Londra merkezli Sothesb’y müzayede şirketi nezdinde 24 Nisan Çarşamba günü (bugün) düzenlenecek müzayede organizasyonunda ülkemizden kaçırılan onlarca tarihi eser satışa konu ediliyor.
Osmanlı Cihan Devleti hattatlarının, tezhipçilerinin, kâğıt ve mürekkep ustalarının kıymetli emeklerini üzerlerinde taşıyan Mushaf-ı Şerifler, elyazmaları ve hüsn-i hat levhaları ile İznik çinileri, Osmanlı ipek seccadeleri, çeşmeler, mermer kitâbeler, hançerler, fincan setleri birbiri ardına ülkemizden yurtdışına kaçırılarak özellikle Londra’da satışa konu ediliyor. Bu meyanda sınırlarımız delik deşik vaziyette!
İslam Dünyası ve Hindistan'ın Sanat Eserleri Müzayedesi!
Bunun son üzücü örneği Londra merkezli Sothesb’y müzayede şirketinin 24 Nisan tarihli mezatı. Söz konusu mezatta bu toprakların mâhir hattatları tarafından kaleme alınan Mushafları ile birlikte pek çok Osmanlı sanat eseri, İslam Dünyası ve Hindistan'ın Sanat Eserleri Müzayedesi’nde yeni sahiplerine servis edilecek!
Tarihi eserlerin yurtdışına çıkartılması kanunen suç değil mi?
21.07.1983 tarih ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yürürlülükte olmasına rağmen ilgili kanunla koruma kapmasında olan ve yurtdışına çıkartılması suç teşkil eden eserler nasıl oluyor da mütemadiyen ecnebî topraklara kaçırılıyor? Tarihi eserlerin yurtdışına çıkartılması kanunen suç değil mi?
Hat sanatının uzman bilirkişileri!
Sothesb’y müzayede şirketinin organizasyonuyla birbirinden âlâ kıymeti hâiz Osmanlı sanat eserleri yeni sahiplerini bekliyor! Üstelik müzayedeye konu edilen eserler, özellikle Mushaflar, elyazması kitap ve hüsn-i hat levhaları mâhir hat sanatı bilirkişileri tarafından özenle ele alınarak tüm bilgiler hüvesi hüvesine kâmilen İngilizceye aktarılmış!
Birbirinden âlâ kıymeti hâiz Osmanlı sanat eserleri yeni sahiplerini bekliyor!
Müzayedede bizden tarafa yok yok! Mezat sanki İstanbul’da düzenleniyor! Sothesb’y müzayede şirketinin güncel mezatını incelediğimizde hayretler içerisinde kalmamak mümkün değil!
Osmanlı sanat eserleri efendilerine sunuluyor!
Hiçbir ahlâkî, vicdânî, insânî değeri bulunmayan simsarlar tarafından bu topraklardan kaçırılan Osmanlı sanat eserleri efendilerine sunuluyor.
Bu cümleye, Mehmed Şefik Bey’in ‘Nâd-ı Ali’ duasını, Kanûnî Sultan Süleyman dönemi 1539 tarihli şamdanı (tombak), Sadrazam Sinan Paşa için yapılmış deniz fenerini (tombak), Hattat İbrahim Rodosî’nin talebesi Hâfız Yusuf ketebeli 1155/1712 tarihli Delâil’ül-Hayrât’ı, 17’inci yüzyıl hattatlarından Hüsâmeddin Bur(u)sevî’nin Mir’atü-l-Kâinât isimli yazma risâlesini, altın kakmalı, gümüş savatlı Osmanlı hançerini (17’inci yüzyıl), Seyyid Ahmed bin Musa’nın (Ferruhzâde) 1094/1682-1683 tarihli nesih Mushafını, hattat Mehmed Emin Efendi’nin 1211/1796-97 tarihli nesih Mushafını, 17’inci yüzyıla tarihlenen yakut ve zümrüt taşlarıyla bezeli Osmanlı akik fincan setini, Sultan Abdülmecid Han’ın kerimesi Münire Sultan’ın 1277/1860 tarihli tezhipli Mushafını, 1900’lü yılların başına tarihlenen Osmanlı ipek halısını, 1590 yılına tarihlenen İznik çini bardağını, Lâle Devri’ne ait mermer çeşmeyi, 19’uncu yüzyıl Konya seccadesini, 18’inci yüzyıla tarihlenen Batı Anadolu işi seccadeyi, 18’inci yüzyıl Osmanlı gümüş tabakları, Osmanlı şehzadesi Musa Çelebi’nin yağlı boya portresini, Hattat Mustafa Râkım ketebeli, II. Mahmud'un tuğrasını hâvi mermer çeşme kitâbesini, Hattat Ubeydullah Zihnî Efendi’nin 1219/1804 tarihli, nesih hatlı Mushafını ve Hattat Mehmed Şehrî’nin 1730’lu yıllara tarihlenen müfredat meşk murakkaını teessüflerimizle ekliyoruz!
Tarihi eserlerimiz Londra’da ne arıyor?
Cumhuriyet Savcılarımızı, Kültür Bakanlığı’nı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nü, Milli İstihbarat Teşkilatı’nı ve konuyla ilgili tüm sorumluları göreve davet ederken esefle hazırladığımız yazımızın serlevhasını teşkil eden soruyu ehemmiyetine binaen tekrar edelim: Tarihi eserlerimiz Londra’da ne arıyor?
İbrahim Ethem Gören/24.04.2024 Yazı No: 584