Makinalaşmanın yıldan yıla artarak, devam ettiği şehirlerde yaşanılıyor.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerle, makinalaşmak büyük bir hız ve yoğunluk kazanmıştır. Makinalar ekonomik ve kültürel hayatta, köklü dönüşümlere yol açıyorlar.
Hayatın yönünü kültürel değerler değil, ekonomik değerler belirliyor. Ekonomik değerler, hayata hem renklerini hem de tatlarını veriyorlar. Bu yüzden şehirlerde kimse, kazanç sağlamayan değerlerin peşinden koşmuyor.
Hayata değer ve anlam kazandırmada, ekonomik değerlerden önce, kültürel değerler gelir. Kültürel değerler, hayatın soyut hedeflerini yansıtan, kolay erişilmeyen, uzun dönemli amaç değerlerdir. Ekonomik değerler ise, hayatın kısa dönemde erişilen, somut hedeflerini yansıtan araç değerlerdir.
Kültürel değerler, bilim ve teknolojinin normatif boyutundan, ekonomik değerler de pozitif boyutundan beslenirler. Onlar aynı kaynaktan beslendiklerini unuturlarsa, birbirleriyle çatışmaya başlarlar.
Şehirlerin eteklerinde yer aldıkları dağlardaki, çamurlu göllerde nilüfer çiçekleri, çamuru emerek güzel kokulara dönüştürürler. Ekonomik ve kültürel hayatta da nilüfer çiçeklerinin görevini, hayatın merkezinde yer alan kültürel değerler yüklenirler. Onlar ekonomik değerlerin, olumsuz etkilerini olumlu etkilere dönüştürerek, hayatı yaşanır kılarlar.
Hayatın yaşanırlığının en büyük, en önemli ve en etkili güvencesi, ekonomik değerleri, yoğuran ve dönüştüren kültürel değerlerdir.
Teknolojinin gözleri kamaştırdığı, seküler Batı dünyasında, insanların bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, ürünlerinden yararlanmak için, sonu gelmez bir tüketim yarışına girmeleri, ekonomik değerlere Hint inekleri gibi, dokunulmazlık kazandırmıştır. Dünyanın her yerinde, kültürel değerlerden daha çok ekonomik değerlere önem veriliyor. Yaşanmaya değer hayatın kalitesi, insanların tükettikleri ürünler, sahip oldukları arabalarla ve yaşadıkları evlerle ölçülüyor.
Brüksel’e Tuna’dan Bakmak
Kültürel ve ekonomik değerler arasında, uyum ve dengeyi sağlamak için, kültürel değerlerdeki ekonomik değerleri, ekonomik değerlerdeki kültürel değerleri görmek büyük önem taşımaktadır.
Her kültürel değerde, bir ekonomik değer, her ekonomik değerde, bir kültürel değer vardır. Bütün toplumlarda, ekonomik değerler olanları, kültürel değerler olması gerekenleri gösterirler. Şehirlerdeki hayatın, bütün boyutlarında, bir kültürel değer, bin ekonomik değere bedeldir.
Tarih bütün değerlerin ana kaynağıdır. Kültürel değerlerin kabul ettiklerine, ekonomik değerler karşı çıkmazlar. Ekonomik değerlerin meyvası, kültürel değerlerin ağacında yenilir. Kültürel değerlerin gücü, ekonomik değerlerin gücünden, çok daha kapsayıcıdır ve çok daha geniş boyutludur. Ekonomik değerler, toplumlara bilgi sunarlarken, kültürel değerler bilgelik sunarlar. Ekonomik değerleri beslemeyen kültürel değerler, uzun ömürlü olmazlar.