Çok eskiden devlet dairelerinde herhangi bir işlem için dakikalarca ya da saatlerce sıra bekledikten sonra görevli memurun “Cetvel bitti” diyerek işlemleri durdurması ve bekleyenleri göndermesi olağan gerçeklerimizdendi. Birçok ülkeye örnek olan E-Devlet sistemimiz kısmi aksaklıklarına rağmen bürokrasinin büyük bir yükünü almış gibi görünüyor. Aslında “Dijital Dönüşüm” kavramını en iyi idrak edebildiğimiz mecra da burası oldu.

Fabrika depolarında, toptancılarda ya da lojistik elemanlarının elinde hep bir defter olurdu ve tüm girdi çıktılar bu şekilde takip edilirdi. Kısacası teknoloji bugünkü seviyeye erişene kadar her bir verimiz kalem ve kağıtların hakimiyetindeydi.

Yakın zamanda yaşadığımız salgın, dünya genelinde büyük bir sağlık krizine yol açtı ve bununla birlikte pek çok sektörde tedarik zinciri sorunlarına neden oldu. Salgının ilk aylarından itibaren, ürünlerin eksikliği, teslimat gecikmeleri ve talep patlamaları, tedarik zinciri yönetiminin karmaşıklığını ve zorluklarını ön plana çıkardı. Ancak pandeminin ilk dalgası sona erdiğinde, bu sorunlar sadece geçici olarak düzelmiş gibi görünüyordu. Bugün, pandemi döneminde yaşanan tedarik zinciri sorunlarının hala derin ve uzun vadeli etkileriyle karşı karşıyayız.

Birçok şirketin tedarik zincirleri, salgının etkileri altında çöktü veya ciddi sıkıntılar yaşadı. Tedarik zincirleri, dünya genelindeki üretim tesislerinin kapanması, lojistik zorluklar ve iş gücü eksikliği gibi nedenlerle kırılgan hale geldi. Bu dönemde yaşanan sorunlar, tedarik zincirlerinin ne kadar hassas olduğunu gösterdi ve şirketlerin bu konuda daha fazla direnç geliştirmeleri gerektiği konusunda bir uyarı niteliği taşıdı.

Bu büyük sorunsalın günümüzdeki yansımalarında ise şirketler, tedarik zinciri yönetimine daha fazla kaynak ve dikkat ayırmak zorundalar. Tedarik zinciri yönetimini iyileştirmek için daha iyi planlama ve stok yönetimi stratejilerini geliştirmelerinin gerekli olduğunu hep birlikte yaşayıp gördük. Şirketler de görmüş olacaklar ki artık çok daha fazlası tedarik zinciri çeşitlendirmesine yöneliyor. Tek bir tedarik kaynağına bağımlılığı azaltmak, kriz durumlarında daha fazla esneklik sağlayabilir. Bu yalnızca pandemi için gerekli değil. Şubat ayında yaşadığımız asrın felaketinde 11 ilimiz afet bölgesi ilan edildi ve bu coğrafyadaki nüfus, dünyanın birçok ülkesinden çok daha fazla durumda.

Teknolojik çözümler, artık tedarik zinciri yönetimini geliştirmek için de kullanılıyor. Otomasyon, veri analitiği ve yapay zeka, tedarik zincirlerini daha etkili hale getirmeye yardımcı olabilir. Pandemi sırasında, tüketicilerin talepleri ve tedarik zinciri kesintileri nedeniyle birçok ürünün stokları tükenmeye başladı. Bu, bazı ürünlerin fiyatlarının yükselmesine ve tüketici memnuniyetsizliğine yol açtı. Artık şirketler daha büyük stoklarla çalışmayı düşünüyorlar. Âni talep artışlarına ve tedarik kesintilerine belki de şu an için daha iyi bir çözüm yok gibi görünüyor. Ayrıca tedarik zinciri risklerini azaltmak isteyen şirketler, geleneklerini rafa kaldırıp tedarikçi çeşitlendirmesi yapıyor. Ülkenin ya da dünyanın farklı coğrafi bölgelerinden tedarikçilerle iş birliği yapmak, kriz durumlarında çok daha fazla esneklik sağlıyor.

Dijital envanter yönetiminin, stok seviyelerini daha etkili bir şekilde izlemek ve yönetmek için kullanılmasına rağmen pandemi sırasında, nakliye ve lojistik sektörleri büyük baskı altına girdi. Sınırların kapatılması ve uçuşların da iptal edilmesi ile taşıma kapasitesi sınırlı hale geldi. Bu da ürünlerin zamanında teslim edilememesini beraberinde getirdi.

Bu dönemde yaşanan deneyimler, tedarik zinciri yönetimi konusunda daha fazla öğrenme ve adaptasyon gerektiğini gösteriyor ve gelecekteki krizlere karşı daha hazırlıklı olmayı zorunlu kılıyor.

Özellikle İstanbul merkezli şirketlerin yaşanabilecek olası salgın, afet ya da felaketler konusunda çok daha ileri adımlar atmaları gerekiyor. İnsanlığın ilerleyişi, yaşam kalitesinin sürdürülebilir olması ve kıtlık yaşanmaması için tedarik zincirine tüm dünyada yoğun hassasiyet gösterilmesinin elzem olduğu da artık çok daha derin hissediliyor.