Net Fil ve Amma Zurna adında iki fil yolculuğa çıkmışlar. Yavaş gitmişler hızlı gitmişler, başkasının hakkını yiyip gitmişler. Yolda ne varsa kırıp dökmüşler. 
- 'En güçlü biziz, kimse bize yanlış yapamaz!'
Helal değil hep haram yemişler. Haram tepecikler kocaman kocaman dağlara dönüşmüş. Bu filler de bu dağların tepesine bir taht yaptırmışlar. Herkesi yönetmeye, onları kullanmaya niyet etmişler.
Yolda gördükleri diğer hayvanları da yanlarına almışlar. Ancak Net Fil tecrübesi az, toy ve küçükmüş. NetFil bir gün güneş tam tepedeyken sıcağın altında karnını doyururken birden zihninde şimşekler çakmış
- Ormandaki tüm hayvanların hareketlerini kameraya almak için para biriktirmeliyim, demiş.
Hem de çok para! 
Ne kadar biriktirse de Amma Zurna`dan daha çok para biriktirememiş.
Amma Zurna da film çekme işi ve onun yanında daha birçok iş yapıyormuş.
Net Fil`in çalışma alanlarını da kısıtlamak için elinden geleni ardına koymuyor da hep cebine koyuyormuş. Cebi, kasaları, hesapları öyle bir dolmuş ki kamyonlar taşıyamazmış.
  Amma Zurna çekeceği filmlerde kullanmak üzere Amazon ormanlarındaki hayvanlarla anlaşmış. Onların her hareketini kayıt altına alacak ve onlara da karşılığında yiyecek, içecek ve biraz da para verecekmiş. Bazen de senaryosunu yazdığı filmlerde görev verecekmiş. Tüm hayvanlar bu işe çok sevinmişler.
Amma Zurna hayvanların ne yapacağını nerede bağırıp nerede duracağını, nasıl konuşacaklarını önceden planlıyormuş. Bütün bu planları başka bir ifadeyle senaryoları yazdırmak için Beynimsi denen bir robot geliştirmiş. Bu robot için de çuval çuval para harcıyormuş. Harcadığı paralar, toplam parasının yanında devede kulak, öküzde boynuz, horozda ibik ve filde tırnak desek abartmış olmayız.
Hayvanlar birkaçyıl bu işte çalışmışlar. Hem Amma Zurna`nın işlerinde hem de Net Fil`in işlerinde durup dinlenmeden çalışmışlar. 
Ancak bir gün yaşlı güvercin Bulgur,
- 'Bu iş böyle gitmez! 
- Evet, karnımız doyuyor ancak zihnimiz köreliyor. 
- Açık havada bu koca ormanlarda sanki hapis hayatı yaşıyoruz.'
- Amma Zurna`nın Beynimsi denen robotu ne yazarsa onu yapıyoruz. 
- Biz canlı varlıklarız. Öyle robot gibi davranamayız ki? 
- Bizim kendi aklımız var. Sanki biz robot olduk. Beynimsi başımızdaki yönetici!' demiş.
Daha neler demiş neler! 
Varın siz hayal havuzlarınızda yüzün ve neler dediğini düşünün?
Küçük oyuncu -pardon küçük güvercin- Pirinçsöze başlamış,
- 'Sıkıldım, aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan. 
- Bu oyunculuk sanki bizim doğamıza aykırı?
- Aykırı aykırı aykırı işte! 
- Birkaçbuğday, birkaçsolucan ve bir parça da üzüm yesek, taklalar atıp istediğimiz nehirden su içsek ve böyle bir arada geçinip gitsek olmaz mı?
- Bence hepimiz bırakmalıyız bu işi!' dedi.
Tüm hayvanlardan benzer sesler yükseldi ancak Bulgur,
- 'Hele biraz düşünelim! 
- 'Nasıl yapacağımıza? karar verelim.
- Sonra ona göre davranırız.' dedi.
Net Fil ve Amma Zurna çok daha fazla paralar teklif ettiler ancak Bulgur ve onun en küçük evladı Pirinçkabul etmeyince tüm hayvanlar tıpkı eski günlerdeki gibi küçük, sakin, karmaşası, koşturması az, sade bir hayata yeniden başladılar.
Bazı hayvanlar daha çok paralara aldanıp çalışmaya niyetlense de takım ruhuyla hareket eden diğer hayvanlar buna izin vermediler.
Bulgur,
- 'Onlar metaverse, sanal yalanlara dolanlara gidedursunlar. Onlar dediğim Amma Zurna ile Net Fil ve onların yolunda olan diğer kan emiciler, oyun kurucular;
- 'Biz verdiğimiz bu kararla ormanda gönlümüzce koşturmanın keyfini yaşıyoruz' dedi.
- Her sabah kalk saatlerce aynı işi yap sonra yorgun argın doğru eve gel. Oturup iki muhabbet etmeden kafeste uyu ve bu döngü hep böyle devam etsin!
;
O güden sonra Amma Zurna ve Net Fil bir daha ormana adım atamadılar.
Darısı darda kaldığını bilmeyenlere gelsin. 
Gökten üçinternet paketi düştü:
Birisi mask, birisi çonçin ve sonuncusu zopotor.
- 'Ü çü de size kalsın, biz ormanımızda mutluyuz.' deyip hepsini geri çevirdiler.
O günde sonra internet minternet kullanmadılar. Huzuru sadeliği doyasıya yaşadılar.