Kaşıkçı cinayeti dünyayı öyle bir etkiledi ki, eteklerdeki taşlar düşmeye başladı. Bu hassasiyet ne kadar sürer bilmiyorum. Guardian gazetesinin yazarlarından Owen Jones bu hassasiyetin uzun sürmeyeceği görüşünde. 'İngiltere ruhunu Suudi hanedanına sattı. Yazıklar olsun' başlıklı bir makalesinde, 'Fakat bu tartışmaların çok sürmesini beklemeyin, İngiliz müesses nizamı ile Suudi tiranlığı birbirine dolanmıştır' diyor.
İngiltere nin dünyanın en iğrençdiktatörlüklerinden biriyle olan çıkarcı ilişkisinin sonunda kamuoyunda tartışılmaya başlandığını belirten Jones, bunun Yemen de dünyanın en büyük insani krizlerinden birine dönüşen savaşın değil gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası gündeme gelmesinin çok acı olduğunu söylüyor. Jones, yazısına şöyle devam ediyor: 'Muhaliflerin kafasını kesen, terör ihraçeden ve Yemen de çocukları katleden Suudi rejimi ile bizi yöneten zümreyle arasındaki bağlar kesmek mümkün için, aralarındaki menfaat gözlerini kör edecek kadar kârlı geliyor.'
Siyasi elitlerimize bakın!
İngiltere`de Tony Blair, başbakanlığı döneminde bir Suudi silah anlaşmasını içeren dev bir yolsuzluk soruşturması için savcılığa baskı uyguladı. Suudi liderliğinde Yemen de yürütülen katliam başladığından bu yana İngiliz hükümeti Riyad la 4,7 milyar sterlinlik silah anlaşması imzaladı. İngiliz askeri danışmanları Suudi savaş odalarında çalıştı. Almanya Suudi Arabistan a silah ihracatını yasaklasa da İngiltere nin Almanya nın yolundan gitmesi mümkün değil.
Suudi rejimi İngiliz milletvekillerine yüz binlerce sterlin aktarıyor. Çoğu Muhafazakar, bazıları da İşçi Partili vekiller. Bu yıl Nisan ayında düzenlenen bir gezinin ardından İşçi Partili Paul Williams Modern ve çağdaş bir Suudi Arabistan gördüm, bu ülke hakkındaki fikirlerim tamamen değişti demişti. Ona kaynak aktaran Suudiler çok memnun olmuştur: 'Muhammed bin Selman döneminde kafa kesme cezaları iki katına çıktı, kadın hakları aktivistleri ve muhalifler tutuklandı ve yüz binlerce Yemenli katledildi. Reformlara dair sahte bir algı yaratmak için İngiliz vekilleri gezdirmek verimli bir yatırım.'
Ekonomik bağlar da var. Boris Jonhson dışişleri bakanıyken önümüzdeki 10 yılda finanstan eğitime, savunmadan sağlığa kadar çeşitli alanlara 65 milyar sterlinlik Suudi yatırımı çekeceklerini açıklamıştı. Londra Borsası nda yabancı devlet şirketlerinin premium kategoride yer almasını engelleyen düzenleme de bu dönemde kaldırıldı. Kaynaklar, bunun Suudi petrol şirketi Aramco için yapıldığını söylüyor. İngiltere kurallarını bir diktatörlük için değiştiriyor. Finans sektörünü tercih ederek üretim sektörünü bir kenara atmanın sonucunda oluşan dev cari açık, Körfez den gelen petrodolarla finanse ediliyor.' Yazısını devamında tarihe not düşecek tespitte bulunuyor:
'Yemen de insanları parçalamak için İngiliz ve Amerikan silahları kullanan bir ülke. İngiltere nin Suudi hanedanı ile ittifakı, yönetimdeki elit zümrenin, diğer ülkelere insan haklarından bahsetmesinin büyük bir yalan olduğunu gösteriyor. Yabancı rejimleri bir kötüler hiyerarşisinde sıralanıyor fakat bu sıralama rejimlerin ne kadar acımasız olduğuna göre değil Batı çıkarlarına ne kadar hizmet ettiklerine göre yapılıyor. Ü lkemizin çökmekte olan toplumsal düzeninin meşruiyetini yitirmesinin çok fazla nedeni var. Bu kanlı ilişki de diğer nedenler kadar dikkat çekici.'
Bu gerçeğin bir İngiliz yazar tarafından dile getirilmesi çok önemli.
Batının bu konuda samimiyetsizliğini, iki yüzlülüğünü sert şekilde çarpan Owen Jones`u tebrik ederim.
Ama huylu huyundan vazgeçmez, bugün için 'Titan' yakıştırması yapılan, rejimle bağlarını kopartıp, kendi insanına ve insanlığa karşı adaletli, vicdanlı bir yönetim gelmesini arzulayacaklarını sanmam.
Mısır`daki darbenin en büyük destekçisi
Darbenin lideri Sisi yi ilk kutlayan ülke ise Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan ve BAE, Mısır`daki darbe sürecine en büyük desteği veren ve darbe yönetimine en fazla maddi yardımda bulunan iki ülke konumunda.
Suud yönetimi, darbeyle başa gelen Sisi yi ayakta tutabilmek için maddi desteğe devam ediyor.
Yemen de savaş suçları
Muhammed bin Selman ın savunma bakanı olarak yaptığı ilk eylemlerden biri, Mart 2015 te askeri harekat başlatmak oldu.
Yemen e yönelik harekât 3,5 yılda pek de başarı kaydedemedi. Suudi Arabistan ve müttefiklerine savaş suçları yöneltenler oldu, Yemen halkı kıtlıkla baş başa kaldı.
Katar a ekonomik abluka
Prens Muhammed, Haziran 2017 de Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır ın terörizmi desteklemek ve komşu ülkelerin içişlerine karışmakla suçladıkları Katar ı boykot kararına da öncülük etti.
Katar iddiaları reddeti ve diplomatik ve ticari ilişkileri yeniden kurmak için verilen talepler listesini geri çevirdi.
Haziran 2017 de Kral Selman oğlunu Muhammed bin Nayif in yerine veliaht prens olarak ilan edince aylarca süren spekülasyonlara son vermiş oldu.
Muhammed bin Nayif, İçişleri Bakanlığı ndan da uzaklaştırıldı ve ona bağlı güvenlik güçlerini kraliyet sarayının ve kuzeninin kontrolü altına sokmuş oldu, eski veliaht prensin ev hapsine alındığı da iddia edildi. Muhammed bin Selman adım adım gücü elinde topluyordu.
Hariri`nin Suudi Arabistan da istifası
Lübnan Başbakanı Saad Hariri, 4 Kasım 2017 günü Suudi Arabistan ziyareti sırasında, Lübnan da can güvenliğinden endişe ettiği için görevinden istifa ettiğini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Hariri den istifasını askıya almasını istemiş ve bu kararı 'tehdit altında' almış olabileceğini düşündüğünü belirtmişti. Hariri daha sonra istifasını geri çekmişti, ancak Suudi Arabistan ın istifa etmesi yönünde kendisine baskı uyguladığı iddiasını reddet
Muhalifleri gözaltına aldırdı
Ü st düzey kraliyet üyelerini gözaltına alındı, Ekim 2018 itibarıyla 8 kişi halen gözaltında. Suudi milyarder Prens El Velid bin Talal ve eski kralın oğlu ve Ulusal Muhafazlar ın başındaki isim Prens Mutaib bin Abdullah gözaltına alınan 381 kişi arasındaydı. Suudi Arabistan Başsavcılığı Ocak ayında yaptığı açıklamada, suçlarını itiraf eden bu kişilerce devlet hazinesine malvarlığı, nakit ve diğer varlıkların iade edildiğini ve bu varlıkların 400 milyar riyal (yaklaşık 106 milyar dolar) değerinde olduğunu bildirdi.