TÜRK TURİZMİNİN BEKLENEN VE ARZULANAN SEVİYEYE GELEBİLMESİ İÇİN ULAŞTIRMA, KONAKLAMA VE PAZARLAMAYI GELİŞTİRMENİN YANISIRA KENDİMİZİ TANITMA KONUSUNDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ VE UZUN SÜRELİ BİR KAMPANYAYI BENİMSEMELİYİZ.
Turizmin ülkemiz ekonomisindeki yeri
1960`dan bu yana Türkiye ye gelen turist sayısı 1,5 milyon arttı.
Ekonomik kalkınmada insan unsuru, her şeyin üstünde ve önünde bir etkinliğe sahiptir. Bir ülke ne kadar fakir olursa olsun insanı gelişmiş ise bu fakirliğin yenilmesi için en önemli tıkanıklık giderilmiş demektir. Turizm toplumsal, ekonomik bir hareket görünümü içinde olmakla birlikte, özünde doğrudan bireye, insana dönük yapıdadır.
İnsanın gezme, görme, anlama baskılarından, korkularından kurtulma, başka ülkelerde, başka bir atmosferde yaşadığı ve kendisini sıkan yaşantının tersine bir yaşantı içine girme inançlarının gereğini yapma, öğrenme gibi tümüyle insana özgü problemlerinin çözümüne yöneliktir. Bu yapısı ile turizm insanın kültürünü ve ruhunun yücelmesini sağlamakta gezdiği yerlerde edindiği bilgileri uygulama olanağını hazırlamaktadır.
Diğer taraftan turizm insanımızın eğitilmesi, bilgisinin görgüsünün artması, yeni olanaklarla karşı karşıya getirilmesi, kendini ve çevresini düzeltme ve düzenleme ihtiyacını duyması, bağnaz düşüncelerini başka toplumlarla karşılamak suretiyle daha uygar bir anlayış içine sokması, başka dünyaların insanları ile kendi dünyasını zenginleştirmesini ve geliştirmesini sağlaması bile ekonomik ve sosyal gelişme¬ miz için bir aşama olmaktadır. Nitekim turizmi gelişmiş bölgelerimizdeki hayat seviyesi, yaşayış ve anlayış farkları da bu gerçeği açıkça göstermektedir.
TÜRKİYE DE TURİZMİN YERİ VE ÖNEMİ
Ülkemizde turizm ile ilgili faaliyetlere hız verilirken ilgili kuruluşlar da bu sahadaki çalışmalarını sürdürmektedir. Halen ülkemizde uluslararası turizm hareketlerin-den daha üst düzeyde yararlanabilmek, diğer taraftan, Türkiye nin turizmden, ekonomik kalkınma ve gelişmesini hızlandırıcı bir etken olarak daha üst düzeyde nasıl yararlanma olanakları bulunduğu araştırılmaktadır.
Biz bu yazımızda, turizmin ülke ekonomisi açısından ye¬ ri ve önemini dünya turizminin gelişme yönünü çeşitli araştırma ve istatistiklerin ışığı altında ifade etmeye çalışacağız.
1976 yılında uluslararası turizm 225 milyon kişi ve 46 milyar dolara ulaşmıştır. Bizim payımız ise 1 milyon 675 bin 846 kişi ve 160 milyon dolar civarında olmuştur.
Yunanistan ı gene aynı yılda 4,5 milyon kişi gezip 1 milyar dolar bıraktığını dikkate alırsak Türk turizminin etkile¬ me dönemini aşmadığını kabul etmemiz gerekir. Türk turizminin başarılı olabilmesi için ulaştırma, konaklama ve pazarlama koşullarını saptamak ve kamçılamak gerekir.
Dünya turizminde son yıllarda kaydedilen gelişme ülkemize de yansımış, 1966 yılında ülkemize gelen yabancılar aynı yıl içinde dünya turizmine katılanların yüzde 04,4 ünü teşkil ederken bu oran 1976 yılında yüzde 07,6 ya ulaşmıştır. Türkiye nin uluslararası turizm gelirlerinden aldığı pay¬ da 1966 yılında yüzde 01,4 iken 1976 yılında yüzde 07,5 e ulaşmıştır. Böylece son on yılda ülkemize gelen yabancı sa¬ yısının dünya turizmine katılanlar içindeki payı 1.7 misli, turizm gelirimizin dünya turizm gelirleri içindeki payı ise 5,4 misli artmıştır.
Diğer taraftan 1973 yılında OECD ülkelerinde döviz girdilerinin yüzde 4,6 sı turizmden yüzde 93,3 ü mal ve hizmet mübadelelerinden sağlanmıştır. İspanya nın 1973 turizm geliri 3,3 milyar dolar ile Türkiye nin yaklaşık ithalat ve ihra¬ cat hacmi civarındadır. Döviz girdilerinin bu ülkelerdeki imrendirici hacmi, elbette ki ekonomik kalkınmalarını da etkilemektedir.
DÜNYA TURİZMİ VE TÜRKİYE
Son 25 yıl içerisinde uluslararası turizm hareketleri hızlı bir gelişme göstermiştir. Bu ilerleme 1950 lerde başlamış, 1960 larda hızlanmış ve 1970`1erde de aynı hızını devam ettirmiştir. Örneğin 1958 yılında dünyada seyahat eden turistlerin sayısı 55 milyon kişi iken bu sayı 1963 yılında 93 milyona ve 1975 yılında ise 213 milyona ulaşmıştır.
1950-1975 uluslararası turizm hareketleri incelendiğinde 1974 yılı hariçdevamlı bir artış göze çarpmaktadır. Dünya ekonomik konjonktürünün etkisi ile 1974 yılında uluslarara¬ sı turizm hareketlerinde bir yavaşlama görülmektedir. 1974 yılındaki yavaşlama Amerika dan Avrupa ya olan turist akı¬ mının belirli bir şekilde azalması, ayrıca tur organizasyonlarına deniz ve havada Charter taşımacılığına olan talebin gerilemesi ile doğrulanmaktadır. Bu yavaşlamanın başlıca nedenleri arasında Avrupa ülkelerindeki şiddetli enflasyon olayının ortaya çıkardığı belirsizlikler, ülkelerin ödemeler dengesindeki kötüleşmeler ve ekonomik gelişme hızlarındaki duraklamalar görülmektedir. 1974 yılında dünya turist sayısının 1973 ve 1975 yıllarındakinden daha düşük olduğu görülmektedir. Örneğin, 1974 yılında Dünyadaki turistlerin sa¬ yısı 209 milyon kişi iken bu sayı 1973 yılında 215 milyon ve 1975 yılında ise 213 milyon kişi olmuştur.1976 yılında ise bu artış 1966 yılına göre yüzde 72 oranında artış göstermiştir.
Dünya turizm gelirlerinde de, turist sayısındaki gelişmeye paralel artışlar görülmüştür. Nitekim 1966 yılında toplam 13 milyar dolar civarında olan dünya turizm geliri¬ nin 1976 yılında 33 milyar doların üzerine çıktığı tahmin edilmektedir.
Yapılan araştırma ve gözlemler sonucuna göre dünya turizminin politik, ekonomik ve sosyal etkenlerden diğer sektörlere oranla daha az zarar gördüğü tespit edilmiştir.
TÜRKİYE'YE GELEN YABANCILARIN SAYISINDA'DA ARTIŞ VAR
Uluslararası turizm hareketlerine paralel olarak, Türkiye ye gelen yabancıların sayısında da hızlı bir artış görülmektedir. Türk turizmi 1960 lardan sonra hızlı bir artış kaydetme¬ ye başlamıştır. Örneğin 1960 yılında Türkiye`ye gelen yabancıların sayısı yalnız 124.228 kişi iken bu sayı 1972 yılında 1.034.955, 1975 yılında 1.540.904 ve 1976 yılında da 1. 675.346 kişiye ulaşmıştır. Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Türkiye ye 1974 yılında gelen yabancıların sayısında da bir düşüş görülmektedir. Örneğin, 1973 yılında gelen yabancıların sayısı, 1.341.527 kişi iken bu sayı 1974 yılında yüzde 17,2 lik bir düşüş kaydederek 1.110.298 kişiye inmiş bulunmaktadır. Bu düşüşün birçok nedenleri olmakla beraber en önemlilerini şöyle sıralamak mümkündür:
Kıbrıs krizi, Yunanistan daki hükümet buhranı Kıbrıs krizi dolayısıyla Ege adalarının uluslararası trafiğe kapatıması, OPEC ( Petrol İhraçEden Ü lkeler ) ülkelerinin petrole hücum yapmaları ve bu zammın dünya ekonomisini olumsuz yönde etkilemesidir.
TURİZM GELİRLERİNDE GÖRÜLMEKTE OLAN ARTIŞLAR YETERLİ OLMAKTAN UZAK
Yetkililerin ifadesine göre Türkiye ye gelen turist sayısında belli bir artış görülürken, sağlanan döviz ge¬ lirlerinde bu artışa paralel bir gelişme olmamıştır. Zira son 5 yıl içinde turizm gelirlerinde bir artış meydana gelmiş ancak, bu artış yeterli sayılmamaktadır. Yapılan istatistiklere göre:
1970 yılında ülkemize 724 biri 784 turist gelmiş ve sağlanan gelir 51 milyon dolar olmuştur. 1971 yılında turist sayısı 926 bin 019 a çıkarken sağlanan gelir 62.8 milyon do¬ lar, 1972 yılında 953 bin 419 kişiye çıkarken turist sayısı, sağlanan turizm geliri ise 103.7 milyon dolara, 1973 yılında 1 milyon 338 bin 206 turiste karşılık sağlanan gelir 171.4 milyon dolara, 1974 yılında 1 milyon 031 bin 206 turiste kar¬ şılık sağlanan gelir 193.6 milyon dolara ve 1975 yılında da turist sayısı 257 milyona çıkarken sağlanan gelir de 2003 milyon dolara çıkmıştır. Kıbrıs olayları nedeniyle 1974 ve 1975 yılında turist sa¬ yısında 1973 e oranla azalma görülürken, gelirde ise artış olmuştur. Su durumda Türkiye ye gelen turist sayısına göre turizm gelirinde bu artışa paralel olarak bir yükselme meydana gelmişti.
TURİZM GELİRİMİZİN DÜŞME NEDENİ
Turizm gelirimizde meydana gelen artışın yeterli olmaktan uzak olmasına neden olarak ilgililer, Türkiye ye gelen turistin yeterli eğlenceden yoksun olmasını gös-termektedirler. Özellikle grupların yoğun olduğu 1973 yılında turist sayısı son 5 yılda en yüksek düzeye erişmişken sağlanan gelirde bu artışa paralel olarak bir gelişme görülmemiştir.
Ü lkemize gelen yabancılar özellikle grup halinde iseler oyun salonlarını, dansingleri, gece kulüplerini, kısacası toplu olarak gidip eğlenebilecekleri yerleri terem etmelerine karşılık Türkiye de bu tür yerlerin yıllardır artırılmaması ve düzene sokulmaması yabancıların eğlence yaşantılarının renksiz geçmesine ve ülkeye büyük çapta döviz akmasına engel olmaktadır.
Monte-Carlo, St. Tropez, Rio de Janeiro gibi yerlerde yabancıların döviz bırakmasını sağlayan eğlence yerleri, oyun salonları, gece kulüplerinin turistleri buralara çektiğini belirten uzmanlar, Türkiye de daha yatak sorununun dahi çözümlenemediğini ve turizme verilen önemin lafta kaldığını öne sürmektedirler.
Diğer taraftan, 1976 yılı turizm gelirlerinin giderlere oranla belirli bir gerileme göstermesi bu konuda gerekli olan bazı tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğu belirtilmektedir. Zira turizm ve dış seyahat kaleminin 1976 yılında 27 milyon 400 bin dolarlık açık vermiştir.1977 yılında ülkemize galen turist sayısında önemli bir artış meydana geleceği kesinlik kazandığına göre turistlerin ülkemizde karşılaştıkları zorluklar ve düzensizliklerin giderilmesi için bir an önce gerekli tedbirleri almak zorundayız.
TURİZM DUVARI 1982 YILINDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Yunanistan`ın 1976 yılında aştıkları 1 milyar dolarlık 'Turizm Duvarını' Türkiye nin dört beş yıllık kalkın¬ ma planı taslağına göre 1982 yılı için hedef olarak saptanmıştır.
Önümüzdeki yıllar için tahminlerde bulunmak gerekirse 4. beş yıllık kalkınma planı taslağında tespit edilen hedeflere göre 1981 yılında 1.450.000 (Konaklayıcı turist girişleri), 050.000 (Günübirlik girişler), 2.400.000 (Toplam turist girişi), 1982 yılında ise 1.550.000 (Konaklayıcı turist girişleri),1.125.000 (Günübirlik girişler) ve 2.715.000 (Toplam turist girişi) olacaktır.
Böylece turizm gelirleri hedefleri (IMF anlayışına göre milyon A8O doları) 1981 yılında 883,5 milyon dolar. 1982 yılında da 1 milyar dolardır.
Ancak bu 1 milyar dolarlık turizm duvarını aşabilmek için toplam 21 milyar liralık yatırımın gerekli olduğu belirtilmektedir. Diğer taraftan, bu 1 milyar dolarlık turizm du-varını aşabilmek için yeniden 40.000 belgeli yatak gerekmektedir ki bunun için özel sektörün 6 milyar liralık kamu sektörünün ise 15 milyar liralık yatırım yapması gerekmektedir. Görünen gerçek bu olmakla birlikte bu konu ile ilgili bir yetkili, mevcut konjonktürün ne özel nede kamu sektörünün bu yatırıma hazır olduklarını inandıracak bir veriye sahip olmadığım belirtmektedir.
(Bu yazı 1977 yılında kaleme alınmıştır.
www.huseyinbasusta.com)