İsmail Ayan’ın 170 programı aşan İlim ve İrfan Akademisi sohbetlerinde 28 Ocak 2025 Salı akşamı “Yunus Gönüllü Bir Derviş: Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan”ı anma programı gerçekleştirildi.

1738184784399

Salgın dönemi ile birlikte toplumumuz uzaktan eğitim, uzaktan çalışmanın yanı sıra uzaktan kültür sanat toplantılarına da aşina oldu. Salgın döneminin akabinde yüz yüze sohbetlere başlamakla birlikte başka şehirlerde yaşayan hatta yurt dışında yaşayan insanları ortak bir mecrada buluşturan uzaktan kültür ve sanat toplantıları devam ediyor. Bu bağlamda Amasya’da emekli eğitimci İsmail Ayan’ın 170 programı aşan İlim ve İrfan Akademisi sohbetlerinde 28 Ocak 2025 Salı akşamı “Yunus Gönüllü Bir Derviş: Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan” programı gerçekleştirildi.

1738184784455

İlim ve İrfan Akademisi sohbetlerinin isim ve fikir babası olarak her daim destekleyicisi olan Ersin Nazif Gürdoğan’a göre bir insanın en büyük zenginliği “network” telefon isim rehberinin genişliğidir. Yunus Gönüllü Bir Derviş: Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan’ı anma ve anlama programında Türkiye’nin farklı şehirlerinden dostları, sevenleri bir araya gelip iki saat süren programı takip ettiler. İsmail Ayan’ın yönetirken duygusal anlar yaşadığı program, Prof. Dr. Beşir Atalay, Prof. Dr. Nabi Avcı, Mehmet Kâmil Berse, Hıdır Yıldırım, Dr. Hasan Taşcı’dan oluşan beş konuşmacının katılımı ile panel formatında gerçekleşti. Konuşmacıların sunumlarının bittiği aralarda Ersin Nazif Gürdoğan kitaplarından alıntılar okunurken program okunan hatimlerin duası yapılarak sona erdi. 

A T A L A Y-1

Prof. Dr. Beşir Atalay: “Nazif Gürdoğan, bizim için çok derin teklifsiz bir dostluk ve bir eylem insanı.”

Programın ilk konuşmacısı Gürdoğan’ın, Erzurum Atatürk Üniversitesi yıllarından ev arkadaşı, aynı üniversitede birlikte asistanlık yaptıkları, kadim dostu, 58. ve 59. Hükümet’lerde Devlet Bakanı, 60 ve 61. Hükümet’lerde Başbakan Yardımcılığı, 2007-2011 yılları arasında İçişleri Bakanlığı yapan, Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay, dostluklarını, hatıralarını, heyecanlarını paylaşırken konuşmasında şu sözlere yer verdi: 

“Nazif çok dinamik bir insandı. Faaliyet yapmadan durmazdı, mutlaka bir şeyler yapması gerekiyordu. Nazif bir düşünce insanıydı, entelektüel bir düşünce insanıydı. Akademik uzmanlığı, mezuniyeti, sonraki kariyeri bütün onların ötesinde kaygı duyan, o çetin dönemleri hep birlikte yaşadık. Kaygı duyan, sürekli İslami heyecan duyan ve o konuda hep nasıl katkı verebilirim ne yapabilirim heyecanıyla yaşamıştır. Heyecanı hiç kaybolmadı. Bu tür kişileri bulmak zor. Çok yere yetişen, mesleğini aşmış, aynı zamanda bir kültür adamı, edebiyat insanı, bir düşünce insanı, daha yüksek standartta İslami bir söylem, bu çağ içinde gençlere, insanlara daha iyi anlatmanın yollarını arayan bir insan. Nazif Gürdoğan, bizim için çok derin, teklifsiz bir dostluk ve bir eylem insanı.” 

Beşir Atalay ve Ersin Nazif Gürdoğan dönem dönem farklı ülkelerde, şehirlerde olsalar da sık sık mektuplaşarak iletişimleri devam eder. Beşir Atalay’ın Amerika’da bulunduğu bir dönemde yazılarını mektup olarak gönderir, Gürdoğan editörlüğünü yaparak Mavera Dergisi’nde yayınlar. Yıllar sonra bu kadim dostluk Beşir Atalay’ın Kırıkkale Üniversitesi rektörü olarak atanması ile yollarını Kırıkkale’de buluşturur, haftanın belirli günlerinde ders vermek için Kırıkkale’ye giden Ersin Nazif Gürdoğan profesörlüğünü Kırıkkale Üniversitesi’nde almıştır. Sayın Beşir Atalay için çok zor olan son buluşma Eskişehir Mihalıçcık’ta dostunu ebedi yolculuğuna uğurlamaktır. 

1738184784448

Prof. Dr. Nabi Avcı: “Haşim’in ‘Bize bir zevk-i tahattur kaldı’ mısraını hatırlıyorum bu akşam zevk-i tahatturu tazelemiş oldunuz.”

Ersin Nazif Gürdoğan’ın sohbetlerinde sıklıkla yurt dışından getirdiği kitapların Türkçeye çevirisinde büyük emekleri olduğunu vurguladığı, 2013’te Milli Eğitim Bakanlığı, 65. Hükümet’te Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yapan, Sayın Prof. Dr. Nabi Avcı, Devlet Planlama uzmanı olarak Eskişehir’de verdiği bir konferansından, ortak hocaları olan rahmetli Cevat Ülger’den ve Ankara’daki kültür, sohbet mahfilleri, öğrenci evlerini anlatırken, Ersin Nazif Gürdoğan’ın İngiltere’ye gitme sürecini  şu sözlerle ifade etti: 

 “Nazif Ağabeyin İngiltere’ye gitmesi bizim için de çok verimli oldu. İngiltere’den gelirken bize bazı kitaplar getirdi. Rene Gueonon, Frıthjof Schuon Allah hepsine rahmet eylesin. Frıthjof Schuon biliyorsunuz  İsa Nureddin adıyla müşerref olmuştu, Rene Gueonon da Abdulvahit Yahya ismiyle İslamla müşerref olmuşlardı. Rene Guenon’un Türkçeye çevrilen ilk kitabı da Modern Dünyanın Bunalımı Nazif Abinin Türkiye’ye getirmesi iledir. Rilke A Garden, günlüklerini bana hediye getirmişti. Korku ve Titreyiş’in İngilizcesini getirmişti. Bunlar halen bende.” 

Nabi Avcı, zaman zaman Ankara’ya gelişlerinde Bahçelievlerde bulunan öğrenci evlerinde bereketli buluşmalar olduğunu, güzel zamanlar yaşadıklarını anlatırken geçirdiği soğuk algınlığına bağlı rahatsızlık ve yorgunluğa rağmen programı sonuna kadar takip edip, “Haşim’in ‘Bize bir zevk-i tahattur kaldı’ mısraını hatırlıyorum bu akşam zevk-i tahatturu tazelemiş oldunuz.” Sözleri ile 50 yıl önceki güzel hatıralar, aynı sıcaklığı bulduğunu ifade ederek teşekkür etti. 

Images

Ali Coşkun: “Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan Yunus gönüllü dost bir insandı yeri dolmayacak hocalarımızdan birisiydi.” 

58. ve 59. Hükümet’te Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak görev yapan, Sayın Ali Coşkun programa katılarak katkı sunanlar arasında yer aldı. Coşkun sözlerine şöyle başladı:  “Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan Yunus gönüllü dost bir insandı yeri dolmayacak hocalarımızdan birisiydi.” 

Turgut Özal döneminde Odalar Borsalar Birliği Başkanı olarak görev yapan Coşkun, Türkiye’de İslami Bankacılığın, faizsiz bankacılığın kurulması konusunun gündeme geldiğini ve o dönem başbakan olan merhum Turgut Özal’ın kendisinden bir çalışma yapmasını talep ettiğini anlattı. Prof. Dr. Sabahattin Zaim, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Ersin Nazif Gürdoğan’dan oluşan bir komiteyi kurduklarını ve İslam bankacılığının kurulması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, Turgut Özal’a rapor sunduklarını anlatırken o günün koşullarında çektikleri çilelerin olduğu, Nazif Gürdoğan ile bu sıkıntıları göğüslediklerine dikkat çekti. Nazif Gürdoğan anısına ithaf olarak, “Dost isterim, ön yargılı olmasın, /Bir hiç için gönülleri kırmasın” mısraları ile başlayan kendi imzasını taşıyan bir şiirini okudu.

1738184784419

Mehmet Kamil Berse: “Sanki Nazif Hocayı arıyorum fotoğraflar arasında ama her fotoğrafı Nazif Gürdoğan olarak görüyorum”

Nazif Gürdoğan’ın yol arkadaşlarından, Şehir ve Kültür Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Mehmet Kamil Berse, “Sanki Nazif Hocayı arıyorum fotoğraflar arasında ama her fotoğrafı Nazif Gürdoğan olarak görüyorum nedense, Allah rahmet eylesin” diyerek başladığı sözlerine Nazif Gürdoğan’ın vefatının ardından kalplerde hep yaşadığını, dergideki her buluşmada mutlaka hatıraların anlatıldığı ama Nazif Hoca’nın tebessüm eden ifadesinden olsa gerek tebessümle hatırlanıp, yaşatıldığına dikkat çekti. Berse, üniversite konferanslarında öğrencilere yaklaşımı, katıldığı toplantılardaki kendine has özellikleri, Nazif Gürdoğan’ın örnek aldığı erdemlerini ve dostluklarını anlatan duygu yüklü bir konuşma yaptı. 

1738184784404

Hıdır Yıldırım: “Nazif Gürdoğan, çok derin anılar taşıyan bir büyüğümüzdü”

Mehmet Akif İnan Vakfı Başkanı Sayın Hıdır Yıldırım, yoğun çalışmalar ve özveri sonucunda “Bir Güzel İnsan Ersin Nazif Gürdoğan” ve “Yunus Gönüllü İnsan Ersin Nazif Gürdoğan” adlı iki kitap kaleme aldı ve kitap çalışmalarında, Ankara’daki katıldığı programlarda Gürdoğan’ın yakın çevresinde bulundu. Hıdır Yıldırım, Gürdoğan’ın kısa biyografisi, fikir dünyası, kitapları hakkında bilgiler ve hatıralarını paylaşırken, “Nazif Gürdoğan, çok derin anılar taşıyan bir büyüğümüzdü. Bir nehir söyleşi kitabı yapmak aklımıza geldi, kendisine söyledik. Ama bunu gerçekleştirme imkânımız olmadı. Allah rahmet eylesin.” Dedi. 

Hasan Taşçı: “Marmara Üniversitesi Mahalli İdareler Okulu’nda doktora öğrencisi iken kıymetli hocamın öğrencisi oldum, ondan sonra da eteğini bırakmadım diyebilirim”

Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan’ın birlikte programlar yaptıkları, kıymet verdiği özel öğrencilerinden olan, Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Taşçı,  “Ben kıymetli hocamızın doktora öğrencisiyim. 1996 senesinde Marmara Üniversitesi Mahalli İdareler Okulu’nda doktora öğrencisi iken kıymetli hocamın öğrencisi oldum, ondan sonra da eteğini bırakmadım diyebilirim. Hocam özellikle doktora tez dönemimde sürekli arar, sorar, teşvik ederdi. Kendisine minnettarım, rahmetle yad ediyorum.” diyerek sözlerine başlarken, Gürdoğan’ın ticarete verdiği öneme dikkat çekti. Nazif Gürdoğan’ı şiirle duygulu bir şekilde anlatan Taşçı’nın edebi sunumu programı takip edenleri duygulandırdı. 

Ölmeden önce ölmeyi bilen ve arkasında ölümsüz izler bırakan Ersin Nazif Gürdoğan Hayatın Sonu Ölüme Çıkar yazısında, “Dünyada insanlar kendilerine mezar değil, kendilerini mezara hazırlamalıdır” diyor. Bir Güzel İnsan Ersin Nazif Gürdoğan’ın fikirleri eserleri ile ebediyen yaşayacak, dokunduğu insanlara aşıladığı erdemler, emanet ettiği değerler yol haritası ve rehber olacak, yüzündeki tebessüm ile daima sevenlerinin yüzünde tebessüm olarak kalacak. 

İttifak Gazetesi’ne 241 makalesi ile destek veren Yunus Gönüllü hocamız Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan’ın mekânı cennet, makamı âli olsun.