NBA`de normal sezon ilk çeyreğini geride bıraktık. Batı Konferansı NBA tarihinde ender gördüğümüz bir mücadeleye sahne oluyor. Phoenix dışındaki 14 takım play off mücadelesinin içinde. Kıyasıya mücadelenin yaşandığı Batı`da hala en büyük favori son şampiyon Golden State Warriors ancak bazı takımlar sezon öncesi yapılan tahminleri alt üst ederek, aldıkları sonuçlarla otoriteleri yanılttı. Beklentilerin üstünde performans sergileyen bu takımlarından bazılarını masaya yatırıp, analiz ettik.
Doncic, Texas`a ışık gibi doğdu
Sezonun şu ana kadar en büyük sürprizi Dallas Mavericks oldu. Yıldız basketbolcusu Dirk Nowitzki`nin veda sezonunda Texas ekibinden beklenti Dennis Smith JR, Luka Doncic gibi gençlere tecrübe kazandırıp, çok güçlü takımların yer aldığı Batı Konferansı`nda alabileceği kadar galibiyet alması, play off için şansının olmadığı yönündeydi. Ancak çaylak basketbolcusu Luka Doncic önderliğinde Dallas oynadığı bütün maçlarda geri adım atmadı, son topa kadar mücadeleyi bırakmadı. Bu başarıda KoçRick Carlishe ve çaylak basketbolcu Luka Doncic`e ayrı parantez açmak lazım. Ligin en iyi koçlarından biri olan Carlishe, kapasitesi sınırlı yedek oyuncularından büyük verim arıyor. JJ Barea, Devin Harris, Dorian Finney Smith, Maxi Kleber ve Dwight Powell`dan oluşan yedekler başka bir NBA takımında rotasyona zor girer ancak Carlishe bu malzemeden harika bir yemek yapmayı başardı. NBA`de ilk sezonunda çıkış yapan çok basketbolcu gördük. Bir kısmı çıkışı sürdürdü, bir kısmı unutuldu. Luka Doncic`in çıkışını diğerlerinden ayıran özellik başarılı performansı kadar lider kişiliği, olgun basketbolu. Maçın en kritik toplarını başarıyla kullanıyor. Bu özellik çok az oyuncuda var. Kobe`de Jordan`da Iverson`da kariyerinin son döneminde LeBron`da var. Doncic bu olgun oyunu 19 yaşında gösteriyor. Sloven yıldız, son kazanılan Houston maçının son 3 dakikasında 8 sayı gerideyken 112 saniyede kaydettiği 11 sayıyla galibiyeti getirdi. Bir başka maçta LeBron James`e pota altında üst üste 2 blok yaptı. Doncic belki bir Kobe bir LeBron gibi yıldız olamayacak ama çok yönlü, olgun ve geri adam atmayan basketbol anlayışıyla tarihe geçecek bir isim olabileceğinin sinyalini verdi. 19 yaşındaki basketbolcunun bu çabası belki Dallas`ın zorlu Batı Konferansında nereye taşıyacak, izleyip göreceğiz. Kesin olan Texas ekibi için geleceğin parlak olduğu.
Los Angeles`ın ötekisi
Los Angeles Clippers hiçbir zaman hemşerisi Lakers`ın popülaritesine ulaşamadı. Büyük yıldızların tercihi olamadı. Chris Paul, Blake Griffinli yılları saymazsak genelde Lakers`ın gölgesinde kaldı. Bu sezon da farklı başlamadı. Lakers, LeBron James`ı transfer ederek gündem olurken, Clippers gözlerden uzak ve süper yıldızsız bir takım kurdu. En iyimser olasılıkla play offu zorlaması beklenen Los Angeles ekibi, gerek takım olmayı başarması, gerek hücum ve savunmada gösterdiği başarıyla play offa kalacağının işaretini verdi. Tobias Harris`in 21 sayı 8.4 ribaund ve 2.2 asistlik performasıyla sürüklediği Clippers uyumlu ve birbirini tamamlayan basketbolculardan kurulu bir takıma dönüştü. Danilo Gallinari, Lou Willimas gibi şutörler, Avery Bradley, Patrick Beverley gibi savunmacılar, pota altında Montrezll Harrel gibi savaşçı, çaylak Shai Gilgeus Alexander gibi isimlerle Clippers ligin en çekinilen takımlarından biri.
Kasırga savunmasıyla esiyor
Oklahoma City Thunder`ın ligde bulunduğu yer aslında bekleniyordu. Tahminleri aşan ligin en iyi savunma yapan takımlarından birine dönüşmeleri oldu. Takıma yeni katılan Jerami Grant, uzun kolları, atletizmi ve savunmasıyla modern basketbolun istediği forvet tipi. Grant`e ligin en iyi savunma yapan pivotlarından Steven Adams`ı eklediğimizde Oklahoma savunmada sınıf atladı. Bu isimlere Russel Westbrook ve Paul George gibi ligin en elit iki skorerini ve benchten gelen skorer Dennis Schröder`i eklediğimizde Thunder, ligin en iyi kadrolarından birine sahip olduğunu görüyoruz.
Oklahoma`nın savunmayı oturtamaması nedeniyle normal sezonda gösterdiği başarıyı play offlarda gösteremediğine şahit olmuştuk. Bu sezon iyi savunma yapan ve iki elit skorere sahip bir Thunder var. Bakalım bu play offlara nasıl yansıyacak?
Göztepe doğru ismi buldu
Ü st üste yaşadığı puan kayıplarıyla alt sıralara inen Göztepe Teknik Direktör Bayram Bektaş`la yolları ayırdı. İzmir ekibi zaman kaybetmeden yeni teknik direktörü olarak Kemal Özdeş`le anlaştı. Bu birlikteliğinin olumlu sonuçvereceğine inanıyorum. Kasımpaşa`da performansı gayet başarılı olan Özdeş`in uzun süre boşta kalmayacağı belliydi, beklenen oldu ilave olarak çok doğru takıma geldi. İzmir ekibi Başkan Mehmet Sepil yönetiminde ligin en iyi yönetilen birkaçkulübünden biri. Futbolcu ödemeleri zamanında yapan Başkan Sepil, teknik direktöre müdahale etmiyor. Göztepe ligde az sayıda takımın sahip olduğu huzurlu bir çalışma ortamına sahip. Bu avantajlara çok büyük taraftar desteğini eklediğimizde çalıştırdığı takımlarda kadrosundan verim almasıyla tanıdığımız Kemal Özdeş`in aynı istikrarı İzmir ekibinde göstermemesi için neden yok. Göztepe devre arasında yapılacak bir iki takviyeyle üst sıraları zorlar.
Hakan Keleş Sivasspor`u uçurdu!
Hayat bazen hiçbeklemediğiniz anda size bir fırsat sunar. Eğer siz bu güne kendinizi hazırlamışsanız, bu fırsat sizi yukarı taşır. Tıpkı Hakan Keleş örneğinde olduğu gibi. İki sezondur Sivasspor takımında yardımcı antrenörlük yapan Keleş, takımın teknik direktörü Tamer Tuna`nın istifa etmesiyle geçici olarak takımın başına getirildi. Gençteknik adam ilk sınavında Beşiktaş`ı deplasmanda mağlup ederek dikkati çekti. Ardından sahasında Ç.Rizespor`la berabere kalan Hakan Keleş, yönetiminden geçer not aldı ve 1.5 senelik sözleşmeyle Sivasspor`un yeni teknik direktörü oldu. Sözleşmenin ardından çıkışını sürdüren kırmızı beyazlılar deplasmanda Başakşehir ve sahasında Göztepe maçlarından galibiyetle ayrılarak, Hakan Keleş yönetiminde 4 maçta topladığı 10 puanla düşme hattından uzaklaşarak 9. sıraya yükseldi.
Değişim için geldi, değişen kendisi oldu!
FB Başkanı Ali Koççok büyük kamuoyu desteği ile başkan seçildi. Sadece FB taraftarı değil diğer takım taraftarları da Ali Koç`un başkan olmasının futbol dünyasına olumlu yansıyacağı görüşündeydi. Kurumsallaşma ve değişim sloganıyla yola çıkan Koç`un en büyük zaafı zaman zaman başkan olduğunu unutarak taraftar gibi davranması. Büyük beklentiyle geldi, üzerinde büyük baskı var ve sonuçlar istediği gibi değil. Ancak sorunu çözecek adımları atamıyor. Akhisar deplasmanında alınan 3-0`lık yenilgi sonrası yaptıkları Ali Koçismine hiçyakışmadı. Öfkesine yenik düşüp soyunma odasına inen Koç, futbolcu ve teknik heyeti sert sözlerle azarladıktan sonra futbolcuları cezalandırmak için İstanbul`a uçakla değil otobüsle dönmelerine karar verdi. Takım düşme potasında ve Ali Koçher FB taraftarı gibi bu durumdan üzgün ancak bu tavırlar başarıyı getirseydi Aziz Yıldırım`ın 20 yıllık başkanlık macerası başka yazılırdı. Birilerinin bu gerçeği Ali beye hatırlatması gerek.
Tarihi finalde zafer River Plate`ın
Libertadores Kupası finalinde 1-0 yenik duruma düştüğü ve normal süresi 1-1 berabere biten maçta Boca Juniors`u uzatma dakikalarında bulduğu 2 golle 3-1 mağlup eden River Plate kupanın sahibi oldu. River Plate taraftarlarının çıkardığı olaylar nedeniyle İspanya`da Santiago Barnebau Stadı`nda oynanan maçı izleyen 75.000 taraftar arasında futbol dünyasının yıldız isimleri Esteban Cambiasso, Lionel Messi, Antoine Greizmann, Paulo Dybala da vardı. River Plate`e kupayı getiren goller 68. Dakikada eski bir Bocalı olan Lucas Pratto, 109. dakikada Juan Quintero ve 120. Dakkada Gonzalo Martinez`den geldi. Boca Juniors`un tek golü ise 44. Dakikada Dario Benedetto`dan geldi. Bu sonuçla 4. Kez Copa Libertadores`i müzesine götüren River Plate 6 milyon dolarlık para ödülünü de kasasına koydu.