Mesnevi`nin ilk beytinde Hz. Mevlana insanlık âlemine şöyle sesleniyor:
'Bişnev in ney çün hikâyet mî küned/Ez cüdâyî hâ şikâyet mî küned'
Dinle, bu ney neler hikâyet eder, ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.
İkinci beyitteyse kamışın feryadına işaret vardır:
'Kez neyistân tâ merâ bübrî deend/Ez nefî rem merd ü zen nâlî deend'
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan, erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.
Eymen Gürtan usta yapımı mansur ney sazı
Fars şair ve mutasavvıfı olan Feridüddin Attar (1120-?) en tanınmış çalışması Mantık`ü-t Tayr isimli eserinde neyin kökenini Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) zamanına kadar götürür.
Attar`ın mezkû r kitabındaki rivayetine göre Efendimiz Aleyhisselâm bir gün damadı Hz. Ali`ye (kerremallahü vechehu) sıkıca saklamasını tembihlediği bir sır tevdî eder.
Bir zaman sonra bir kuyunun yanına varan Hz. Ali, başını kuyunun içine eğerek, Sevgili Peygamberimizin (sav) esrarlı sözlerini tekrar eder. Bunu yaparken de, etrafta kimse olmadığından kendisine verilen emrin hilafına hareket ettiğini düşünmez.
Attar`a göre Hz. Ali`nin yeminine ettiği bu sadakatsizliği ortaya çıkarmak isteyen Hz. Allah, o kuyuda son derece uzun bir kamış yaratır. Oradan geçmekte olan bir çoban da bu kamışın ucunu keserek kendine bir kaval yapar. Mezkû r çobanla günün birinde karşılaşan Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav), Hz. Ali`ye tevdi etmiş bulunduğu sırların çobanın ses aldığı kamıştan neş`et eden avaz ile birlikte çıkmakta olduğunu işitir.
Bilahare Kâinatın Efendisi (sav) damadını bu konuyla ilgili olarak uyardığında Hz. Ali sırları sadece bir kuyuya anlattığını belirtir Hz. Allah`ın bu keyfiyeti ortaya çıkarmak için yarattığı mucizeyi görünce Peygamber Efendimizden (sav) helâllik ister;
Attar, böyle rivayet ediyor; Charles Fonton da Şark Musikisi (İstanbul, 1751) adlı eserinde şöyle bir yorumla devam ediyor 'O zamandan beri Müslümanlar kamışlara büyük itibar gösterirler. Belki de neylerin hâlâ Hz. Muhammed`in (sav) kutlu sözlerini tekrarladığını düşünüyorlardır. Bunun içindir ki ney, öncelikle dini, mistik ve ahlakî bir nitelik taşır.'
Eymen Gürtan usta yapımı mansur, kız ve müstahzen ney sazları
Aslında burada aktarılan rivayetin bir benzerini yüzyıllar önce Ovidius Panı`n Apollon`la yarışmasına atıf yaparak anlatmıştır.
Başka efsanelerde Apollon`la yarışan Pan değil, Marsyas`tır. Yani, Frigya kralı Midas`tır. Günümüzde bu mitolojik öykü Midas`ın eşşek kulakları' adıyla masal olarak hâlâ anlatılmaktadır.
Oryantalistlerin batı mitlerini doğu kültürü içinde de görme eğilimlerinden midir nedir? bilinmez ama, Charles Fonton da Attar`ın bu yorumunu benimseyenlerden...
Görülüyor ki insanoğlunda sürekli bir canlılaştırma (animism) eğilimi var. Çocukça bir dürtü bu. Aklının süvarisi olup, derinlere dalmak yerine, yine aklını kullanarak her şeyi sığı haliyle kavrayıp, rahatlama tercihi... Bir başka tanımlamayla, kabuktaki pırıltıyla yetinip asıl özü kaçırma yanılması...
Ney, ne kadar mütevazı bir alet. Ney sesinin içerisinde oldukça derû ni bir manalar/sırlar var. Bu mana/sır anlaşıldığında neyden ses alınmak mümkün olur.
Neydeki mütevazılığı neyzenlerde de müşahede ediyoruz. Neyzen, neyin esrarlı ikliminde aheste aheste ilerledikçe nefesi gelişir yedi delikli kamış, dillenmeye zikre başlar. Neyzen mütevazılığa devam ettiğinde musikide mesafe kat eder.
Şairin, 'Mazhar-ı feyz olamaz düşmeyicek hâke nebât/Mütevâzı` olanı rahmet-i Rahman büyüdür' kelâmının sırrı, neyde tecelli eder...
'Neyden ses alabilenlere, neyin kutlu sesini, daha doğrusu mesajını gönül evinde işitebilenlere selâm olsun' diyerek yazımızı Mesnevi`nin 18`inci beytiyle nihayete erdirelim:
'Der neyâbed hâl-i puhte hî çhâm/Pes sühan kû tâh bâyed vesselâm'
Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar.
O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm.
Hikmet Köseoğlu`na rahmet;
Hikmet Köseoğlu
Bu yazıyı İstanbul`u Sevenler Cemiyeti murahhas azalarından, değerli arkadaşım Mehmed Akif Köseoğlu`nun rahmetin nur olup yağdığı bir Cuma günü ırcii emrini alarak çok sevdiği Refik-i a lâya sefer eyleyen muhterem babası Hikmet Köseoğlu`nun aziz hatırasına ithaf ediyorum.
Anadolu nun dört bir yanına talebe yetiştiren bir Müslüman ülkü adamı olarak bu dünyadaki vazifesini tamamlayan ve yarın (23 Kasım 2019 Cumartesi günü) Milli Eğitim Müdürlüğü vazifesini ifa ettiği Balıkesir`in Bigadiçilçesinde defin hak-i ıtırnak olacak olan merhuma İttifak Gazetesi camiası olarak rahmet niyaz ediyoruz. Ruhu için Fatihalar okuyalım. Kaderin cilvesidir ki bugün Mehmed Akif kardeşimizin doğum günü. Babasını kaybettiği günde arkadaşımıza hayırlı ömürler niyaz ediyoruz.