Futbol tarihimizde hiçolmadığı kadar fazla yerli futbolcu ihracatını son birkaçsenede yaptık. Görünen futbolcularımızın Avrupa futboluna ihraçsüreci daha da devam edecek. Bu gidişlerin pek çok nedeni var ama en önemlisi yeni jenerasyon futbolcularımız arasında hakim olan erken ve kolay para kazanma yerine uluslararası kariyer yapma anlayışının hâkim olması. Gençlerimiz bu uğurda gerekli saha dışı donanımı da sağlamış durumda. Bu bakış açısını çok olumlu buluyorum. Çünkü futbol bir spor olmaktan çıktı, global bir endüstri artık. Her futbolcu da aynı zamanda bir marka. Bu marka doğru ekip, doğru planlama ve istikrarlı bir biçimde yönetildiği takdirde farklı farklı ülkelerde/pazarlarda futbol kariyeri sonrası da gelir getirecek bir yapıya bürünebilir. Bu konuda en çarpıcı örnek geçenlerde rahmetli olan Türk futbolunun efsane ismi Can Bartu. Yedi yıl oynadığı İtalya`da özellikle Lazio`da bir efsane olan Bartu, futbolu bıraktıktan sonra birçok İtalyan spor markasının Türkiye temsilcisi oldu ve futbolu bıraktıktan sonra da büyük paralar kazanmaya devam etti. Bu ticari başarıda ana etken İtalya`da da Türkiye`de de sevilen ve güvenilir bir isim olmasıydı.
Kariyerini Avrupa`da sürdüren gençfutbolcularımızdan Cengiz Ü nder, Ozan Kabak, Merih Demiral, Çağlar Söyüncü tıpkı rahmetli Bartu gibi saha içinde ve dışında olumlu bir imaj çiziyor. Bu olumlu gidiş maddi olarak da kazançlarını katlamalarına yol açtı. Cengiz Ü nder geçenlerde Roma ile olan sözleşmesini güzel bir zam alarak 2023 yılına kadar uzattı. Ozan Kabak, Schalke`ye transfer olurken maaşını da katladı. Çağlar Söyüncü, Freiburg`dan geçen sezon Leicester City`ye giderken iyi bir zam almıştı. Merih Demiral Juventus ile yeni bir maceraya başlarken yılda milyon avrodan fazla maaş alanlar sınıfına girdi. Bu gençler 19-23 yaş aralığında. Çok uzun bir kariyer, elde edilecek çok başarı ve kazanılacak çok para bekliyor bu delikanlıları. Yeter ki şu ana kadar sürdürdükleri saha içi ve dışı istikrarını korusunlar.
Gençlerimizin bu başarısı Türk futbolcusuna bakış açısını da değiştirmeye başladı. Artık 2. ligimiz bile scoutlar tarafından yakından takip ediliyor. Zeki Çelik gibi 2. ligden Avrupa liglerine transfer olan futbolcularımız var. Öyle görülüyor ki futbolcularımızın batıya yolculuğu önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Bu durumun hem futbolumuzu hem de milli takımımız için olumlu yansımalarını şimdiden görmeye başladık bile. Türk futbolu bu kadar karmaşa ve sistemsizlik içinde bile böylesi bir üretim yapabiliyorsa bir de yapısal sorunlarımızı çözsek futbolcu sadece izleyen ve seven bir ülke değil, ekol ülke oluruz.