Tarih 4 Şubat 1949... CHP iktidarının son yılı. Devletin başında Millî Şef İsmet Paşa var. Ezan-ı Muhammedî okumak yasak. Yüreği yanık iki Müslüman, Millet Meclisinin dinleyiciler salonuna girerler ve Meclis`te gerçek Ezan okurlar. Zavallılar yakalanır, hırpalanır. Sanki cinayet işlemişler, adam öldürmüşler, büyük ve ağır bir suçişlemişlerdir. Cumhuriyet gazetesi ertesi gün 'İKİ MECZUB DÜ N MECLİSTE ARABÇA EZAN OKUDULAR' manşetini atar. Bu ülke, bu millet ne kara günler gördü.

Gazeteciler savcı, hâkim, cellât değildir. Â dil savcılara yardımcı olabilirler.

En büyük fakirlik para tutsaklığıdır.

En büyük zenginlik para, mal kölesi olmamaktır.

Kişinin Müslümanlığı içtedir, yüzeyde değildir. İçi Müslüman olmayan, gerçek Müslüman değildir.

O görmemiş türediye söyleyin, bin dolarlık lüks ve pahalı paltosunun etiketini yakasına diktirsin.

Sahih-i Müslim`deki hadî ste, halk kendisi için bu ne büyük alimmiş!` desinler diye ilim öğrenen, öğreten, Kur`an okuyan ihlassız kimsenin, yüzü üstü sürüklenerek Cehennem`e atılacağı bildirilmektedir.

Sadece kitap okumakla işin bitmez. Hangi kitapları okuyorsun?

Dünyada işlenen suçların muhakemesi âdil Mahkeme-i Kübra`da yapılacaktır.

O gururlu kibirli adamların ve kadınların işi çok, gerçekten çok zordur. Allah gururlanan, kibirlenen, büyüklenen kimseleri sevmez. Onların burunları er veya geçyere sürtülür.

Rütbesizlik ve tevâzu en ulu rütbedir.

Sigara içilmesi yasak bir mekânda sigara içerek oradakileri rahatsız eden kimse, üniversite bitirmiş, yüksek lisans ve doktora yapmış olsa da bedevî , medeniyetsiz bir kimsedir.

Sadakanın en küçüğü ve kolayı kardeşinin yüzüne tebessüm etmektir. Mütebessim (gülümser) ol.

Japonya`da Japonlar yaşıyor. Otokton Aynuların sayısı çok azdır, her geçen gün siliniyorlar, eriyorlar. Bizde ise, en az 78 etnik köken bulunmaktadır. Ayrıca bir buçuk milyon Kripto Yahudi, bir buçuk milyon Kripto Hıristiyan vardır. Bizim işimiz çok zordur.

Ü çkimlikli Pakradunileri bilmeden, anlamadan, onların esrarını çözmeden Türkiye`yi anlamak mümkün değildir.

Türkiye`de İslam Feminizmi... Türkiye`nin kadınlaştırılması... Türkiye`nin bir Amazon Cumhuriyeti haline dönüştürülmesi... Bu konuları inceleyen, araştıran ciddî bir kitap bilen varsa lütfen bildirsin.

İslam güzellik dinidir. Sanat, estetik, güzellik boyutu olmayan güdük kimseler din hizmeti yapamaz.

Büyüklerimize saygısız, küçüklerimize acımasız bir Müslüman görürseniz, bilin ki o olgun, hattâ gerçek bir Müslüman değildir.

Maaşın düşük de olsa, vazifeni mükemmel şekilde yapmalısın. Bu maaşa bu kadar iş demek Müslümana yakışmaz.

Fakir vatandaşa, sokakta simit satmayı bile yasak eden, yakalayınca simitleri gasb eden belediyeler ne kadar zalimdir.

Her havlayan köpeğe taş atılsa, taşın tanesi yüz liraya çıkar.

Otuz senedir Malezya`da yaşayan, Malay bir hanımla evli olup altı çocuğu bulunan bir tarım ve orman mühendisi ile tanıştım. Orada Müslümanların yarısı namaz kılıyormuş, bizdeki kadar dinsizlik ve ahlaksızlık yokmuş.

Self servis ucuz lokantada gözümün ucu ile, elli yaşlarında rengi soluk fakir bir müşteriye baktım. Tepside bir tas çorba ile iki dilim ekmek vardı. Çorba o lokantada 4 lira. Şehrin bazı lüks lokantalarında semiz ve neşeli zenginler, adam başına 150 liraya yemek yiyor. Daha pahalısı da varmış.

1912`de, adını unuttuğum o zengin, bir servet ödeyerek Titaniğin en lüks süitine bilet almıştı. Kazada o da boğulmuştu. Kazalar, afetler, felaketler zengin fakir, süit üçüncü mevki ayırımı yapmaz.

İngiltere Kraliçesi Elizabet 1953`te ihtişamlı bir törenle kilisede taçgiymişti. Hâlâ yerinde oturuyor.

Hiçbir sevilen lider, halk beni çok seviyor, halk beni çok tutuyor, halk bana aşık demesin, alabildiği kadar güvenlik tedbiri alsın. Adnan Menderes`i de halkın yarıdan fazlası çok seviyordu.

Birilerinin son ümidi, eskisinden çok büyük yeni bir GEZİ kalkışması, sivil darbe teşebbüsü ile seçilmiş iktidarı devirmek, vesayet rejimini geri getirmektir. İstihbarat yapılmalı, tedbir alınmalıdır. Seçimle gelen siyasî iktidarlar ancak seçimle gitmelidir. Bendeniz çok darbe gördüm, hiçbiri uğurlu ve faydalı olmadı.

Yılbaşı yaklaşıyor. İçkiler içilip sarhoş olunacak, çılgınca eğlenceler yapılacak, günahlar işlenecek. Gece on ikide ciyak ciyak bağırılacak. Bir sürü israf, fuhşiyat, azgınlık. Müslümanlar sakın bu eğlencelere katılmasın. Panos Dabağyan isminde bir Ermeni vatandaşımızın vaktiyle bir yazısını yayınlamıştım. Yılbaşı eğlencelerini Hıristiyanlık da kabul etmez, günah sayar diye yazmıştı.

Bir iki kitap okumakla, birkaçsohbete katılmakla, şöyle böyle namaz kılmakla olgun Müslüman olunmaz. Adam olmak için en az dört sene kâmil bir mürşitten ders almak, arada çile çekmek gerekir.

SORU: Şu sözleri Sultan Vahdettin`e kim söylemişti? Ah sayın Padişahım... Yüce eşiğine yüz sürerim. Ben sizin kulunuzum kölenizim. Benim amacım sizin Hilafetinizi ve Saltanatınızı korumaktır. Ah Padişahım vah Padişahım, ben sizin abd-i memlukünüzüm... (Bunlara benzer bir sürü laf.)