Geçenlerde kapı çaldı, bir komşu, elinde bir cep telefonu vardı. Canı sıkılmış olduğu yüzünden belliydi.
Telefonu bana uzatarak şuna bir bakar mısın, her ay fatura normalden çok fazla geliyor, galiba farkında olmadan bir yerlere abone olmuşuz, iptal edemiyorum bir türlü dedi. Telefonu biraz inceledim, bir astroloji servisine abone olunmuş. Her gün burç yorumları telefona kısa mesajla geliyor, karşılığında da oldukça yüklü bir ücret faturaya yansıtılıyor. İşin ilginci, gelen mesajların hepsinin altında bu servisin nasıl iptal edileceğine dair bilgi de mevcut. Filan numaraya IPTAL yazan bir mesaj gönderirseniz bu mesajları bir daha almazsınız, servis aboneliğinize son verilir yazıyordu. Ancak yaşlı komşum iptal kelimesini Türkçe olarak büyük harfle İ ile yazdığı için mesajlarına hep olumsuz cevap verilmiş, bir türlü iptal olmuyor. İşin içinden çıkamayınca da bana danışma gereği duymuştu. Mesajı I harfi ile başlayarak istenilen şekilde büyük harfle gönderdim ve bir dakika içinde servisin iptal edildiği bilgisi geldi. Sevinerek evine gitti.
Acaba cep telefonu operatörleri ve onlar üzerinden bu tür hizmetler veren şirketler, insanımızın, özellikle yaşlılarımızın teknoloji konusundaki mesafeli duruşunu bilerek mi böylesi yöntemlere başvuruyorlar?
Geçmişte daha başka olaylara da şahit olmuştum. İnsanlar hiç alakası olmayan servislere “çeşitli” yöntemlerle abone yapılarak çok fazla ücretler ödemek zorunda kalıyorlar. Yüz liralık bir tarifeye faturalı aboneyken, alakasız servislere farkında bile olmadan üye olduğu için faturası üç yüz lira gelen çok insan gördüm çevremde. İşin ilginci bu tür olaylar hep belli bir yaşın üzerindeki kişilerde oluyor. Gençlere bu tür servislere abone olun mesajı gitmiyor. Ama yaşlı bir kişiye sürekli tamam/onay tuşuna tıkla filan servise üye ol şeklinde operatör mesajları geliyor. Kısa mesaj da değil, ekranda belli bir süre kalıp, sonra yok oluveren, saklanamayan kaydedilemeyen yazılı mesajlar. Yaşlılarımız gelen mesajları genellikle okumuyorlar. Ekrandaki yazıların detayı ile ilgilenmiyorlar bile. Karşı taraf da bunu biliyor, belli ki bu konularda araştırmalar yapmışlar. Bu mesajlar web sitelerinde çıkan reklam mesajlarına benzer formatta ve görsellikte olduğu için, kullanıcı bunu haber okuduğu internet sayfalarında karşısına sık çıkan reklamlardan birisi zannedip onaylıyor. Daha sonra fatura geldiğinde de şaşırıp kalıyor.
Şimdilerde gsm operatörleri benzer yöntemleri kendi cep telefonu uygulamalarında da kullanmaya başladılar. Faturam kaç lira gelmiş veya acaba banka otomatik ödemeyi yapmış mı diyerek cep telefonu uygulamasını açan kişinin karşısına bir çok reklam çıkıyor, bu reklamların en büyük özelliği sanki kullancının kendi tarifesine dahil bir hizmetmiş gibi gözüküp, yüksek ücretlerle faturaya yansıması.
Ayrıca şans oyunları niteliğindeki servisler de gsm operatörü şirketlerin cep telefonu uygulamalarında yer almaya başlamış. Özellikle teknolojiye mesafeli yaşı ileri kullanıcılar için büyük riskler taşıyan, para tuzağı dedikleri yöntemler bunlar. Derhal kaldırılması gerekiyor. Anlaşılan koskoca şirketler, sabit gelirli emeklilerin aldıkları üç kuruş maaşa göz dikmişler. Bunu yaparken de gerçek bir hizmet vermek yerine, son derece kötü yöntemler kullanıyorlar. Kullanıcının hiç işine yaramayacak, kendileri için maliyeti sıfıra yakın hizmetler sunuyorlar. Şikayet ettiğinizde o uygulamayı yapanın ayrı bir şirket olduğunu, kendilerinin sadece sunucu hizmeti verdiklerini filan öne sürüyorlar. O yazılımcı şirketi bulup hakkınızı aramak istediğinizde ise iletişim bilgilerine bile asla ulaşamıyorsunuz. Servisi iptal edebilmek için konuya vakıf birisini bulmak bile bazen zor oluyor. Operatör şirketleri, söz konusu firmaların faturaya yansıyan kazançlarından pay aldıkları için ortada danışıklı bir tezgah döndüğü hissine kapılıyorsunuz. Bu sözünü ettiğimiz yöntemler hepsi için geçerli değil elbette. Kullanıcının dikkat edip böylesi yöntemler uygulamayanı seçmeleri gerekiyor. Tabii yüksek faturalar ve acı bir deneyimden sonra oluyor bu seçim. Sonuçta kullanıcının onayladığı bir işlem olduğu için de hukuki olarak hiçbir şey yapılamıyor ve katlanıyorsunuz. Ancak bir kez daha yaşamamak için önlem alıyorsunuz, çok daha dikkatli oluyorsunuz.
İlgili bakanlığın bu tür olayları incelemek ve engellemek üzere kurduğu bir birim var mı bilmiyorum. Ama olsa iyi olacak. Dev şirketler karşısında tüketici haklarının korunması araya teknoloji girince daha da zorlaşıyor. Her gün insanlardan daha fazla nasıl para kazanırız diye uğraşan bir çok parlak zekalı yazılımcı gençlerin karşısında yaşlılarımızı ezdirmeyelim. Para ödeyeceklerse de en azından işlerine yarayacak bir hizmet karşılığı olsun.