Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu, “Her şey gönülde cereyan ediyor” diyen Fethi Gemuhluoğlu’nun gönlünü fetheden zevcesi, çocuklarının annesi, dava arkadaşı.

Bir Fethi Gemuhluoğlu ki dışa dönük, tek başına bir dünya, bugünden yaşadığı yıllara bakınca döneminin toplum mühendisi. Kurduğu denge ile politikanın hem içinde hem dışında kalmayı başaran bir saygın. Evinde ağırladığı döneminin önemli siyaset adamlarının akili. Kurduğu Petrol Vakfı’ndan yüzlerce profesör, iş adamı, çeşitli partilerde siyasetçiler yetişti. O dönemde yaşamış bugün 70’li yaşlarda olan insanlarla sohbet edince gözlerinin içi parlayarak “Fethi Ağabey” hatıralarını hayranlıkla, hayretle dinlersiniz.  Her hükümette mutlaka Türk Petrol Vakfı’ndan burs almış, Fethi Gemuhluoğlu’nun tedrisatından geçmiş bir iki bakan olur. Yaşadığı dönemde tüm enerjisini, Türkiye’nin siyaset, kültür adamlarını yetiştirmeye ve topluma kazandırmaya vermiş bir güç. 

Gemuhluoğlu Düğün Fotoğrafı

Fethi Gemuhluoğlu’nun, burs başvuruları sırasında öğrencilere sorduğu tek soru: “Hiç âşık oldunuz mu?” olur, olmadılarsa önce âşık olup, sonra burs başvurusunda bulunmaları gerekir. Siyasi görüş, inanç, memleket değil, sadece “Aşk”. Çünkü konu aşk ise, zaten sorunların hepsi çözülüyor, bölmüyor, ayrıştırmıyor, gönül kapıları ile zihinlerini dünyaya açıyor. Öğrencilere olan yaklaşımı, desteği ile Sokrat tavrında bir bilge. Gemuhluoğlu aşk metaforu ile önce gönül sonra fikir kapıları açıyor. Yunus Emre ne diyor: 

“Aşk gelicek, cümle eksikler bitecek…” 

(Bugünün şartlarında o yılları anlamak güç. En basiti iletişim sağlamak için cep telefonu bile yok ve sayısız insana ulaşıp, terör, sokak kavgalarının önüne geçmek, üniversite olaylarında öğrencileri korumak zor. Siyaset üstü bir fikir adamı söz konusu olan.)

Dr.suzan Gemuh

Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu’nun Portresi Çok Yönlü İlham Kaynağıdır 

Fethi Ağabey’in sevdiği kadın olmak, bir yastığa baş koyarken aslında onun davasına baş koymak,  her koşulda birlikte yol almak, sorumluluklarını ve sorunlarını üstlenmek, dava adamı bir hayat arkadaşını neredeyse Türkiye ile paylaşmak… 

Tüm bunları göğüslerken o yılların Türkiye’sinde kadın olmak, doktor olmak, anne olmak, nasıl bir metanet? Bu vakarlı kadın nasıl bir asalete, erdeme sahip ki hep geri planda kalarak daha da büyüyor, çoğalıyor, eşinin fikir dünyasının, davasının gizli kahramanı oluyor. 

Hayat boyu sessiz iyilikler ve hizmetlerle insanların hayatlarına dokunarak, gözden uzak mücadele veren, Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu’nun portresi bugünün kadınlarına çok yönlü ilham kaynağı olmasının yanı sıra bir aile rehberi niteliği de taşıyor. 

Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu’nun annesi, Fatma Macide Hanım, 15’inci yüzyılın başında Fatih Sultan Mehmed henüz İstanbul’u almadan önce şimdiki Rumelihisarı Mahallesi’nin olduğu yere yerleşmiş Müslüman bir Türk ailesinin mensubudur. İstanbul’un ilk tekkesi ve ilk Şehitliği kurucusu, Rumelihisarı Tekkesi postnişi Nafi Baba’nın torunudur. Fatma Macide Hanım,  Kahraman Hamidiye Kruvazörü’nün topçu komutanı ve daha sonra kaptanı olan Binbaşı Mustafa Ziya Şira ile evlenmiştir. Balkan Savaşı sırasında, 15 Ocak 1913 tarihinde Şira Adası Deniz Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynadığı için Binbaşı Mustafa Ziya, “Şira” soyadını almıştır. Cumhuriyetin ilan edilmesinin üzerinden henüz üç yıl geçmiştir. 27 Ekim 1926’da gök mavisi gözlerini dünyaya açan bir bebek Şira ailesinin evinin neşesi olur, adını Emine Suzan koyarlar. 

Dr. Suzan Gemuhloğlu

Emine Suzan Hanım, mavi gözlü, sarı saçlı; güzelliği kadar zeki ve çalışkan bir genç kızdır. Erenköy Kız Lisesi’nde yatılı olarak okuduktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazanır. 1950 tarihinde Çapa Tıp Fakültesi’nden mezun olur. Anestezi ve Beyin Cerrahi Uzmanı olan Dr. Emine Suzan Şira, İstanbul’da Cerrahpaşa Hastanesi’nde ve ilerleyen yıllarda Almanya’da Nürnberg ve Passau’da çeşitli hastanelerde aneztezi ve beyin cerrahı olarak çalışır.

Bilge hukukçu Ahmet Tahir Efendi,  Fethi Gemuhluoğlu’na 1950’li yılların başında, “mavi gözlü sarı saçlı bir hanımla evleneceksin” müjdesini verir. Fethi Gemuhluoğlu bu müjdenin gerçekleşmesini beklerken mavi gözlü, sarışın Dr. Emine Suzan Hanım ile tanışırlar, birbirlerine âşık olur ve hayatlarını birleştirmeye karar verirler. 1959 yılında gerçekleşen evlilikte, Dr. Emine Suzan Hanım’ın nikâh şahidi eski Başbakanlardan Hüseyin Rauf Orbay, Fethi Bey’in nikâh şahidi ise Vakıflar Baş Müfettişi Mustafa Özeren’dir. Bu saadet dolu aileyi yuvaya dönüştüren iki evlatları dünyaya gelir; Mehmed Ali ve Veli Selman. 

Gemuhluoğlu ailesi, maddi ve menfi idealleri olmadan kendilerini davalarına adarlar ve son nefeslerine kadar da ülkelerine hizmet ederler. Bir beyin cerrahı olan Suzan Hanım aynı zamanda iki küçük çocuk annesi olarak, evine gelen siyasetçiler başta olmak üzere kültür dünyası da dâhil toplumun her kesimden insanını evinde ağırlar. 

Dr. Ali Gemuhluoğlu ev ortamını bize şöyle naklediyor: 

“Bize çok fazla zaman ayıramıyorlardı. Ama biz de öyle çok mutsuz değildik bundan. Küçük çocuklar olmamıza rağmen kardeşim de ben de onların bu hizmet aşkını anlayabiliyorduk, en azından anlamaya çalışıyorduk. Bize fazla zaman ayırmalarını talep etmiyorduk. Bir anlamda biz de o sohbet ortamlarının bir parçası olmuştuk.”

Gemuhluoğlu Ailesi

Fethi Gemuhluoğlu Gurbeti Gönlünde Taşımıştır 

Fethi Gemuhluoğlu, samimi bir Müslüman, bir bilge, iyi bir eş, iyi bir babadır. 1965 yılında Almanya’da olan ailesine yazdığı mektuplarda, henüz üç ve dört yaşında olan çocuklarına şu satırlar ile hitap eder: 

“Nur yüzlü, ışık yüzlü Selman oğluma. Annenizle mazimizde aydınlık günler şaşırtıcı kadar çoktu. Senin adın bu aziz günlerin baş tacıdır. Bunları sana anlatacağımı umarım. Allah bana bu fırsatı verecektir. Senden Ali’yi ağabey bilmeni baba yarısı addetmeni istiyorum. Bu seni muhkem kılacaktır. Seni bağrıma basarım. Annenizi benim için öpün. Fethi baban” 

“Ay yüzlü güneş yüzlü oğul canım Ali’ye. O aydınlık yüzün annen, sen ve kardeşin benim dünyamsınız. Sizden kuvvet buluyorum. Türkiye’mizin cümle çocukları ve anneleri için kavgaya katılmayı ibadet addediyorum. Biraz gelişince bunu takdir edeceğine inanıyorum. Dost, ihvan ve arkadaş oğlum. İyi baba olma ümidimi terk etmeyeceğim. Seni öperim annenizi benim için öpün. Fethi baban” 

Fethi Gemuhluoğlu gurbeti gönlünde taşımıştır. Evlatlarına yazdığı duygu yüklü satırlarda gurbet, gönül yorgunluğu, gözyaşlarının izlerini iliklerimize kadar hissederken dönemin Türkiye’si için endişeleri ve verdiği mücadele ne kadar yokuşlu, kahırlı bir hayat yaşadığını göstermektedir. Bir tarafta ailesine olan özlem, diğer tarafta ülkesinin tüm çocukları onun evladıdır. 

Pozitif ayrımcı bilge Gemuhluoğlu için ülkesinin tüm kadınları, anneleri adına kavga etmek ibadettir. Her nefes alış verişinde hizmet ve üretim aşkı ile ülkesi için çarpan kalbi yorulmuş geçirdiği kalp krizi sonucu 5 Ekim 1977’de ebedi istirahatına çekilmiştir. 

Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu Eşinin Ardından Davasını Sahiplendi

Bilge adamın vefakâr eşi Dr. Emine Suzan Hanım, eşini sonsuz yolculuğuna uğurladıktan sonra evlatlarına kol kanat gerip, onların hayatları ile meşgul olmuştur. Emine Suzan Gemuhluoğlu, eşinin ardından Türk- İslam davasını sahiplenmeye, hizmet etmeye devam etmiştir. 

Cumhuriyetin ilanından üç yıl sonra dünyaya gelen, milliyetçi, münevver, Cumhuriyet kadını Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu, saliha bir insan olarak ibadetlerini asla aksatmamış, mütevazı bir hayat sürdürmüştür. Suzan Gemuhluoğlu, her zaman kadın haklarını savunmuştur, evlatlarını da pozitif ayrımcı olarak yetiştirmiştir. Kaba kuvvete hiçbir zaman prim vermeyen Gemuhluoğlu ailesi, kaba kuvvet kullanımının insanı haksız yapacağı, kaybettireceği bilincini evlatlarına da aşılamış ve dünyanın güzelleşmesi, yaşanılabilir olması için kıymetli tohumlar ekmişlerdir. 

Dr. Suzan Gemuhluoğlu Foto

Zarif, letafetli, bilge kadın Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu 1950’de mezun olduğu Çapa Hastanesi’nde, 12 Ocak 2016’de ebedi hayatına göç etmiştir. Kabri Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır. 

Tarihi okumalar yaparken, olayları şahısların hayatları üzerinden anlamak ve anlamlandırmak bugüne ve geleceğe ışık tutacaktır. Aile Yılı olarak ilan edilen 2025 yılında, toplumsal istikrarın ve kültürel sürekliliğin teminatı olan aileye sunulacak her olumlu katkı için Gemuhluoğlu Ailesi’nin hayatını anlamak kıymetlidir. 

Türkiye’nin hizmet neferleri, Merhum Fethi Gemuhluoğlu ve Merhume Dr. Emine Suzan Gemuhluoğlu’nu sonsuz minnet, saygı ve hayranlıkla yâd ediyoruz. Fethi Gemuhluoğlu’nun yazdığı mektuplarda emanet ettiği davasına sahip çıkan evlatları, Dr. Mehmed Ali Gemuhluoğlu, Veli Selman Gemuhluoğlu ve ailelerine sağlıklı, huzurlu, bereketli bir ömür diliyoruz.