Dr.Öğr.Ü yesi  Hasan Sami Yaygıngöl ile 'Çalgı Yapımı ve Yapımcılığı' konusunda  yaptığımız  söyleşiye devam ediyoruz; ..

AY: 'Çalgıların çizimini yapan, yapacağı çalgıya uygun ağaçları seçerek çalgı yapımına uygun hale getiren takım ve makineleri kullanan nitelikli kişiye' çalgı yapımcısı deniyor.. Çalgı yapımcısının, iyi derece de yapacağı çalgıyı çalması şart mı?

YAYGINGÖL: Kesinlikle şart! Lutiye yaptığı bir kemanı veya viyolayı çalamıyor ise akustik test ve reglajını nasıl yapacak? Reglajı yapılmamış bir kemanı bir icracıya göstermek denemesini istemek doğru bir yaklaşım değildir.

Örneğin Cremona`daki keman yapım okulunun öğrencilerden oluşan bir oda müziği orkestrası var. Benim yaptığım müfredat programında zorunlu olarak, keman, viyola, viyolonsel dersleri ile İngilizce ve İtalyanca dersleri bulunmaktadır. Liutheria, Fransızca evrensel bir terminoloji. Liutheria Çalgı yapım sanatının evrensel adıdır. Liuthier ise, evrensel olarak, çalgıyı yapan kişiye verilen ad`dır.

AY: İyi bir çalgı yapımcısı 'fizik, matematik, frekans, müzik v.b.  bilgilere sahip olmalıdır' derler. Bu doğru mu?

YAYGINGÖL: Keman, akustik fizik matematik-geometri demek zaten. Bir kemanda matematiksel oran orantı ile ilgili hassas ölçüm ve hesaplamalar yanında yüzlerce mikro metrik ölçümlemeler bulunmaktadır. Yapım aşamasında bu mikro metrik ölçümleri verebilmek ise sabır yanında bir yeteneği gerektirir.

En hassas enstrüman kemandır diyebilirim. Yapacağınız 1mm.`lik hata büyüyerek sizi akustik ve estetik her türlü sıkıntıya sokar ve kemanınızın akustik başarısı şansa kalır. Bir kemanın cilası da ayrı bir uzmanlık konusudur. Formülasyona koyacağınız organik bir madde sizi başarıya da götürür başarısızlığa da! Bunları deneyip uygulamak sonuçlarını görmek tamam oldu başardım demeye insanın ömrü yetmez!

AY: Türk müziğinde kullanılan  2-3-4 komalık seslerin mutlaka 'frekans' karşılığı olmalı, 'biraz tiz, biraz pes olmaz' söylemleri doğru mu?

YAYGINGÖL: Müzikte mutlak frekans tabiri doğru değildir. Her sesin her tınının hatta her tonun kendi entonasyonu vardır. O yüzden bir ses eşittir şu frekans demek müzikal olarak yanlış bir yaklaşımdır. Bazı tonlarda bir ses daha tiz olabilecekken bazı tonlarda daha pes olması gerekebilir. Örneğin armonik minörlerde yeden ses daha tiz düşünülebilir. Bu sebeple ses ve ton algısı müzikal gereksinimlere göre değişiklik gösterebilir. O yüzden mutlak frekans yaklaşımını doğru bulmuyorum. Hicaz makamını bile farklı şekilde hissederiz. Her hicaz makamı bir değildir. Örneğin, Urfa yöresi hicazı ile Türk musikisi`ndeki hicaz farklılık gösterir.. 

AY: Özgün tasarımlarınız var; Mesela Sessiz Keman! Ve Borulu Lale Keman,  bilgi verir misiniz?

YAYGINGÖL: Biliyorsunuz apartman yaşamında keman sesini duymayan yoktur. Seven olduğu gibi rahatsız olan da vardır. Özellikle konservatuvar öğrencileri bu sıkıntıyı yaşarlar. Sessiz kemanı, ev ortamında komşuları, çevreyi rahatsız etmeden, gam çalışmaları, yüksek pozisyonlara geçme, parmak açma egzersizleri ve etüd çalışmaları yapmak amacıyla tasarladım ve imal ettim. Sesini ancak çalan duyar. Tek parça bir akçaağaçtan yapılmıştır. Borulu Lale Kemanın armonik kasa tasarımında lale formundan yararlandım. Türk Tezhip sanatında Lale, kelime olarak ele alındığında `Allah`` Lafzını ifade etmektedir.

Lale kültürümüzün kadim bir simgesidir. Yaylı çalgıların ton-tını kabiliyetini anlamak için öncelikli olarak, Sol teli ve Mi teli üzerindeki, özellikle yüksek pozisyonlardaki çıkan seslerin netliğine bakmak gerekmektedir. İyi bir çalgıda yüksek pozisyonlardaki bas ve tiz notalar, net ve doğru bir şekilde duyulur. Şayet enstrüman yeterli ton kabiliyetinde değilse yüksek pozisyonlarda notalar net bir şekilde tınlamaz ve seslerde kapanma, entonasyon bozukluğu meydana gelir.

Borulu Lale Keman`ın ton kabiliyeti iyi bir klasik kemanla mukayese edilebilir niteliktedir. Lale Keman, çeşitli resitallerde, senfonik orkestralarda, oda müziğinde ve geleneksel Türk müziğimizde rahatlıkla kullanılabilir bir yaylı çalgıdır. Borulu Lale Keman, Afyon Kocatepe Ü niversitesi, Devlet Konservatuvarı`nın kuruluşunun 20. yılı anısına, 2018 yılında `İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi``ne bağışladım ve müze envanterine geçirilerek sergilenmektedir.

AY: Özgün tasarım Viyolanız da var; Bilgi verir misiniz?

YAYGINGÖL: Viyola sapında klasik salyangoz yerine antik kadın başı oyma tekniği uygulanmıştır. Filato süslemeleri farklıdır. Viyolanın armonik kasa uzunluğu, 410mm. olup, özel oran orantı ve ölçülere sahiptir. Koleksiyon olarak kendim çalmaktayım..

`height=

AY: 'Yaylı Çalgı Yapım Teknolojisi' adlı eseriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

YAYGINGÖL: Bu çalışmam ders kitabı niteliğindedir. I-II-III kitap olarak kapsamı genişleterek basıldı. Hepsi de Anadolu Ü niversitesi yayınıdır. Telif haklarını 50 kitap karşılığında üniversiteye devrettim. Yöntem böyle. Yaylı Çalgı Yapım Teknolojisi-III 2010 yılında basıldığı gün bitti. Nasıl bittiğini ben de anlamadım. Ü niversite kütüphanelerine gönderildi kalanlar ise satıldı. Çok talep oluyor ancak, şu an piyasada yok bulmak zor. Kopya ve fotokopi ile çoğaltılması yasak ama dinleyen olduğunu sanmıyorum. Bu arada M.E.B. benim, YAYLI ÇALGI YAPIM TEKNOLOJİSİ-II kitabımın yaklaşık 35-40 sayfasını bire bir kopyalayıp 2012 yılında proje yapmış.

Bknz: ( T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜ ZİK ALETLERİ YAPIMI KEMAN PROJESİ VE ŞABLONU )

Proje para demek Bu projeyi kim yaptıysa hiçakademik etik olmamış. Benim hiçbir şeyden haberim yok. Bir şekilde bana ulaşıp durumu anlatsalar ben zaten hayır demez kabul eder, gerekli desteği verirdim. Ancak, olayın bu şekilde gerçekleşmesi gerçekten ilginçoldu. Alıntıların bir yerinde ismim geçiyor ama kaynak gösterme yöntemi de yanlış. Her sayfa için dip not ve atıf yapılması gerekirken kitabın neredeyse yarısı kopyalanmış. Dolayısıyla her sayfa için tazminat hakkı doğuyor.

Bir gün bir öğrencim geldi.

Hocam ! Sizin kitabınızı Milli Eğitim Bakanlığı basmış `deyince önce bir şaşırdım inanmadım. Ancak, internete baktığımda gerçek olduğunu gördüm.

Kitabın telif hakkı üniversiteye ait olduğu için, üniversitemizin hukuk bürosuna giderek avukatlarımıza durumu gösterdim. İntihal ve Büyük usulsüzlük var ama biz bakanlığı karşımıza alamayız dediler. Olay kapandı. Sonuçta bana bir teşekkür bile edilmedi.

AY: Çok teşekkür eder, başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.

YAYGINGÖL: Çok teşekkür ederim.