Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ümran Ay Hanımefendi ile “Tuna’dan Boğaziçi’ne Bir Ses: Memduh Cumhur” kitap çalışması hazırlık süreci ve Memduh Cumhur’u konuştuk:

İstanbul’un kalbi Üsküdar, Üsküdar’ın kalbi Memduh Cumhur’dur. Üsküdar, Memduh Cumhur’un gönlünde bahar rüzgârları estirmiş, yağmur olup şiirlerde yağmış, bal lezzetindeki sözcüklerinin çiçek bahçesi olmuştur. Ardında güzellikler bırakıp ebedi istirahatına göç eden Memduh Cumhur, vefatının 7. sene-i devriyesinde güzel ailesi, dostları, sevenlerini buluşturdu. 

1737277241627

“Evvel giden ahbâba selam olsun erenler…” 

Memduh Cumhur Beyefendi’nin vefatının 7. sene-i devriyesi münasebetiyle hazırlanan “Tuna’dan Boğaziзi’ne Bir Ses: Memduh Cumhur” kitabının takdim programı, 18 0cak 2025 Cumartesi günü Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Çemberlitaş Binası’nda yapıldı. Program akışı, Merve Gören’in Memduh Cumhur Kısa Biyografisi sunumu ile başladı. Sevenlerinin Dilinden Memduh Cumhur bölümünde, kadim dostları Prof. Dr. Mustafa Tahralı, Prof. Dr. Mustafa Uzun, minyatür sanatçısı Gülçin Anmaç farklı yönleri ile Cumhur’u anlattılar. 

1737277241641

 “Cumhur Ailesi” adına, zarif, güzel evladı İrem Cumhur, konuşmasına teşekkür ederek başladı. İnsanın babası ile ilgili konuşmasının çok zor olduğuna dikkat çeken İrem Hanım, her zaman babası ile gurur duyduğunu ve babasına dede olmanın çok yakıştığını, oğlunun dedesine benzemesinden ötürü babasının duyduğu mutluluğu ve hatıralarını duygulu bir konuşma ile paylaştı. Cumhur’un bestelenen eserlerinden seçilen icraları, Bekir Reha Sağbaş, Şükrü Türkmen sundular. 

Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ümran Ay Hanımefendi ile “Tuna’dan Boğaziзi’ne Bir Ses: Memduh Cumhur” kitap çalışması hazırlık süreci ve Memduh Cumhur’u konuştuk: 

1737277241635

Efendim Memduh Cumhur’un hayatı hakkında kısa bir paylaşım ile başlamaya ne dersiniz? 

1908’de Bosna Hersek’ten İnegöl’e göçen bir ailenin altı çocuğundan beşincisi olan Memduh Cumhur, 1947’de İnegöl’de dünyaya gelir. Annesi Saniye Hanım, babası İstiklâl Savaşı Gazisi Cafer Bey’dir. Aile her iki taraftan Boşnak’tır. Öğrenim hayatına İnegöl Dündar İlkokulu’nda başlar ve orta tahsilini İnegöl Ortaokulu’nda tamamlar, lise tahsilinin bir kısmını Haydarpaşa Lisesi’nde bir kısmını Bursa Lisesi’nde tamamlar. Lise yıllarında okul korosunda solist olarak görev alır. 1965’te Bursa Lisesi’nden mezun olur aynı yıl İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde yüksek tahsiline başlar. Müziğe İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Korosu’nda başlarken bir yandan da TRT İstanbul Radyosu’nda solist sanatçı olarak koro çalışmalarına devam eder.  Güftesini Mustafa Nafız Irmak’ın yazdığı “Gьlşen-i feyzinde bьlbьl pьr-figвn” sözleriyle başlayan Acemaşiran ilahi ile ilk bestesine de bu yıllarda imza atar (1971). Küçük yaşlardan itibaren başladığı şiirle meşguliyeti akademi yıllarında da devam eder. 1967-73 yılları arasında eczacı-neyzen Halil Can’ın eczanesinde bir yandan stajına devam eder bir yandan da ondan özel dersler alır. Uğur Derman’la tanışır, onun yanında eczacılık stajını yapar. 1972-74 yılları arasında Nureddin Topçu’nun çıkardığı Hareket Dergisi’nde yazıları yayınlanır. 1973 yılında Cemil Meriç ile tanışır. Meriç’in evinde onun istediği kitapları düzenli olarak okumak suretiyle hizmetinde bulunur. Cemil Meriç ile yakınlığı vesilesiyle Fransızca öğrenir. 1976’da Türk mûsikîsinin değer kaybettiğini görmesi üzerine TRT’den ayrılır. 1977’de askere gider, askerlik vazifesini Ankara ve Samsun’da tamamlar. 1979’da kendisi gibi eczacı olan Fatma Selman Hanım ile dünya evine girer. 1982’de oğlu Kerem ve 1984’te kızı İrem dünyaya gelir. 

1737277241716-1

Memduh Cumhur Beyefendinin biyografisini çalışma fikri nasıl ortaya çıktı? 

Üsküdar Belediyesi tarafından, her yıl Üsküdar Sempozyumları yapılıyordu. Çok da istifade ettiğimiz sempozyumlardı onlar. Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Uğur Demir arkadaşımız “Ümran Hocam siz de bir şey hazırlayın, sempozyuma katılın” dedi. Ben Memduh Bey’i biraz tanıyordum, şairlik yönünü, bestekârlık yönünü, eczacılık yönünü, ama çok erken de kaybettiğimiz için çok da fazla bilemiyordum bir biyografisi var mı yok mu diye. Baktık daha önce hazırlanmış bir biyografisi yoktu.  Üsküdar’a emek vermiş yıllarca Üsküdar’la hemhal olmuş, Balaban Tekkesi’nde yıllarca sohbetler etmiş bir insan ama üzerinde akademik bir çalışma olmayınca biz de onun biyografisini sunalım diye düşündük. Sempozyumda da biyografi oturumu olunca biz Merve Gören arkadaşımla birlikte kolları sıvadık, iş tebliğ ile başladı sonra kitaba doğru dönüştü. 

1737277241694

Memduh Bey ile yüz yüze tanışma imkânınız olmuş muydu? 

Üsküdar’da Divan Edebiyatı Vakfı’nda açılış yapılmıştı. Memduh Bey oraya Münip Utandı Bey ile gelmişti ve program açılışında birlikte birkaç şarkı icra etmişlerdi. Sonra bir kere eczaneye gittim ama yerinde yoktu görememiştim kısmet olmadı. Yine bir kere Üsküdar’da karşılaşıp selamlaştık.

Değerli Hocam biyografi çalışması sırasında nasıl bir Memduh Cumhur ile karşılaştınız? 

Hülya Hanım, bir kere İstanbul Beyefendisi bütün cemiyet hayatı, sanat çevresiyle… Münevver Ayaşlılardan tutun Samiha Ayverdilere, Çinuçen Tanrıkorur’ları tanıyan ve onlarla hemhal olmuş, Cemil Meriç’in sohbetlerinde bulunmuş bir şahısla karşı karşıyasınız. Osmanlı’nın yetiştirdiği bir insan tipi vardır biraz sanattan bilir, resimden bilir, musikiden bilir, adab-ı muaşeret bilir. Biz Memduh Bey’in, internet ortamında ulaşabildiğimiz bütün kanallardan, sosyal medyada yazılan yazılardan şahsiyetine, şairliğine dair bir şeyler öğrenmeye çalıştık. Her seferinde de bir tasavvufi yanı ile karşılaştık. Bir müddet İstanbul Radyosu’nda bulunmuş ama radyodakilerle uyuşamamış. Çünkü Memduh Bey’in dini mûsikîye ağırlık veren, onun öğretilmesi, Mevlana ihtifallerine çok önem veren bir yanı var. Radyoda milli mûsikîyi göremeyince bu durum onu biraz tedirgin etmiş, üzmüş, ayrılmış. Cerrahi Tekkesi’nin postnişinliği döneminde Safer Dal Bey ile çok yakın olmuş.

Hocam Klasik Türk Edebiyatı ve sosyal hayat bağlamında Memduh Cumhur’un çizgisini, şiirlerini nasıl değerlendirirsiniz? 

Memduh Bey daha çok Yahya Kemal çizgisinde… Tuna İle Hasbihal’de de Vuslat’ta da şiirlerine baktığımızda tarih var, mûsikî var, ses var Yahya Kemal çizgisinde bir Memduh Cumhur. Bir de bildiğiniz gibi aruz ölçüsü ile yazıyor, aruzla da yazmış hece ile de yazmış biraz Karacaoğlan vari bir duruşu da var. Çelebi bir duruşu var. Sosyal hayat derken, kendisi Balkan göçmeni olduğu için Rumeli’nin özlemini bütün Rumeliler, göçmenler gibi yaşamış şiirlerine de yansıtmış. Ezan Mûsikîsi, Üsküdar’ın o manevi havası, İstanbul’un manevi havası şiirlerine yansımış. Balkanlar’da kaybettiğimiz şehirlerin özlemini duyuyor. Memduh Cumhur, fetih günlerinin coşkusunu Yahya Kemal gibi yaşıyor. Konuları sosyal tarihe yönelik diyebilirim. 

1737277241683

Memduh Cumhur Beyefendi’nin, şüphesiz manevi bir bereketi var. Sevgili Hocam kitap çalışması nasıl geçti, ne kadar sürdü? 

Aslında kitap çalışması tebliğden itibaren başladı. Manevi çok güzellikler yaşadım. Memduh Bey’i niyetlendiğimizden beri her işimiz yolunda gidiyor niye böyle oluyor diye soruyorum arkadaşım Merve’ye. Kim ile görüşmek istesek hemen ulaşıyoruz, kapılar açılıyor. Aradığımızda yakınları, dostları beni tanımıyorlar, Selman Hanım bile beni tanımıyordu, ben de onu tanımıyordum. Çünkü akrabası değilim, öğrencisi değilim, Üsküdar Belediye’sine göre kimim ben böyle bir kitap soruyorlar “Siz kimsiniz, neyi oluyorsunuz, nereden tanışıyorsunuz?”  Ben Türk kültürünün bir neferiyim diyorum, başka bir yakınlığım yok. Üsküdarlıyım tek ortak özelliğimiz o. Türk kültürüne, medeniyetine, dinine, Türkçeye kesişme noktalarımız, ortak noktalarımız bunlar, değerlerimiz ortak bu sebeple biz yola çıktık. Bazıları ile röportaj yolu ile görüştük. Bugün vefat etmiş olanların, Cinuçen Tanrıkorur, Sermet Sami Uysal’ın Memduh Bey hakkında yazdıkları yazılarını bulduk. Bazı konferans yazılarını dâhil ettik. Emin Işık, Ruhi Ayangil, İskender Pala hocamın yazısı öyle oldu. Vefatının birinci yılında Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki programın ses kayıtlarını çözdük. Sonra Memduh Cumhur’un kendi yazılarına ulaştık. Bir yılı aşan bir sürede tamamlandı kitap çalışmamız. 

1737277241672

Efendim gençlere tavsiyeleriniz…

Genç kelimesi hazine demek, Farsça karşılığı bu. Her insan bir dünya, her insan bir hazine, herkesin bu ummanda Türk İslam kültürüne katabileceği bir damlanın faydası olacaktır. O katacağı her ne ise insanlar onu yapmaya çalışmalı, çalışmalıyız elimizden geldiğince. Çünkü yarına dönüp baktığımızda geride kalan sadaka-i cariye kabilinden olacak, bizden sonra da hatırlanacak. İnsan kendisinden sonra da hatırlanacak, kendisini hatırlatacak bir iş bıraksın inşallah. Memleketimizi böyle düzelteceğiz, kültürümüzü böyle yükselteceğiz ben buna inanıyorum. 

Okumak şimdi gençler için biraz zor, az okuyorlar, çok okuyanlar da var belki ama geçmişe nazaran kitabın yerini alan kumalar var. Sosyal medyada zamanımızı çok geçiriyoruz. Gençlerin en azından bir sanat dalı ile uğraşmalarını, bir kültür dalı ile uğraşmalarını, bir spor dalı ile uğraşmalarını tavsiye ediyorum. 

Sevgili Hocam teveccühünüzden ötürü müteşekkirim. Son olarak eklemek istedikleriniz…

Bir kere ilginize, alakanıza teşekkür ederim. Sosyal medya, basın, televizyon artık insanların insanlara ulaşma vasıtası hem dijital hem de yazılı, görsel basın. Biz düşüncelerimizi sizler vasıtası ile anlatabiliriz, sizler olmasanız onlar hep kafamızın içinde kalıp gidecek belki bir yerlerde. Memduh Cumhur Beyefendi’ye gani gani rahmet diliyorum. Hülya Hanım, Allah hem Üsküdar’da hem İstanbul’da hem de bütün Türkiye’de Memduh Bey gibi insanların sayısını artırsın buna çok ihtiyacımız var. Çünkü hem insanlara köprü olan, hem onların daima yardımına koşan, onlarla ilgilenen, hem kültür, sanat sohbet faaliyetlerine devam eden biraz hezârfen kimlikli bir insan, inşallah böyle örnekler çokça olsun. Allah ruhunu şad etsin, mekânını cennet etsin inşallah.