Dünyanın en iyi av köpeklerinden biri, burnu en hassas, koşu hızı muazzam ve sahibine karşı bir sadakat timsali. Treeing Walker Coonhound, İngiliz ve Amerikan Foxhounds soyundan gelen bir tazı türü adı Cancan.
Ancak,Türkiye’deki Cancan'ın hikâyesi, her şeyin mükemmel göründüğü bir tablonun arkasında yatan karanlık gerçeği gözler önüne serdi. Sahibi; belki hayatını kaybetti, beki bir kaza sonucu sakat kaldı, belki de insanlıkla bağdaşmayan bir şekilde, Cancan’ı ve yavrularını bir kutuya koyarak sokağa terk etmişti. İçler acısı bir manzara; yavrular daha gözlerini bile açmamış, anneleri ise çaresizce yardım bekliyordu.
Bir gün, şehirlerarası yolda seyahat eden gurbetçimiz, Cancan’ın önlerini kesmesiyle büyük bir şok yaşadı. Araçlarını zar zor durdurdular, kalplerinin hızlı atışı içinde ne olduğunu anlamaya çalıştılar. Cancan, gözlerinde bir umut ışığı taşıyor, belki de “Beni izleyin, yavrularım orada” dercesine onlara bakıyordu. Üzerine yapışmış olan o umutsuzluk ve acı dolu bakışlar, onları harekete geçirmeye yetti.
Kutunun içinde, kutunun içinde korkudan birbirine sarılmış yavruları görebildiler. Minik bedeniyle Cancan, bir yandan yavrularını korurken, diğer yandan bir kurtuluş yolunu arıyordu. Bu içler acısı manzara, gurbetçimizin yüreğini parçaladı. Onlar, bu masum canları yalnız bırakmak yerine, arabalarına aldılar. İçlerindeki merhamet, şüphesiz, en büyük cesaretti.
Köpekler, gurbetçimizin kendi köpeğiyle birlikte seyahat ederken, bir yandan da bu yavrulara nasıl yaklaşacaklarını düşündüler. Her ne kadar köpeğimiz biraz şımarık ve başkalarına karşı dikkat çekici davranışlar sergilese de, bu acımasız gerçek karşısında o bile sessiz kaldı. Bu minik canlara karşı duyduğu acı, tüm insanlığın ortak hissiydi. O an, sevginin ve merhametin, her şeyin üstünde olduğuna dair derin bir farkındalık doğdu.
Otele ulaştıklarında, sekiz köpekle gitmiş olmaları otel sahipleri açısından büyük bir sürprizdi. Ancak, bu durumun zorluğuna rağmen, otel sahipleri her bir köpeğe gereken ilgiyi gösterdiler. Yine de, bu canların uzun vadeli bir çözüm bulmaları gerekiyordu. Haydar Çetin’in Karaöz’deki Hava Su Park Bungalows'a götürülmelerine karar verildi.
Haydar Bey’in şefkati, gerçek anlamda bir kurtuluş oldu. Cancan ve yavruları, Hava Su Park Bungalows’da Haydar Çetin’in gözetimi altında koruma altına alındı. Ancak burada da uzun süre yavrular kalamazdı. Cancan’ın, yavrularını emzirme ve büyütme konusundaki özverisi, hayranlık uyandırıcıydı. Yavrular sütten kesildikten sonra, onları sahiplendirme çabaları sonuçsuz kalmıştı. Köpek hakları konusunda sıkça sesini duyuran birçok kişi, bu yavrulara el uzatmaktan kaçındı. Ancak Haydar Çetin, Kumluca’daki barınağa yavruları teslim ederek onlara bir umut sundu. Şu an, yavrular barınakta güvende ve sağlıklı bir şekilde büyüyorlar. Cancan’ın sevgisi ise, yavrularına olan özlemiyle birlikte, kedi yavrularını emzirerek ve onlara bakım yaparak Haydar Çetin’in işlettiği Hava Su Park Bungalws’da devam ediyor. Bu, gerçek merhametin ve fedakârlığın somut bir örneği olarak parlıyor.
Gurbetçimiz Hülya Hanım, Haydar Bey’in desteği ve Cancan’ın özverisi, insanlığa dair umudu yeşerten birer örnek oldu. Her bir canlı, azami dikkat ve sevgiyi hak eder; bu olay da bu gerçekleri somutlaştıran bir hikâye sundu. Adaletin, sevginin ve merhametin insanlık adına ne kadar kritik olduğunu anlamak, Cancan ve yavrularının yaşadığı trajedi ile daha da belirginleşti.
Haydar Çetin’in işlettiği Hava Su Park Bungalows, sadece bir tatil köyü değil, aynı zamanda bir dostluk ve huzur sığınağı haline gelmiş durumda. Burada, yavru köpek dost, yavru kedi tekir ve diğer kediler, Özlem Hanım’ın mini minnacık köpekleri Kıtmir ve Zeytin ile birlikte, barış içinde yaşıyorlar. Zeytin adında başka bir köpek, horozlar, tavuklar, hindiler ve gökyüzünde süzülen şahinler de bu huzur dolu yaşamın bir parçası. Buradaki tüm canlılar, birbirleriyle uyum içinde, insanoğlunun bazen acımasız ve rekabetçi dünyasına meydan okurcasına, dostça ve sakin bir yaşam sürdürüyorlar. Her bir tür, kendi küçük dünyasında, barışın ve dostluğun en güzel örneklerini sergiliyor.
Haydar Bey ve Cancan’ın öyküsü, bizlere yalnızca bir kurtuluş hikâyesi değil, aynı zamanda sevgi ve merhametin gücünü de gösteriyor. Bu hikâye, her birimizin, yalnızca insanlara değil, tüm canlılara karşı sorumluluklarımızı hatırlatıyor ve adaletin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Gurbetcimiz Hülya Hanım, Cancan’ın ve Haydar Bey’in yaşamları, daha iyi bir dünya oluşturma yolunda bize ilham veriyor ve umudu yeşertiyor.
İyi ki varsınız!..
İyi ki sevgi ve merhamet dolusunuz!..