Dr. Biyolog, öğretim üyesi Tuğçe Ağba Sevencan ile tıbbi bitkiler, ekoloji, çocuk gelişimi alanlarında yaptığımız söyleşiyi siz değerli okurlarımızın ilgilerine sunarız.
Dr. Biyolog Tuğçe Ağba Sevencan “Bu hayat bizim için ayrılmış çok özel bir alan. İyisiyle, kötüsüyle yaşamımızı en kaliteli, verimli hale getirmek için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Bitkiler, doğa ve çocuklar özelinde konuştuk fakat her şeyin temeli insan olmaktan geçiyor.” dedi.
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde uzman biyolog olarak görev yapan Dr. Tuğçe Ağba Sevencan, tabiat ile hemhal olmuş inceliği ile bizleri sımsıcak ve tevazu ile karşıladı. Kendi elleri ile pişirip ikram ettiği Türk Kahvesi’nin 40 yıl hatırının olacağı kesin.
Dr. Biyolog, öğretim üyesi Tuğçe Ağba Sevencan ile tıbbi bitkiler, ekoloji, çocuk gelişimi alanlarında yaptığımız söyleşiyi siz değerli okurlarımızın ilgilerine sunarız.
Kıymetli Hocam tıbbi bitkiler, ekoloji ve çocuk gelişimi üzerine çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Köşe yazılarınız, atölyeleriniz, akademik hayatınız sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Nezaketiniz için çok teşekkür ederim Hülya Hanım. İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü lisans eğitimimi 2010 yılında tamamladıktan sonra aynı yıl Botanik Programında yüksek lisans eğitimine başladım. Fitoremediyasyon (toprağın bitkilerle temizlenmesi) konusu üzerine çalışmalar yürüttüm. Erasmus öğrenci değişim programı ile 6 ay süre ile Fransa Orléans Üniversitesine gittim ve yüksek lisansımı orada tamamladım. 2013 yılında Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesinde Uzman Biyolog olarak göreve başladım. Tıbbi Bitkilerle ilgili serüvenim burada başladı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Botanik Programında doktora eğitimine başladım ve topraktaki ağır metallerin tıbbi bitkilerle temizlenmesi üzerine çalışmalara devam ettim. 2018-2022 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelimi (Lisans) eğitimini tamamladım. Doğa ile çocukları buluşturan birçok etkinlik, atölye ve eğitimlere eğitmenlik yaptım. 2023 yılında Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programında “Tıbbi Bitki Sistematiği” ve “Herbaryum Teknikleri” derslerini vermeye başladım.
Çalıştığınız alanlar çok naif ve sizi hemhal olmuş görüyoruz. Bu alanlara yönelmenizin itici kuvveti neydi?
Teveccühünüz. İnsanın yaşam kaynaklarını içeren doğaya bağlılığı her zaman beni daha çok sorgulamaya, araştırmaya teşvik etti. Hocalarımın rehberliğinde ilerlediğim konular hep bir şaşkınlıkla son buldu ve bu da beni daha çok araştırmaya, okumaya iten güç oldu.
Çocuklarımın dünyaya gelmesiyle de onlara daha çok nasıl fayda sağlarım diyerek çocuk gelişimi alanına giriş yaptım ve gördüm ki her şeyin temeli, vakti, zamanı var. Okul öncesi yaş dönemi bunun için en işlenebilir zaman. Hele de bunu doğayla, çevreyle ilişkilendirebilirsek çok daha olumlu sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
Tıbbi bitkiler bambaşka bir âlem her bir renk, koku, dokunuş çalıştıkça şifa yükleniyor olmalısınız. Bu alanda çalışmak nasıl bir duygu, bitkilerle konuşur musunuz?
Soruyu şükür ile yanıtlamaya başlamak isterim. Her bir türün ilgisi, isteği farklı oluyor. Her kişinin mizacına göre özellikle kokularına göre farklı türlere yakınlığı değişebiliyor. Tıbbi bitkiler içine girdikçe sizi etkileyen, fayda sağladıkça sizi içine çeken bir dünya. Türkiye tıbbi bitki türleri konusunda çok zengin bir ülke. Halk hekimliği kapsamında çok uzun yıllardır koruyucu ve tedavi edici olarak kullanılmaktaydı. Yörelere göre farklı türlerin kullanımları, isimleri değişiklik gösterebilmektedir.
Son dönemde sağlık sorunlarına karşı alternatif şifa seçeneği, evde temizlik, kişisel bakım ürünleri olarak tercih edilen organik yağlar ve ürünlere ilgi var. Siz bunlarla ilgili atölye çalışmaları da yapıyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?
Maalesef ülkemizde bir konu güncel popüler olduğunda onunla ilgili olan her şey iyi, güzelmiş gibi bir algı oluşuyor. Tıbbi bitkilerden elde edilen ürünler birçok alanda kullanılabiliyor fakat kullanılan bu ürünlerin saf olması, doğru türden doğru şekilde elde ediliyor olması, yayınlanan akademik kriterlere uygun olması çok önemli. Özellikle şifa niyetine kullanıyorsak mutlaka bu amaçla yetiştirilmiş, etken madde değerleri standartlara ve tedaviye uygun şekilde olmalıdır. Yaptığımız tüm seminer, atölye ve çalışmalarda ilk anlattığımız konu bu oluyor. Bilinçli tüketim bu konuda çok önemli. Kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinde de aynı şekilde içerik okuması yapılmalı kullanılan ürünlerin neler olduğu mutlaka araştırılmalıdır. Markalar referansı mutlaka kontrol edilmelidir.
Ekoloji çok konuşulan bir konu zihinlerde net bir ekoloji algısı oluşturabilmek adına ekolojiyi tanımlar mısınız?
“Ekoloji” köken olarak yakın çevreyi tanımlayan bir kelime. Canlıların hem kendi çevreleri ile hem de diğer canlılarla olan ilişkisini inceleyen bir bilim.
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde Sağlık Çevre Okulu eğitimleriniz hakkında bilgiler paylaşır mısınız?
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi 2005 yılından bu yana gezilebilen canlı bir müze. Halka açık ücretsiz girişi olan bahçemizde tıbbi bitki temalı birçok seminer ve atölye çalışması düzenlenmektedir. Sağlık Çevre Okulu da bahçemizin eğitim platformu. Yetişkin ve çocuklara yönelik yaklaşık 120 eğitim bulunuyor. Bireysel, grup, özel eğitim, staj ve gönüllü çalışmaları yapılabilmektedir.
Çocuk ve ekoloji hakkında neler söylemek istersiniz?
Özellikle okul öncesi dönemde hayatın gayesini, düzenini anlamaya çalışan yaş grubu için doğa bulunmaz bir eğitim materyali. Yaşamın döngüleri, doğa olayları, rutinler gibi somut kavramlar dışında merhamet, ahlak gibi soyut kavramların pekişmesi için çocuk ve ekoloji kavramı çok önemli. Ekoloji için kendimiz ve çevremizle olan ilişkimiz demiştik bu ilişkilerden yola çıkarak hayatı anlatabileceğimiz uygulamalı olarak öğretebileceğimiz bir alan. Sadece fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi temel kavramlar değil; kelimeleri, duyguları, ifade edilişleri de anlatabileceğimiz çok kıymetli bir ilişki.
Çevre bilinci ile çocuk yetiştirme noktasında ebeveynlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Bende bir ebeveyn olarak çocuklarımın gelişiminde doğa temasını hep ön planda tuttum. Bunu dağa, ormana ya da bir açık alana gitmek olarak algılamayalım; her gün güneşin doğuşu ile aydınlanmak, pencereden ağaçların, bulutların hareketlerini incelemek, evimizde bulunan minik dostlarımızı bir karıncayı bile gözlemlemek çocukların beyinlerinde çok farklı alanları aktive edebiliyor. “Gözlem” çocuk gelişiminin en önemli alanı bence. Evimizin yakınındaki parka, markete ya da herhangi bir yere gittiğimizde dahi çocuğa çevreyi gözlemlemesini aşılamak hayatta birçok şeyi daha kolay anlamasını sağlayacaktır. Ebeveynlere tavsiyem her çocuğa doğada ilgisini çeken şeyleri toplayıp koyması, resmetmesi ya da ifade etmesi için malzemeler sunmaları. Bir kitap, defter, poşet, kutu, çanta ne olursa fark etmez bir koleksiyon, kompozisyonla birçok konuyu öğretebilir, anlatabiliriz.
Öznesi İstanbul olarak tüm şehirlerimiz için bir şehirli olarak ekolojiyi korumak, katkı sunmak adına bireysel olarak neler yapabiliriz?
Dünyada ve ülkemizde bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yürütülmekte. Çevre, toprak, hava kirliliğini engellemek, doğayı korumak için birçok proje devam etmekte. Fakat bireysel olarak yaptığımız farkındalıklar çevremizi de etkileyecek ve bu şekilde zincir devam edecektir. Özümüzde doğaya, insanlara saygılı olmamız yeterli aslında. Bencilliği bir kenara bırakıp yalnızca kendi çöpümüzü bile çöp kutusu bulana kadar taşımak bunun için çok büyük bir adım.
Sevgili Hocam kıymetli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istedikleriniz…
Nazik sorularınız, ilginiz için ben çok teşekkür ediyorum. Bu hayat bizim için ayrılmış çok özel bir alan. İyisiyle, kötüsüyle yaşamımızı en kaliteli, verimli hale getirmek için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Bitkiler, doğa ve çocuklar özelinde konuştuk fakat her şeyin temeli insan olmaktan geçiyor. Ahlak, vicdan, merhamet, ilim, bilim hepsi bizim için; son damlasına kadar faydalı şekilde kullanmak dileğiyle… Saygı ve sevgilerimle.