Çayın anavatanı Çin`de ilk önceleri derman niyetiyle kullanılmaya başlamış gittikçe keyifli bir içecek haline gelmiştir. Çin`den dünyaya yayılarak beynelmilel bir içecek olmuştur.

Çayı sadece bir içecek olarak görmemek gerekir. Çay tüm dünyada misafirperverliğin güçlü bir nişanesidir. Çayın içimi ve sunumu o kültür hakkında bize birçok şey söylemektedir.

Dünyanın genelinde en çok tercih edilen içecek aynı olsa da sunumu kültürden kültüre farklılık göstermektedir. Her kültür kendine özgü sunumlar ve merasimler oluşturarak adeta çay içmeyi taçlandırmışlardır. Yapımından sunumuna, sunumundan içimine hepsi ayrı bir sanattır.

Yemekten önce çay içmek bir gelenek Çin`de

Çin`de minik demlikte gelen çay, gene minik fincanlarla ikram ediliyor. Yeşil çaydan çok, açık kırmızıya bakan renkteki çayı tercih ediyorlar. Çok hafif, renkli su içiyormuş hissi veren bir çay bu. Yemekten önce çay içmek bir gelenek Çin`de; Yaklaşık 1 saat çay faslı sürüyor akşam yemeğinden önce. Fincanları malum küçük. Bunun nedenini ise çay soğumadan hemen içilmesi için. Çin`de o kadar çeşitli çay var ki aromalılardan tutun, koyu siyah çaylara varıncaya kadar. Himalayalar`ın diğer tarafında Çin`de de çok iyi çaylar üretilir. Ü retim teknikleri biraz farklıdır. Kurutma ve işleme farklılıkları Çin çaylarına çok farklı, çok özgün bir lezzet ve koku vermiştir. Çin`in en iyi çayı Yunnan çaylarıdır. Grand Yunnan ve Yunnan Imperial çayların şahıdır. Yunnan Celeste ise bambaşka bir tattır. Çay bitkisinin daha alt dallarından üretilen Souchong çayları ise biraz özel bir damak tadı gerektirir. Geçenlerde Mehmet Şevket Eygi Ağabey ikram etti bize Yunnan çayı.

Tayvan ın sütlü inci çayı

Tayvan dan dünyaya yayılan özel bir çaydır sütlü inci çayı. Tapioca bitkisinden elde edilen minik inciler sütle hazırlanmış çayın içine atılır. Tapiocalar çaya atılmadan önce bazen şekerle kavrulur.

Vietnam ın tra çayı

Vietnam da çay içmeye karar verirseniz siyah çaydan ziyade bitki çaylarıyla karşılaşacağınızı hatırlatmamız gerekir. Lotus çiçeğinin içine eklenen ve yöresel olarak değişiklik gösteren baharatlarla baharlanan çay, sıcak suya atılıp demlenerek servis ediliyor.

Tayland ın cha yen i

Özel Tayland çayı ve sütle harmanlanan, genellikle buzla servis edilen içrahatlatıcı bir çaydır, cha yen. Sıcak Tayland günlerinde mis gibi serinletendir.

Hintlilerin baharatlı çayı

Hintliler ise çayı sütle içmeyi tercih ediyorlar. Özellikle de masala çayını. Masala içinde zencefil, karabiber, tarçın, karanfil ve baharat karışmasından oluşan siyah bir çay. Bizim bildiğimiz usulle demlendikten sonra içine süt ve şeker ilave ediyorlar.

Japonların Çay Seremonisi

Ben Japonya`ya hiçgitmedim. Ama Londra`da Japon arkadaşım bana çay seremonisi yaptı.

Ama asıl çay seremonisini Japonya`da çay seremonilerinin yapıldığı özel odaların olduğu büyük bir bahçede görmem gerektiğini de vurguladı. Nasipse gidip Japonya da çay seremonisine katılmak isterim.

Çay demlemek için bizdeki gibi çay ve demlik yetmiyor. Çay seremonisi öncesinde büyük bir hazırlık süreci var;

Önceden mutlaka eğitimini almak gerekiyor. Öğrenmek de öyle hemen olmuyor ve sabır, sessizlik ve tevekkül gerekiyor.

Çay yapımı sırasında kullanılan dört adet malzemeleri tamamen özel ve Japonya`dan getirmişti. Kama denilen çaydanlık, chasen adındaki çay kaşığı yerine geçen bambudan yapılmış fırça, chawan adı verilen çayın sunulduğu kase ve chakin dedikleri peçeteler. Ayrıca çayın yanında hikashi adı verilen harika şekerlemeler vardı. Bu şekerlemeler özel olarak yapılmış çiçek motiflerindeydi.

Kullanılan çay ise çok farklı, toz gibi yeşil renkte bir çay.

Çay seremonisi yaklaşık 30 dakika sürdü. Dakikalarca sakince, hiçacele etmeden oturup, bir kase çayın hazırlanmasını beklemek, benim için hiçkolay olmadı. Bu kadar zahmetli, özenli ve güzel bir sunum çay hazırlanması gerçekten sabır işi!

Bu kadar zahmetlice çayı muhtemelen beğenmezsiniz. Çünkü tadı bizim siyah çaydan farklı. 'Gelegele bize bu çay mı, geldi' diye sinirlenebilirsiniz. Ama sakin olun, zaten bu çay seremonisinin gayesi sabır, yoksa hüppp diye çayı içmek değil!

Rus Semaveri

Ruslar çay demlerken dünyada Tibet usulü olarak bilinen sıcak su ve demlenecek çay için iki ayrı parçadan oluşan semaveri kullanırlar. Eski Rus evlerinde, evin ortasına kurulan semaver, tüm gün boyunca çayı demler ve demlenen çay, kupalarda servis edilir. İçine şeker katmak yerine şeker, bal ve reçel eşliğinde misafirlere ikram edilir.

Karak Katar`a özgü bir çaydır

Katar, tıpkı komşularının olduğu gibi kusursuz Arap tarzıyla ünlüdür. Bu nedenle Orta Doğu ülkelerini ziyaretiniz esnasında bir fincan karak ikram edilmesi sürpriz olamaz. Karak Katar`a özgü bir çaydır. Çay önce demlenir, içine süt koyulur ve tekrar kaynatılır. İki kez kaynatılmış çay, çay kupalarında servis edilir. Karak, Katar ın milli içeceğidir. İçine ayrıca safran da eklenir.

Katar aynı zamanda da çay marketler zincirinin de evidir. Çay Zamanı adını verdikleri bu zincirler ülkenin neredeyse her yerine yayılmıştır.

Limonlu Çay Kuveyt`te çok meşhur

Kuveyt kültüründe eğer size sunulan çayı reddederseniz çayı sunan kişiyi küçümsemiş olursunuz. Evde, ofiste hatta kafede dahi sunulmuş olsa dahi bu şekilde görülür. Kuveyt`te çay genellikle çerez veya şeker eşliğinde sıcak servis edilir.

Kuveyt çayı genellikle siyahtır. Zaman zaman içine birkaçfarklı tat verici madde eklenerek de servis edilir. Limon ve nane ise çayın içine konulan vazgeçilmezlerindendir.

Çay fabrikası turu

Seyşeller 150 adadan oluşan ada ülkesi. Afrika`nın doğusunda, Madagaskar`ın ise kuzeydoğusunda yer almaktadır. Sahip olduğu sıcak iklimi adalıların kendi çaylarını yetiştirmelerine olanak sağlamaktadır. Seyşeller adalarından biri olan Mahe, 1962 yılında kurulan Çay Fabrikasına ev sahipliği yapmaktadır. Seyşeller çayı 5 ana tattan oluşmaktadır: vanilya, nane, portakal, tarçın ve limon. İsteğe bağlı sütle sıcak servis edilir. Bu çay fabrikasına turlar düzenlenmektedir. Girişte bir ücret ödeyerek kılavuz eşliğinde çay yapımını izleyebilirsiniz. İsterseniz fabrikadan çıktıktan kısa bir süre sonra çay bitkisinin yetiştiği alanları da görebilirsiniz.

Moritanya`da çay yeşil çay, şeker ve nane

Her ülkenin farklı bir çay kültürü vardır ama Moritanya`nınki daha farklı. Moritanya`da ise naneli çay içiyorlar. Bir tencerenin içinde çok şekerli su ile çayı yapıyorlar. Su şekerli olduğu için çay köpürüyor ve içine nane yaprağı atıyorlar. Nane çaydaki şerbeti kesiyor. Küçücük bardaklarda kaşıksız servis ediliyor. Çok değişik bir tat! Moritanya`da çay yeşil çay, şeker ve nane yapraklarıyla birlikte 'üçlü' sunulur. İlk çayın tadı diğerlerine nazaran daha acıdır. Bu çayın tadını acı bulanlar için şekerli süt ekleme seçeneği bulunmaktadır. Moritanya`da çay genellikle yemeklerden sonra misafir gelmişse servis edilir.

Irak`ta, küçük bardaklarda, su kaynatmadan, sırf dem dökerek ve çok fazla şeker atarak çayı içerler.

Moğol usulü çay

Moğolların her yemeğe  enteresan bir çayla başlarlar. Diğer çaylardan en önemli farkı ise tuzlu olması! 

Çay değil sanki çorba yapıyorsunuz.Süt, su, kuru çay yaprağı (Siyah çay, yeşil değil!), tuz bir tencerede kaynayana kadar karıştırıyorlar. Kaynayınca çay yapraklarını süzüp, servis yapıyorlar.

Moğolların zaten çayı çay olduğuna pişman etmeleri yetmiyormuş gibi yaptıktan sonra içine bir de başka şeyler koyması. O şeyler neler mi? Tereyağı, kaymak, pirinç, tütsülenmiş/kurutulmuş et ve hatta mantı!

Fas`ta çayı hazırlamak bir erkek işidir

Fas`ta o kadar çok çay çeşidi var ki, bu kadar çeşit arasında en popüler olanı    nane çayı. Bu Magrebi tarzı çay nane yapraklarıyla birlikte sıcak servis edilir. Fas`ta genelde aromalarla ya da baharatlarla tatlandırılmış yeşil çay içilir. Fas nane çayı, nane yapraklarıyla hazırlanmış yeşil çaydır. Fas tarzı naneli çay, bütün Arap dünyasında yaygın şekilde tüketilir. Sadece yemekler eşliğinde değil, gün boyu sürekli içilir. Misafirperverliğin göstergesi bir içecek olup özellikle konuklar geldiği zamanlar olmazsa olmazlardandır. Fas`ta yemekleri kadınlar pişirirken çayı hazırlamak bir erkek işidir ve evin reisi tarafından hazırlanır.

Brezilya, Portekiz, Uruguay ve Arjantin in chimarrao su, matte si

Brezilya da en yaygın olan chimarrao, Portekiz ve Arjantin de matte ye dönüşür. Kurutulmuş yerba yapraklarından hazırlanan çay, metal bir pipetle metal bir kaptan içilir. İçindeki metal pipeti filtre görevi görür ve yaprakların ağza gelmesini engeller.

Batıda içilen çayların tadı ve demleme süresi, Türk çayından daha farklı. Batıların içtiği çay yalnızca körpe yapraklardan ve çayın anavatanı olan yerlerde yetişen çaylardan yapıldığı için demini kısa sürede salıverme özelliğine sahip. Bizimkisinde daha alttaki körpe olmayan yapraklar da toplandığı için dem süresi uzuyor.

Asaletin simgesi beş çayı

İngilizler çayla Hindistan`da tanımışlar. Tanıştıktan kısa bir süre sonra da yaşamlarında önemli bir yer teşkil etmiş. İngilizlerin meşhur beş çayının hikayesi saraydan geliyor. Gün boyunca neredeyse her zaman içilen çay, özellikle sabah kahvaltıda olmazsa olmazlardan. Uluslararası üne sahip olan İngiliz markası Earl Grey`in en çok kahvaltı için seçenekleri mevcut. Genellikle siyah çay tercih edilmesine rağmen bazen limon ve sütle servis edilmektedir.. Çayın rengi kırmızıdan karamel rengine döner. Çayın yanında ise küçük sandviçler ve el yapımı çay pastaları tercih edilir. 18. Yüzyılda ülkede aristokrasi sınıfının sarayda tükettiği bir içecektir. Günümüzde beş çayının hala asaletin simgesi olarak görülmesi buna dayanmaktadır. Bugün tüm sınıflar ve kuşaklar arasında tercih edilen popüler bir içecektir.

Yunanistan ın tsai çayı

Yunanca da da çay, çay diye okunuyor. Sadece doğrudan çsesi çıkarmak yerine tz sesi çıkartılıyor. Yunanistan da hem siyah hem de bitki çayı oldukça yaygın. Hatta evlerde kendi harmanlarını yapanların sayısı hiçte az değil.

Türkler artık çayla anılır oldu

Dünyanın kişi başına en fazla çay tüketen ülkelerin ilk sırasındayız. Çay bu topraklara geldiği andan itibaren kırk yıl hatırlı kahvenin tahtını sarsmış en koyu muhabbetlerin 'vazgeçilmez'i olmuştur. Dervişin çorbasıdır çay. Kazan Tatar Türklerinden dil islahatçısı, Abdül`l-Kayyû m Nâsırî , 'Fevakihü`l&ndash Cülesâ' adlı eserinde, 12. yy`da Kazakistan`da yaşayan Türk şair Hoca Ahmet Yesevi`nin çayı içen ilk Türk olduğunu anlatıyor. Nâsırî , Hoca Ahmet Yesevi`nin misafir olduğu Türkmen komşunun evinde içtiği sıcak çayın yorgunluğunu giderdiğini ve 'Hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar' diye dua ettiğini yazıyor. Bu sebeple çayın mistik manası da var dervişler için. Çay içme tarzları ise yörelere göre değişiyor. Örneğin, Erzurum ve doğusundaki illerde çay, açık renkli ve kaşıksız gelir ve 'kıtlama' denen özel bir yöntemle içilir. Kıtlama, Kars ve Erzurum yöresinde üretilen büyük ve sert şekerlere verilen isim. Özel makaslarla, elle ya da ısırılarak koparılan ufak parçalar, dil altına konur ve çay içildikçe, eriyen şeker de tat verir. Eğer misafirseniz, siz 'yeter' demedikçe çay sürekli tazelenir. Teşekkür edip, başka istemediğinizi söyleseniz bile mutlaka bir bardak daha ikram edilir. Bunun adı cırıldım yani zor çayıdır. Cırıldım çayını içmemek ise ev sahibine karşı büyük bir hakaret anlamına gelir. Güneydoğu`da genelde kaçak çayı içilir. Rengi koyu, tadı daha acıdır. Bardaklar da diğer bölgelere göre biraz daha büyük olur. Gümüşhaneliler orta, Trabzonlular ise az şekerli çayı tercih eder. Tokat`ta bardak ufak olsa da mutlaka dudak payı bırakılır. Rizelilere göre ise en güzeli Çaykur`un üretimi yani kendi çaylarıdır. Hangi biçimde içerse içsin Türklerin ortak tutkusu ise cam bardaktır. Rengini görmek, sıcaklığını hissetmek ve kaşığın cama vurduğunda çıkardığı sesi duymak ister çay içen. Bugün ince belli cam bardaklarda çayını içmeden güne başlamıyor. Hatta biz de kahvaltı, yerine çay içmek sabah öğünü için kullanılır.