Anlaşılmak: Temel Bir İhtiyaç

En temel insan ihtiyaçlarından biri anlaşılmaktır. Hepimiz anlaşılmak isteriz; halimizden anlayan, söylediklerimizi gerçekten duyan birini ararız. Kendimizi ifade etmek için farklı yollar deneriz.

Anlaşmanın Yolu

Gerçekten anlaşabilmek için farklı bir yaklaşım denemeliyiz. Araştırmalar ve tecrübeler, işe yarayan bir yöntemi kanıtlamıştır.

Duygusal İletişim Engelleri

Yoğun duygularla yapılan konuşmaları düşünün. Öfke, hayal kırıklığı veya kırgınlıkla iletişim kurduğumuz anlar, aslında karşımızdakini dinlemediğimiz zamanlardır. Zihnimiz, onların sözlerine cevap hazırlamakla meşgul olur.

Etkili Dinleme

Karşılıklı anlayış için, karşımızdakini dinlemek, onu değerlendirmek ve söylediklerinin etkisine açık olmak gereklidir. Aksi takdirde, sadece iç içe geçmiş iki monolog yaşanır.

Kendi Duygularımızı Anlamak

Öfke veya hazırlıksızlık hissediyorsak, durumu daha da zorlaştırmamak için uzaklaşmalıyız. Sakinleşmek için kendimize zaman tanımalıyız.

Sakinleşme ve İletişime Hazırlık

Sakinleştiğimizde, karşı tarafı konuşmaya davet edebiliriz. İletişime açık olduklarından emin olduktan sonra, diyalog başlayabilir.

Karşılıklı Anlayış

Karşınızdaki kişiyi, yargısız ve varsayımsız dinleyin. Onların ihtiyaçlarını, hislerini ve sizden beklentilerini anlamaya çalışın.

Anladığınızı İletin

Anladıklarınızı, “Seni doğru anladıysam…” diyerek karşı tarafa geri bildirin. Bu, karşılıklı anlayışın ilk adımıdır.

İfade Etme Sırası

Kendinizi suçlamadan, yargılamadan ifade edin. Amacınız, birbirinizi doğru anlamak olmalıdır.

Çözüm Bulma

İki taraf da birbirini dinlediğinde ve anladığında, ortak bir çözüm bulmak daha kolay olur. Anlaşma, herhangi bir çözüme ulaşılamasa bile, ilişkilerdeki en değerli sonuçtur.

Sonuç: Anlaşmak

Günün sonunda, önemli olan “Anlaştık mı?” sorusuna vereceğiniz cevaptır.