Doğduğumuz günden bugüne yeri gelir sevinir, yeri gelir üzülür insan. Hayatın her zaman çok güzel olmasını bekleyemeyiz ancak bir kere geldiğimiz hayata hem layık olmalı hem de mutlu olabilmeliyiz.
Bir diğer yazımda bahsetmiştim, çocuklarımızı mutlu ve özgüvenli olabileceği şekilde yetiştirmeliyiz. Bunun nedenlerinden biri de hayatımızın her zaman pozitif yönde yukarı gitmeyeceğidir. Kötü olmasa iyinin değeri nasıl anlaşılırdı, her zaman iyi olsa hayat, belki de iyiye nankörlük yapar onu da kötüleştirirdik. Aslında şükrün sebebidir hayatımızdaki olumsuzluklar, yaşanan sıkıntılar. İyiye yönelme sebebidir hayatımızdaki olumsuzluklar.
Önemli olan bir diğer konu ise hayatımızdaki olumsuzluklarla nasıl başa çıktığımızdır. Yeri gelir dik duruşumuzdan ödün vermeyiz, yeri gelir bu sıkıntılarla yüzleşmekten kaçarız. Başımıza iyi gelen olayında, kötü gelen olayında aynı yerden geldiğini unuturuz. Her şekilde mutlu olabilmenin de tek yoludur belki iyi ile kötünün aynı yerden geldiğini bilmek.
Baktığımızda birbirinden farklı mutlu olabilmenin yolları var. Hayata hangi çerçeveden bakarsak bakalım önemli olan bu yolları bulabilmek ve mutlu olabilmektir. Hayatta edindiğimiz tecrübelerden başlıcalarından biri de güzel olan her şey gibi kötü olan olaylarında sonunun geldiğidir.
Bu yüzden hayata nerden, nasıl baktığımız hayatı nasıl yaşayacağımıza dair bir yol gösterir. Başımıza ne gelirse gelsin ümitsizliğe kapılmamalı, pes etmemeli, canımızı çok sıksa da bu sıkıntının geçeceğini bilmeli ve ne olursa olsun yüzümüzdeki gülümsemeyi eksik etmemeliyiz.