“Geleceğin imparatorlukları, zihin imparatorlukları olacak” diyor Churchill; Einstein ise şu ana kadarki en büyük başyapıtı büyük gizemi bitiremeden hayata gözlerini yumdu.

Evrenin gizemlerinin kilidini açabilecek her şeyin kuramı adeta geçmişten geleceğe zihin okumak gibi.
Şimdi gelin seneler sonrasına bir yolculuk yapalım, 2123 senesine doğru…
Yazar Jules Verne’in 1865'te Dünya'dan Ay'a adlı kitabında hayal ettikleri ancak 100 sene sonra 1969 yılında gerçekleşiyordu, Leonardo Da Vinci 1400 yıllarının sonlarında gökyüzünü dolduran makinelerin en güzel resimlerini çizmişti.
Şimdi geleceği yaşıyoruz ancak acaba eşit olarak dağıtılıyor mu herkese?
Kısaca şunu söylüyorum 1900’de yaşayan insanlar 2000'li yılların dünyasını tahmin etmekte zorlanırdı, bu zorluğu anlamak mümkün.

Peki biz 100 yıl içinde nelerin değişeceğini tahmin edebilir miyiz?
Tarih iyimserler tarafından yazılır diyelim ve yola çıkalım.

21. Yüzyıl teknolojisinin aslında uzay teknolojisi olacağı ve Uzay Yolu film serisinin hayata geçeceğini görmek mümkün yani Newton'un yerçekimi kuvvetinin tersine işlem yapılacak.

Bunun için de Edison'un Faraday'ın anlamamızı sağladığı elektromanyetik kuvvetler devreye girecek yani Einstein'ın dediği zayıf ve güçlü kuvvetler e eşittir MC kare (e=mc2) popüler deyimiyle Kuantum kuramlarında net olan bir şey var ki artık “Beyin gücü” kullanılacak, yapay zeka ile beraber biz buna “Telekinetik güç” diyeceğiz.

İnternet üzerinden alışverişlerin yapılacağı turizmin Siber turizm ve Siber alışverişçilerin yerine bırakacağı bir ortamda Siber öğrenciler söz konusu olacaksa o zaman AVM'ler ve üniversiteler kapanacak.

Geleneksel medya ve eğlence sektörü Ölüme Yakın görülüyor, gelecek bilimi çerçevesinde ve canlı tiyatronun sinemanın, Radyo ve televizyonun artık akıllı aletlere yenildiği birer müze parçaları olarak raflarda göreceğiz.

Mağara Adamı için bile bu aletler aslında çok ileriydi değil mi? Neye benzeyecek iletişim, Aslında medyaların karışımı bir birleşimi söz konusu olacak daha çok da metaverse kavramı ile anlatılan “Televizyon seyrederken nesnelere dokunmak” ve belki de bu süreçte bir rekabeti yaşamak gibi eğlence dünyası o anlamda büyüyecek.
Ne olursa olsun insan aslında kendi beyninde Yani kendi zihnindeki dünyanın sınırları içinde yaşayacak.
1950'lerdeki bakımlı tüplü bilgisayarları,
1960'larda transistörleri, 1970'lerde Entegre devre kartları, 1980'lerde çiplileri, 1990'larda internetleri ve 2000'lerde her yerde bilgisayar fikrini yaşarken artık çipi de daha yakın organ olarak göreceğiz.

“Ürünleri akıllı hale getiren şirketler büyüyecek” yani kağıdın yerini “çip” almak üzere.
Bu cephede beyin ve zihin kontrolü hakim olacak, uzaktan izleyenler telepatik bir gücün adeta varlığını zannederek (eski yunan'daki Apollon'un kuvvetinin bilgisayardaki uzaktan kontrolü yapması gibi) eşdeğer görülecek, “yürürken görmek görürken araştırmak” internet gözlükleri ve kontak lenslerle mümkün.
Çipli gözlükler kontakt lens interneti yaygınlaşıyor ne de olsa “artık insan beni şaşırtmıyor” …
Değerlerimize, düşünme ve muhakeme yeteneğine önem verenlerse bu medeniyette öne çıkacak.

Askeri sürücüsüz arabaları artık sıfır kaza ve trafiksiz bir hayatı düşünün, herkes kusursuz bilgi kaynağına ulaşacak, sanal yaşamı dokunsal teknoloji mağaradan güncel hayata girmiş olacak, sanal doktorlar giyilebilir araçlarla donanımlı kıyafetlerle Aynalar üzerinden teşhise tanık olacağız. Yeni sağlık Çağı diyorlar ki gerçek ve sanal beraber yaşansın.

Öğrenciyseniz dersi kaçırdıysanız sanal Profesör yardım edecek; arazide bir askerseniz sizin gördüğünüzü merkezde görecek; acil bir ameliyatı gerçekleştiren Cerrah hastanın içini dışını tespit edebilecek; bir video oyunu oynayan bir genç kontakt lensiyle Siber uzay içinde gezecek ya da bir sporcu spor geçmişini bir anda avucunun içinde bulacak.
Sadece 2054 senesine kadar çizilen kısa vadeli tablo bu 2053'ten 2123'e kadarsa artık zihin okuma beynin keşfi robotlarla düşüncenin tespiti gibi daha somut beynin detaylarını ortaya koyan bilimsel gerçeklik gerçekleşmiş olacak. 
Kimisi de robotlar yeryüzünde çoğalacak ama onlar bizim çocuklarımız olacak diyecek…
Makinelerin Yükselişi yapay zekanın hızlı geleceğine bağlı olacak yani uzman sistemler dediğimiz tatil danışmanından robot doktorlara kadar robot cerrah ve aşçılardan daha bilinçli makinelere kadar hızlı bir yol alınacak.
Bugün bu nedenle iyi niyetli bir yapay zekanın kurulmasında robotlarla kaynaşılabilmesinde bizim yazılımcılarımızın ve gençlerimizin beyin mühendisliği çalışmaları öne çıkacak.
Tıp ve robotik el ele giderken insansız araçlarda yükselen Türkiye'nin diğer bilimsel alanlarda da koşarak adım gitmesinin önündeki engeller kaldırılmalı.
İlk olarak da orta neslin tekno önyargıları derhal yıkılmalı…