!
Ak akçe kara gün içindir.
Güvenme varlığa, düşersin darlığa.
Sakla samanı gelir zamanı.
Ayağını yorganına göre uzat.
İşten artmaz dişten artar.
Damlaya damla göl olur.