15 Temmuz, Türkiye'nin yakın tarihine altın harflerle kazınmış bir kahramanlık destanıdır. O kara gece, sadece hain bir darbe girişiminin püskürtülmesiyle kalmadı, aynı zamanda dört büyük vesayetin de sonu getirildi: yargı vesayeti, medya vesayeti, darbeci zihniyetin vesayeti ve dış güçlerin vesayeti. 15 Temmuz’da bu şanlı zafer, milletimizin iradesinin ne kadar güçlü ve sarsılmaz olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı.
Yargı Vesayeti
Yargı, bağımsız ve tarafsız olması gereken bir güçken, maalesef yıllardır belirli ideolojik grupların etkisi altında kalmıştı. 15 Temmuz'da, milletimiz adaletin gerçek sahibinin kendisi olduğunu bir kez daha gösterdi. Adalet saraylarının kapıları, milletin gücüyle aralandı ve yargı sistemi, milletin iradesi doğrultusunda yeniden şekillenmeye başladı.
Medya Vesayeti
Medya, toplumun bilgilendirilmesi ve aydınlatılması için kritik bir rol üstlenir. Ancak, geçmişte medya, kimi zaman kendi çıkarları doğrultusunda halkı manipüle eden bir araç haline gelmişti. 15 Temmuz gecesi, hainler medya kuruluşlarına saldırarak ve TRT'den zorla bildiri okutarak darbe girişiminde bulundular. Bu saldırılar, milletin haber alma hakkına ve özgürlüğüne yapılmış alçakça bir saldırıdır. Darbeciler, medyayı susturup kendi hain planlarını halka dayatmaya çalışmışlar ancak milletimizin 15 Temmuz’da o kara gecede ki kararlı duruşu ve direnişi, bu vesayeti paramparça etmiş ve darbecilere en güçlü cevabı vermiştir.
Darbe girişiminden önce de medya, bu hainlerin amaçlarına hizmet etmiştir. Hainlerin medya üzerinden algı operasyonlarıyla halkı kandırma çabaları boşa çıkmıştır. Geleneksel medya vesayeti kırılmış ve bilgi, halkın iradesiyle yeniden şekillenmiştir. Medya kuruluşlarının bu hain planlara alet edilmesi ve darbecilerin propagandasına zemin hazırlaması, milletimizin direnişiyle durdurulmuş ve bağımsız bir medya anlayışı tesis edilmeye başlanmıştır. Medyanın, milletin sesi olduğunu ve hiçbir gücün bu sesi kısamayacağını tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.
Askeriye İçinde Darbeci Zihniyet (Askeri Vesayet)
Ülkemiz, tarih boyunca hemen hemen her 10 yılda birçok darbe ve darbe girişimi yaşamış bir ülkedir. Her darbe, milletin iradesine yapılmış hain bir saldırıdır. Ancak, 15 Temmuz gecesi, darbeci zihniyetin sonunu getiren bir dönüm noktası oldu. Milletimiz, sokaklara dökülerek tanklara, tüfeklere ve hain kurşunlarına karşı göğsünü siper etti. Bu tarihi direniş, darbeci zihniyetin bir daha asla hortlamamak üzere tarihe gömülmesini sağladı. Milletimizin gösterdiği cesaret ve kararlılık, Türkiye'nin milli ve ahlaki birlik ve beraberlik değerlerini koruma konusundaki sarsılmaz iradesini tüm dünyaya ilan etti. Bundan sonra darbe girişiminde bulunmak isteyenlere, Türkiye’nin ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğunu, milletin iradesinin karşısında hiçbir gücün duramayacağını ve ülkemizin asla kolayca yutulamayacağını tarihin sayfalarına perçinledi. Bu kararlılık, gelecek nesillere de ilham kaynağı olacak ve Türkiye'nin bağımsızlığına yönelik her türlü tehdide karşı nasıl direnç göstereceğinin bir nişanı olarak yaşayacaktır.
Dış Güçlerin Vesayeti
Yıllardır Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmeye çalışan dış güçler, ülkemizin istikrarını bozmak için her türlü yolu denemiştir. 15 Temmuz gecesi, bu dış müdahalelere karşı verilen en net cevaptı. Milletimizin iradesi, dış güçlerin tüm planlarını alt üst etti ve Türkiye'nin bağımsızlığını perçinledi.
15 Temmuz, milletimizin iradesinin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını tüm dünyaya gösterdi. Bu destansı gece, sadece bir darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması değil, aynı zamanda milletimizin vesayetlere karşı verdiği büyük bir zaferdir. Milletimiz, topyekûn iradesine sahip çıkarak özgürlük ve bağımsızlığı koruma yolunda büyük bir adım atmıştır. Bu zafer, milletimizin kahramanlık ve fedakârlıkla dolu tarihine altın harflerle yazılmıştır.
15 Temmuz, bir milletin dirilişi ve yeniden doğuşudur. Türkiye, 15 Temmuz'da bir kez daha gösterdi ki, bağımsızlık ve özgürlük uğruna canını feda etmekten çekinmeyen bir milletin iradesi, hiçbir güç tarafından yenilemez.
Bu destansı gecede hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Onların kahramanlığı, milletimizin kalbinde sonsuza dek yaşayacaktır.
Selam ve dua kalınız sağlıcakla!..
