Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bir katliama şahitlik ediyoruz. Konuyla ilgili olarak Kudüs yazarı Nurettin Taşkesen ile Kudüs’e dair yaptığımız söyleşimizi siz kıymetli okurlarımıza aktarıyoruz…

Tarihin yüz karası listesinde yerini alan Filistin soykırımında, gün geçti, hafta geçti, ay geçti savaşın ateşi soğumadı. Sözde medeni, hukuk devletleri savundukları insan haklarının ihlaline göz yumuyor, uluslararası yardım kuruluşları aciz kalıyor. Bebekler katlediliyor, hayatta kalan geleceği meçhul çocuklar her şeyden habersiz aralarında ölü gömme oyunu oynuyor.  Filistin’de anne olmak çocuğunu kucağına aldığı gün, bağrına kor ateşi basmakla eşdeğer.

İnsanlık tarihinde kapalı kapılar ardında nice zulümler yaşanmıştır. Tarihin yüz karası nice olaylar vardır. Kaynakların bize naklettiği kadar öğrendik, okurken dehşete düştük. Bu yüzyılda karanlık aydınlanmıyor. Göz göre göre tüm dünyanın önünde bir katliam yaşanıyor. Dehşete şahitlik ediyoruz, tarihe kaydedilmesi gerekiyor.

Zulmü alkışlayanlara, zulme sessiz kalanlara öfkeliyiz. Boykot, sosyal medya mücadelesi, tüm dünyada yapılan protesto yürüyüşleri ve en büyük silahımız dua. Er ya da geç zafer müjdesini duymak umudumuz.

Gazeteci, hattat, Kudüs’ü ziyaret eden, yazan, yazar Nurettin Taşkesen ile Kudüs’e dair bir söyleşi gerçekleştirdik.

css-2

Müzeyyen Hülya Günay: Kudüs’ün coğrafyamız açısından değerini nasıl değerlendirirsiniz?

Nurettin Taşkesen: İlk kıblemiz olan Kudüs ve Mescid-i Aksa, daimi kıblemiz olan Mekke ve Mescid-i Haram içinde mündemiçtir. Allahu Teâlâ başka hiçbir millete ve hiçbir ülkeye bahşetmediği bir ihsanı bizim coğrafyamıza lütfetmiştir. Türkiye ve Ortadoğu'yu gösteren bir haritayı önünüze koyup İstanbul'dan Mekke'ye düz bir kıble çizgisi çektiğinizde, inanılmaz bir şekilde bu hattın Kudüs'ten geçtiğini göreceksiniz. Demek ki millet olarak kaderimiz bu coğrafyanın içinde yoğrulmuş ve kutsal beldelerin himayesi bize takdir edilmiştir. Kudüs, Gazze ve Filistin vazgeçilmez değerimizdir. İnsanıyla, toprağıyla ve kutsalıyla...

Müzeyyen Hülya Günay: 2017 Kudüs yılında gerçekleştirdiğiniz Kudüs ziyaretindeki duygularınızı paylaşmak ister misiniz?

Nurettin Taşkesen: Hacca, umreye ve Kudüs'e gidenler iyi bilir. Bu ziyaretleri kelimelerle anlatmak mümkün değildir. Nasıl ki Mekke ve Medine'de yürürken tozu toprağı dahi incitmekten korkarsınız. Bir yaprağı bile koparmazsınız. Her yere, her şeye Allah Resulü'nün (s.a.v.) hatırası, izi, kokusu sinmiştir. Benzetmek gibi olmasın ama Kudüs de böyledir. Kubbetüssahre altındaki Muallak Taşı'nda Sevgililer sevgilisi Peygamberimizin ayak izini görür, Mescidi Aksa'da enbiyaya kıldırdığı namazın sesini duyar gibi olursunuz. Hz. İbrahim'den Hz. Yakub’a, Hz. Davud'dan Hz. Süleyman'a, Hz. Musa'dan Hz. İsa'ya, Hz. Zekeriya'dan Hz. Yahya'ya kadar bu çevresi mübarek kılınmış topraklarda yaşayan peygamberlerin ruhaniyeti sizi hiç yalnız bırakmaz. Sadece Mescidi Aksa değil, bahçesindeki asırlık zeytin ağaçları, Kudüs sokakları, kemerleri, kaldırım taşları bile sizi tarihin ve maneviyatın derinliklerine çeker. Bu güzel rüyadan uyandığınızda ise, Kudüslülerin, Gazzelilerin, bütün Filistinlilerin acı ve dayanılmaz gerçeği, sizi hüznün derin girdaplarına sürükler. Sahipsiz kalmış bu garip Müslümanların, ay yıldızlı bayrağa ve onun temsilcilerine olan sevgileri, hasretleri ve beklentileri yüreğinizi burkar. "Nerede kaldınız?" diyen gözlere "Geldik, buradayız" diye sessiz ama kararlı bir cevap verir gönülleriniz.

WhatsApp Image 2023-11-20 at 10.36.49

Müzeyyen Hülya Günay: Kudüs 1917 kitabınız…

Nurettin Taşkesen: "Osmanlı askerleri bir gecede ağlayarak Kudüs'ü terk ettiler"

Tarihi kaynaklarda hep bu cümle vardı. Ecdadımızın 400 sene canıyla kanıyla koruduğu kutsal beldeler, bu kadar kolay kaybedilmemeli diye düşünerek başladım bu araştırmaya. Uzun tetkikler sonunda bu Haçlı işgalinin göründüğü kadar basit bir olay olmadığını, perde arkasında gizlenen birçok amilin Kudüs'ü, Filistin'i ve neticede bu büyük coğrafyayı bizden kopardığını gördüm. Merhum Sultan Abdülhamid Han'ın aldığı tedbirlerin yetmediği, İttihat Terakki'nin gaflet ve yanlışta direndiği, Alman generallere kayıtsız şartsız itimat ve itaat edildiği, yüzyıllarca ekmeğimizi yiyen Yahudilerin ihanette yarıştığı bir dönem; maalesef felaket ve hezimetle sona erdi. Bugün sadece Gazze, Kudüs ve Filistin'de yaşanan kan ve gözyaşının değil, bütün İslam dünyasındaki acıların temelinde 1917 işgali vardır. Bu kitap merak edenlere tavsiyemdir.

WhatsApp Image 2023-11-20 at 10.35.45

Müzeyyen Hülya Günay: Nekbe felaketi hakkında neler söylersiniz?

Nurettin Taşkesen: Büyük Felaket Nekbe'nin üzerinden şimdi 75 yıl geçti. Haçlı işgalciler 1948'de Filistin'i Siyonistlere devir teslim yaptı. Çeşitli yollarla Filistin'e getirilen yüz binlerce Yahudi, yerleşecekleri bir yurt bulamadılar. Çünkü bu ülke yüzyıllardır Filistinli Müslümanlara aitti. Öyleyse bu insanları ya öldürmek veya sürgüne göndermek gerekecekti. İşte terörist siyonistler hem katliam hem sürgünü birlikte uyguladılar. 15 Mayıs 1948'den itibaren 950 bin Filistinliden 750 bini yurdundan sürüldü. Böylece boşalttıkları toprakları işgal edip gasbettiler. Kendi göçmenlerini buralara yerleştirerek büyük felakete sebep oldular. Filistin'den sürülen mülteciler bütün dünyaya dağıldı. Şu anda bu mültecilerin sayısı altı milyonu geçti. Bugünkü siyonist zulmünün odak noktası 1948 Nekbe felaketidir.

Müzeyyen Hülya Günay: Konferans, televizyon, radyo programı, kitap fuarları sayısız etkinlikte Kudüs'ü anlattınız. Bugüne kadar var olan birikim ve gözlemlerinize dayanarak toplum olarak Kudüs'ü anlamanın neresindeyiz?

Nurettin Taşkesen: Maalesef toplum olarak Kudüs bilincinde çok gerilerdeyiz. Mescidi Aksa'nın önemini ve Kudüs'ü Gazze'yi Filistin'i nasıl idrak edeceğiz? Orada çocuklar, kadınlar, masum insanlar öldürüldüğü zaman mı? İsrail'in 75 yıllık işgaline, insanları sürgün etmesine, Filistin'i gasbedip yutmasına niye tepki göstermiyoruz? Duyarsız ve keyfine çok düşkün bir toplum olduğumuzu itiraf edelim. Bu yapılan ve devam eden insanlık dışı saldırı ve katliamın bizi artık uyandırmasını diliyorum. Bu bardağı taşıran damla olmuştur. Şimdi ayağa kalkmazsak hiçbir zaman bunu başaramayız. Türk milleti tarihinden aldığı şuurla, ecdadının adil ve barışçı yönetiminden aldığı güçle bu zalimleri durduracak, mazlumların gözyaşını silecektir, İnşallah.

WhatsApp Image 2023-11-20 at 10.39.17

Müzeyyen Hülya Günay: Bir önceki soruyu ülkemiz sınırları dışına taşırsak, İslam dünyasının Kudüs’e bakışı nedir?

Nurettin Taşkesen: İslam dünyasında toplumlarla yönetimi ayrı değerlendirmek lazımdır. Büyük çoğunluğu duyarlı olan, haksızlığa ve zulme hayır diyen Müslüman halkın, maalesef başındaki kukla liderler yüzünden sesleri çıkmıyor. ABD ve Batı yüz yıldır, kendilerine sadık yöneticileri iş başında tutmak için çok büyük gayret gösteriyor. Bazen kendi inisiyatifleri dışında liderler yönetime gelirse, darbe ile onu devirip kendi emirlerine amade insanları onların yerine oturtuyor. Örnek olarak Mısır'da rahmetli Mursi'nin devrilerek yerine kukla diktatör Sisi'nin getirilmesi gibi. Şu anda Mısır, Suriye ve Irak bu durumda olmasa katil işgalci İsrail bu cüretkâr tavrını gösterebilir miydi? Umarım Müslüman halklar bir şekilde gerçek liderlerini seçerler ve dünyada İslam Birliği sağlanır.

Müzeyyen Hülya Günay: Avrupa ülkeleri ve Amerika’da Müslüman olmayan her kesimden toplulukların İsrail'in saldırılarına karşı tepkileri, pankartları, düzenlenen büyük yürüyüşler var. Bu konudaki değerlendirmeleriniz nedir?

Nurettin Taşkesen: İnşallah insanlık ölmedi. Umarım vicdan ve insaf sahibi olan herkes, dini, mezhebi, ırkı, ülkesi ne olursa olsun, bu zulüm ve katliam karşısında seslerini yükseltirler ve zalimlerin suratına tükürürler. Toplumların yükselen tepkileri, yöneticileri de harekete geçirecek ve bir an önce akan kanın durması sağlanacaktır. Tabii ki daha sonra yapılacak şey burada cereyan eden haksız, hukuksuz, insanlık dışı eylem ve zulüm yönetiminin yok edilerek, Filistinlilere yurt, devlet ve evlerine geri dönüş gibi bütün gasbedilen haklarının geri verilmesidir.

WhatsApp Image 2023-11-20 at 10.36.03

Müzeyyen Hülya Günay: Kudüs tarihini incelerken sizi etkileyen hadiseler, tarihten ders almamız noktasında paylaşacağınız bilgiler nelerdir?

Nurettin Taşkesen: Hiçbir zulüm devam etmemiştir. Allah zalime mühlet verir ama onun cezasını ihmal etmez. Dünyada da feci akıbete duçar eder. Yeter ki, bizler ümitsizliğe düşmeyelim. Geçmişten ibret alıp dersler çıkaralım. İslam Tarihine baktığımız zaman dâhili ve harici çok fitnelerin, felaketlerin ve krizlerin çıktığını görüyoruz. Allah'ın inayetiyle bunların hepsi çözüme kavuşmuş ve yeniden dirilişe sebep olmuş. Müslümanlar Kur'an'a ve sünnete sıkıca sarılıp birlik ve beraberlik içinde hareket ederlerse, hem İslam Âlemi hem bütün dünyada huzur ve barış hâkim olur.