İstanbul iki gün boyunca mühim bir uluslararası sempozyuma ev sahipliği yaptı: Sudan`da Geçiş Süreci ve Türkiye-Sudan İlişkileri Uluslararası Sempozyumu`na ev sahipliği yaptı.
Evvelemirde, 27-28 Ekim Perşembe-Cuma günlerinde oldukça İstanbul Ticaret Odası`nın Sütlüce Yerleşkesi`nde tertip edilen sempozyumun Düzenleme Kurulu`nu tanıyalım: Prof. Dr. Mesut Özcan- Ankara Sosyal Bilimler Ü niversitesi, Dr. Mehmet Köse-Afrika Vakfı, Oral Avcı-Türkiye-Sudan Dostluk Derneği Başkanı, Doç. Dr. Uğur Yasin Asal-İstanbul Ticaret Ü niversitesi Arş. Gör., Dilara Şensivas- İstanbul Ticaret Ü niversitesi, Mustafa Enes Özün-Afrika Vakfı, Latife Reyhan Başer-Afrika Vakfı, Reyhan Kübra Küçük-Ortadoğu Vakfı, Hacer Atabaş-Afrika Vakfı, Süleyman Kar-Afrika Vakfı.
Ortadoğu Vakfı`nın, Afrika Vakfı`nın ve İstanbul Ticaret Ü niversitesi`nin öncülüğünde İstanbul Ticret Odası`nın ve Zıraat Katılım Bankası`nın himâyelerinde düzenlenen sempozyumun Bilim Kurulu`nu da aşağıda isimleri yer alan değerli akademisyenler oluşturdu.
Prof. Dr. Mesut Özcan-Ankara Sosyal Bilimler Ü niversitesi, Prof. Dr. Mehmet Özkan-Milli Savunma Ü niversitesi, Prof. Dr. Ekrem Karakoç-Binghamton University, Prof. Dr. Murat Yeşiltaş-Ankara Sosyal Bilimler Ü niversitesi, Doç. Dr. Uğur Yasin Asal-İstanbul Ticaret Ü niversitesi, Doç. Dr. Muhammed Hüseyin Mercan-Marmara Ü niversitesi, Doç. Dr. Bekir S. Gür-Ankara Yıldırım Beyazıt Ü niversitesi, Doç. Dr. Tarig Mohamed Nour Ali-University of Khartoum, Doç. Dr. Taha Eğri-Kırklareli Ü niversitesi, Dr. Afyare Elmi-City University of Mogadishu, Dr. Serhat Orakçı-İNSAMER, Prof. Dr. Ahmet Faruk Aysan-Hamad Bin Khalifa University, Dr. Yusuf Sheikh Omar-SOAS, University of London.
Sudan`da yıllarca süren çatışmaların ardından Güney Sudan`ın bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkmasının, ülkedeki siyasi, ekonomik ve sosyal hayata büyük etkileri söz konusu oldu. İççatışmalar, iktisadi zorluklar ve siyasi temsil sorunları ülkenin ulusal ve uluslararası ilişkilerine tesir etti.
Ömer El-Beşir yönetiminin sona ermesiyle bir geçiş dönemine giren Sudan`da ortaya çıkan siyasi yapı, ekonomik, toplumsal, küresel ve bölgesel birçok sorunu da beraberinde getirirken ülkemiz, asırlara sârî ilişkilerimizin bulunduğu Sudan`ın sorunlarının çözülmesinde mütemadiyen aktif roller üstlendi.
Hiçşüphesiz Türkiye ve Sudan`ın tarihin farklı dönemlerinde devam eden etkileşimi, günümüzde yürütülen çok boyutlu ilişkilerin geliştirilmesi için fırsatlar oluştururken, bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Özellikle Sudan`ın geçiş süreci göz önüne alındığında, Türkiye-Sudan ikili ilişkilerinin geleceği, mezkû r arka plan dikkate alınarak analiz edilmeli.
Sudan`da Geçiş Süreci ve Türkiye-Sudan İlişkileri Uluslararası Sempozyumu Sudan`ın geçiş sürecini ve bunun Türkiye-Sudan ilişkileri üzerindeki etkilerini tartışmak üzere uzmanları ve akademisyenleri bir araya getirmesi açısından mühim bir misyon üstlendi.
27 Ekim Perşembe günü açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyumun birinci oturumunda dünden bugüne Türkiye-Sudan ilişkileri teşrih masasına yatırıldı. Tarihsel Bağlamı Anlamak: Sudan-Osmanlı İlişkileri serlevhalı ikinci oturumu Ekonomik İlişkiler başlıklı üçüncü oturum takip etti. Sudan`da Geçiş Süreci ve Sudan Dış Politikası serlevhalı dördüncü oturumla sempozyumun birinci günü tamamlandı.
Sempozyumun, 28 Ekim Cuma günü, Kültürel Etkileşim: Sosyal İlişkiler ve Algılar konulu Beşinci Oturumu`nu, Sağlık: Gelecek Vaad Eden Bir Diplomasi Kanalı şeklinde tesmiye kılınan Altıncı Oturumu takip etti. Kapanış Oturumunda ise iki gün boyunca devam eden etkinlik gözden geçirildi.
Türkiye Sudan Dostluk Derneği Başkanı Oral Avcı, ülkemizin Sudan ile ilişkilerini gazetemiz için iki paragraf halinde şöylece özetledi. 'Sudan`ın, Türkiye`nin Afrika`ya yönelik dış politikasındaki rolü göz önüne alındığında, Ömer El Beşir yönetimi sonrasında ülkede başlayan geçiş sürecinin iki ülke arasındaki ilişkilere yapacağı etkinin önemi ortaya çıkmaktadır.
Sudan`ın içinde bulunduğu geçiş süreci ülkedeki gelişmelerin yanı sıra, bölgesel gelişmelerden de ciddi şekilde etkilenmekte, bu durum da Sudan`ın içinde bulunduğu coğrafyayı etkilemektedir. Dolayısıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin özellikle bu geçiş sürecinde incelenmesi, Türkiye`nin özelde Sudan`a ve genelde Afrika`ya yönelik politikalarının niteliğini ve etkisini arttıracaktır.'
İstanbul`u şenlendiren Sudan`da Geçiş Süreci ve Türkiye-Sudan İlişkileri Uluslararası Sempozyumu`nun tüm paydaşlarını İttifak Gazetesi camiası nezdinde tebrik ederken, yazımıza, Türkiye Sudan Dostluk Derneği Başkanı Oral Avcı`nın etkinliğin birinci gününde yaptığı konuşmayla nihayet verelim:
Oral Avcı
Türkiye Sudan Dostluk Derneği Başkanı
Sayın Ekselansları, Sayın Sudan Büyükelçisi, Sayın İstanbul Ticaret Ü niversitesi Rektörü, Sayın Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü, Muhterem Hazirun, değerli gençarkadaşlarım,
Ü lkemizde bir ilk olan 'Sudan`da Geçiş Süreci ve Türkiye-Sudan İlişkileri' konulu bu etkinliğe teşrifinizden dolayı Sodan Dostluk Derneği adına sizlere hoş geldiniz derim.
Türkiye ve Sudan arasında köprü olmayı vazife addeden bizler, ülkelerimizin birlik ve beraberlik içinde kalkınmasına ve gelişmesine yardım edecek hizmetleri gerçekleştirmek için olanca gücümüzle çalışmaktayız. Katıldığınız bu etkinlik bu çalışmaların meyvelerinden biridir.
İki ülke arasındaki ilişkileri sağlam tutan unsurlardan biri, her türlü harici ve dâhili menfi tesirlere karşı mukavemeti sağlayan manevi değerlerin varlığıdır.
Türkiye bir İslâm ülkesi, bir Akdeniz ülkesi, bir Avrasya ülkesi ve de Mezopotamya nehirlerinin başlangıçülkesi Sudan ise bir İslâm ülkesi, bir Afrika ülkesi, bir Kızıldeniz ülkesi ve de bir Nil vadisi ülkesidir. İki ülke arasında bu benzerliklerden dolayı insanlarımız aralarında çok hızlı kaynaşma söz konusudur. Bu gerçeği bizzat bizler kendi işimizde yaşadık. 2003 yılında Sudan`da faaliyette bulunan bir Türk müşavirlik firmasının talebi üzerine, Hartum Sular İdaresi`ne bir projeye dâhil olduk. Bugün ilk üretim ve yatırımlarımızın üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen hâlâ Sudan`dayız!
TSDD Başkanı Oral Avcı: Türkiye Sudan`a daha da yakın.
Bize göre Sudan, Türkiye`ye aslında çok yakın ve de Türkiye, Sudan a daha da yakın.
İki ülkenin karşılıklı dostane ve kardeşçe iş birliği için bu Sempozyumun başarılara vesile olacağını temenni ediyorum.
Konuşmamı bitirirken, bu konferansın gerçekleşmesine desteklerini esirgemeyen İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Ü niversitesi ve Ziraat Katılım Bankası kurumlarımıza çok teşekkür eder, işlerinizde başarılar dileriz.
Değerli vaktinizi ayırıp geldiğiniz için de sizlere minnettarız.
Ve Aleykümselam ve Rahmetullahi.
İbrahim Ethem Gören Yazı No: 439
