Ekonomik, siyasal ve kültürel boyutlarıyla, hayatı bir bütün olarak kavramak için, bütün insanlığın bilgelik hazinelerini iyi bilmek gerekir.
Yetmiş iki kültürün, bir arada barış içinde yaşadığı, bir dünyanın kapıları, Ademoğullarının tarihini, bütün olarak bakmasını bilenlere açılır. Peygamberlerin haber verdiği, dört bin yıllık insanlık tarihi, kavranılmayacak kadar büyük ve sınırsız değildir.
İnsanlığın bilgelik kaynaklarından beslenmeyenler, farklılıkların kaynağındaki birliği göremezler. Bilgelik yetmiş iki kültürün, bir kültürden kaynaklandığını bilmektir. Başka kültürlerin yetersiz, yalnızca kültür kendi kültürlerinin yeterli olduğuna inananlar, kendileriyle birlikte bütün insanlığa en büyük kötülüğü yaparlar. İnsanlığın geleceği, bilgelik hazinelerinin sürekli geliştirilmesine bağlıdır. Bunun için her yetişkin okumaya, düşünmeye ve yazmaya vakit ayırmalıdır.
Bilgelik kazanmada, okumak her şeyin başında gelir. Okumamak için hiçbir mazeret yoktur. Jay Riffenbary’nin Amerika’nın Savaş Akademisi West Point’teki tecrübelerine, Şaban Kızıldağ’ın Anadolu insanının kültürel kaynaklarına dayandırdığı, ‘’Mazeret yok’’ yaklaşımı hayatın ana dinamiğidir. Her insan okumanın, düşünmenin v eyleme geçmenin, önüne çıkan engelleri aşarak, kusursuzluğu aramanın yorucu, ancak coşkulu yolculuğuna çıkmalıdır.
Bilgelik kazanmamak, okumamak, ürün, hizmet ve bilgi üretmemek için, insanların sığınacağı hiçbir mazeret yoktur. Hiç kimse başarısızlıklarının sorumluluğunu, bulmakta güçlük çekilmeyen mazeretlere yüklememelidir. İnsanlar düşünmede, okumada, yazmada ve üretmede başarısızlıklarının kaynaklarını başkalarında değil, kendilerinde aramalıdır. Başarısızlıklarının sorumluluğunu başkalarına yükleyenler yalnızca kendilerini aldatırlar.
Bilgelik kazanmak isteyenlerin, her şeyden önce okumasını öğrenmeleri gerekir. Dünya yetmiş iki kültürüyle okunması gereken bir kitaptır. Bu yüzden okumak, herkesin en başta gelen görevidir. İnsanlığın birikimini okumasını bilmeyenler, dünyayı dönüştürecek bilgi ve bilgeliğe sahip olamazlar. Bütün insanlığın bilgi ve bilgelik hazinelerinin kapıları, okumasını bilenlere açılır. Okuyanlar öğrenirler, öğrenenler düşünürler, düşünenler eyleme geçerler.
Mazeret üretmemek için, genç yaşlı herkesin okumaya zaman ayırması gerekir. Her gün uyku zamanı gibi, bir de okuma zamanı olmalıdır. Düzenli öğrenmenin kapıları, düzenli okumayla açılır. Düzenli okumak, bilgi ve bilgeliğin altyapısını oluşturur. Köklü bir okuma geleneği olmayanların, dünyanın bilgi ve bilgelik hazinelerine katkıları olmaz. Başarıya giden yolda, yakınma yoktur, suçlama yoktur, sızlanma yoktur, şikâyet yoktur, mazeret yoktur.
Dünyada başarılı insanlar kendilerinin dışında hiç kimseyi suçlamazlar. Başarısız insanlar bulmakta zorlanmadıkları mazeretlere sığınırlar. Mazeret üretenler üretecek hiçbir şey bulamazlar. Dünyayı mazeret üretenler yoksullaştırır.