20 yıllık Aziz Yıldırım dönemine son verip ezici bir oy üstünlüğü ile Fenerbahçe Başkanlığı`nı kazanan Ali Koçbüyük umutlarla görevine başladı. Kendisine sarı lacivertli taraftarların desteği de büyüktü. Yol haritası kağıt üzerinde doğruydu. İlk hamlesi takımı başkan veya yöneticilerin değil, konunun uzmanı bir profesyonelin kurmasıydı. Fransız Damien Comolli sportif direktör olarak takımın başına getirildi. Kulüp gelirlerinin çok üzerinde borçluydu. İlk olarak kulübe hibeyle gerekli kaynağı sağladı. KoçGrubu kulübe sponsorluklar verdi. Bir sonraki aşama maaşların makul seviyeye indirilmesi, gelir getirecek futbolcuların satılarak yarınların kurtarılmasıydı. Bu kısmen başarıldı. Fernandao, Josef de Souza ve Giuliano yaklaşık 25 milyon euroya satıldı. Yerlerine gençve gidenlere kıyasla daha düşük maaşlı futbolcular alındı. Geçiş dönemi için Ayew, Slimani gibi deneyimli isimler kiralık olarak takıma katıldı. Ekonomik olarak atılması gereken adımlar atıldı. Ancak takımın oturması için zaman gerekti. Bu durum taraftara yeterince anlatılamadı. Ü st üste alınan başarısız sonuçlar takımın ve hocanın özgüvenini olumsuz etkiledi. Başkan bu süreçte taraftara güven verecek bir duruş sergileyemedi aksine kendisi de panikledi. Bu güvensiz ve aşırı baskılı ortamdan takım olumsuz etkilendi. Gençbaşkan tecrübesizliğini fazlasıyla belli etti. Taraftara bu sene sabırlı olmaları, yarınların güçlü Fenerbahçe`sini kurmak için planlar yaptıklarını anlatamadı. Başkan Fenerbahçe taraftarlığı gömleğini çıkaramaması duygusal kararlar almasına, aldığı bazı kararların da arkasında yeterince güçlü duramamasına neden oldu. Taraftarla gereğinden fazla diyalog içinde olması speküle edildi. Herkesi memnun edeyim erken inandırıcılığını yitirdi. Beklentisi yüksek taraftar üst üste gelen kötü sonuçlar sonrası tepki göstermeye başlayınca Ali Koçmedya mensuplarını suçladı. Kulüp yöneticileri ile medya mensuplarının gerilim yaşaması öteden beri alışık olduğumuz bir durumdur. Gündem değiştirmenin ötesinde de bir işe yaramaz. Nitekim öyle oldu. Ardından sezon öncesi alması gereken radikal kararları peşi peşine aldı. Takımın simgesi olduğu kadar tartışılan ismi Volkan Demirel kadro dışı bırakıldı. Oysa birkaçay önce sözleşmesi yenilenmişti. Değişim sloganıyla göreve gelen Ali Koç, Aykut Kocaman`ın üçyardımcısını Cocu`nun yardımcıları olarak görevde tutması büyük riskti. Nitekim doku tutmadı. Ü çantrenörü bilgi sızdırdıkları gerekçesiyle görevden aldı. Gerek bu suçlamaların gerek Volkan Demirel`in kadro dışı bırakılma kararının arkasında yeterince duramayınca kamuoyunun bir kesimi bu isimleri mağdur ilan etti. Volkan Demirel Fenerbahçe`nin simge ismidir. Ya kadro dışı bırakmayıp, sorunu başka şekilde çözeceksiniz veya geri dönüşün mümkün olmadığını sezon sonunda layık olduğu şekilde uğurlanacağını kesin bir dille açıklayacaksınız. Özür dilerse bakarız diyerek açık kapı bırakırsanız kötü sonuçlar halinde oklar size döner. Bütün bu kararsızlık içinde saha sonuçları kötü gelmeye devam edince Ankaragücü yenilgisi sonrası Hollandalı Teknik Direktör Philip Cocu`nun görevine son verildi. Saha sonuçlarını kötü olduğu bir gerçek. Ancak Ali Koçbundan sonra paniğe kapılıp günü kurtaracak hamleler peşinde koşmamalı. Sakin olmalı. Gerekirse camianın deneyimli isimleriyle bir kriz masası oluşturup, taraftara güven verilebilir. Ocak ayına kadar takımda değişiklik yapmak mümkün değil. Mevcut kadrodan verim alabilecek bir hoca bulana kadar örneğin Alex de Souza gibi taraftarın sevdiği bir isme takım emanet edilip süre kazanılabilir. Kurumsallaşmadan uzaklaşmak hele hele pahalı transferlere yönelip çilekler, peşi peşine kalkan uçaklar şeklinde transfer hovardalığına yönelmek sarı lacivertlilerin gelecek seneleri de kaybetmesine neden olur.
Klasın adı: 10 Numara
Geçtiğimiz günlerde Galatasaray`dan ayrılma sürecini anlatan Wesley Sneijder, sarı kırmızılı takımdan isteyerek ayrılmadığını, bu süreçte kendisini en çok üzen olayın ise tatilden döndüğünde 10 numaralı formasının Younnes Belhanda`ya verildiğini öğrenmesi olduğunu belirtti. Çünkü Wesley Sneijder için tıpkı birçok dünya yıldızı gibi 10 numara vazgeçemezdir. Modern futbol tarihinin en özel yeteneklerini sıraladığımızda çokça bu numarayı taşıyan futbolcular karşımıza çıkıyor. Dünya futbolunun gelmiş geçmiş en büyük starı kimdir, Pele mi, Maradona mı? sorusundaki her iki yıldız Edson Arantes de Nascimento Pele ve Diego Armando Maradona, 1984 Avrupa Futbol Şampiyonası`nın yıldızı Fransız Michael Platini, bir başka Fransız yıldız Zinadine Zidane, 1978 Dünya Kupası`nda Arjantine`e zaferi getiren Mario Kempes, ülkemizde Fenerbahçe`yi çalıştıran Beyaz Pele lakaplı Arthur Coimbra Zico, at kuyruğu saçlarıyla gençkızların sevgilisi İtalya futbolunun maestrosu Roberto Baggio, Alman panzeri Lothar Matthaeus, Barcelona forması altında yaptıklarıyla çoğumuzun süper güçleri olmalı diye düşündüğü Lionel Messi, bonservisine 200 milyon euro ödenen Neymar, dünya futbolunun en ikonik 10`larından bazıları. Türk futboluna baktığımızda durum farklı değil. Rakip takımdan gelen transfer teklifini 'Bizi sevenleri üzmeyelim' sözleriyle geri çeviren Taçsız Kral Metin Oktay, bu sezona adını veren Ordinaryus Lefter Küçükandonyadis, yaşı 60 civarı Lazio taraftarının hala unutamadığı Sinyor Can Bartu, Fenerbahçe taraftarının imparatoru Oğuz Çetin, dört büyük takımda forma giyen Sergen Yalçın, Karpatların Maradonası olarak geldiği Galatasaray`da efsane olan Gheorge Hagi, Fenerbahçe taraftarının heykelini diktiği Alex De Souza, Jay Jay Okocha ve Wesley Sneijder ilk akla gelen 10 numaralı yıldızlar.
Bir peri masalı: Johnathan Williams
NBA de oynamak, basketbol oynayan her Amerikalı gencin en büyük hayalidir. Fakat devler arenasının yolu zorlu engellerle doludur. İlk olarak draft edilmeniz gerekir. Draft edilen basketbolcu minimum iki sene garanti kontratı ve oynama şansını elde eder. Çaylak dönemini başarılı geçiren basketbolcu bol sıfırlı kontratı kapıp, adını milyon dolarlık basketbolcular sınıfına yazdırır. Draft edilmezseniz hem şansınız azalır, hem de yolunuz biraz daha zorlu hale gelir. Draft mücadelesini kaybettiyseniz ilk hamleniz Yaz Ligi`ne katılıp NBA takımlarının dikkatini çekmek olur. Bunun için yüzlerce aynı hedefi kovalayan rakibinizle mücadele edersiniz. Yaz Ligi`nin ardından hedefiniz takımların sezon öncesi geniş kadrosuna girmek olur. Eğer Yaz Ligi ve sonrasında işler umduğunuz gibi gitmezse belirsiz bir geleceğe doğru sürüklenirsiniz. İlk seçenek sezon içinde bir fırsat gelebilir diye göz önünde kalmayı tercih etmek olur. Bunun yolu da NBA Gelişlim Ligi`dir. Ancak bu tercih çok az para kazanmanız demektir. Göz önünde kalacağıma biraz daha para kazanıp, tecrübe edineyim diyenleri yurt dışında oynamak bekler. Bu tercih NBA hedefini en az bir sene unutmak anlamına gelse de bazı güzel yanları da yok değildir. Yeni ülkeler, yeni kültürler tanımak, para ödemeden kullanabileceğiniz ev, araba ve vergisiz garanti maaş. Ancak bütün bunlar NBA`de geçireceğiniz bir maçın yerini tutmaz. Çünkü profesyonel bir basketbolcu için, NBA`de oynamanın yerini tutabilecek bir şey yoktur. İşte üniversiteden mezun olup, drafta giren binlerce gençbasketbolcu bu aşamalardan geçer. Kimi seçilir garanti kontratla NBA basketbolcusu olur, seçilemeyenlerin pek azı belli aşamalardan sonra garanti olmayan kontratlarla NBA takımlarında yer bulur. Kimi ise NBA hayal olur. Yurt dışında bir basketbol kariyeri geçirir. Johnathan Williams bu senenin binlerce NBA hayali kuran gençbasketbolcusundan biri. Gonzaga Ü niversitesinden bu sene mezun olan pivot, draftta seçilemeyince şansını NBA Yaz Ligi`nde denedi. Los Angeles Lakers`ın Yaz Ligi kadrosunda kendisine yer bulan Williams`ın istatistik kağıdında yazan 4.4 sayı, 4.6 ribaund rakamlarına baktığımızda NBA için şansının olmadığını düşünebiliriz. Ancak 23 yaşındaki basketbolcunun oynadığı her saniyede varını yoğunu ortaya koyması Los Angeles Lakers koçu Luke Walton`u etkilemeyi başardı. Gençpivot bu defa Lakers`ın hazırlık kadrosunda buldu kendini. Aynı formayla ancak bu defa aralarında LeBron James gibi efsanelerle antrenman yapan Johnathan Williams çalışma disipliniyle starların da saygısını kazanmayı başardı. 1995 doğumlu basketbolcunun Golden State Warriors maçında ortaya koyduğu oyun basketbol otoriteleri ve Lakers taraftarı tarafından beğenilmesine rağmen yeni sezon için sözleşme almasına yetmedi. Williams diğer seçenekler üzerinde düşünmeye başlarken sezonun ilk iki maçını kaybeden ve Rajon Rondo, Brandon Ingram ikilisini cezalı oldukları için oynatamayacak Lakers Johnathan`a bir şans daha vermeye karar verdi. Gençbasketbolcu Lakers`la iptal etme hakkı kulüpte olmak üzere iki yönlü kontrat imzaladı. Anlaşmaya göre Lakers istediği takdirde Williams`ı NBA Gelişim Ligi takımına gönderebilecek hatta isterse kontratı iptal edebilecek. Bu tür kontrat bulan basketbolcunun maçlarda oynama şansı azdır. Bulduğu şansı çok iyi değerlendiremezse sezon boyu bir fırsat bulma ihtimali düşük olur. Spurs karşılaşmasında maçkadrosuna girmeyi başaran Williams`ın oynaması beklenmiyordu. Ancak takımın pivotu JaVale McGee`nin faul problemi yaşaması, yedek pivot Ivica Zubac`ın LaMarcus Aldridge karşısında bir anda kendini sahada buldu. Atletizmi, savunmadaki gayreti ile Aldridge ve DeMarr De Rozan`a pota altıjnda sayı şansı tanımayan 23 yaşındaki pivot, 14 dakikada bulduğu 8 sayı 4 ribaundla Lakers`ın uzatmada Spurs`a kaybetmesine engel olamadı ama koçLuke Walton`un ve takımın lideri LeBron James`ın güvenini kazanmayı başardı. Johnathan Williams artık takımın yedek pivotu. Oynadığı diğer maçlarda 16 dakika 5.7 sayı 3.7 ribaund ortalaması ve terinin son damlasına kadar mücadele ile oynuyor. Bu çıkışa rağmen Williams`ın durumunda sezon sonuna kadar değişiklik olmayacak hala kontratı garanti değil. Takımdaki yerin koruyabilmek için performansını istikrarlı biçimde devam ettirmeli. Ancak draft edilemediği güne, Yaz Ligi`ne başladığı ana, sezon öncesi kampta LeBron, Ingram, Hart, Ball gibi Lakers yıldızlarıyla antrenman yaptığı güne göre hayaline daha yakın. Çünkü artık devler arenasında bir yeri var. 
Kızılkurtlardan kadın taraftarlara şiirli destek!
İran Futbol Federasyonu Yönetim Komitesi, bir süre önce aldığı kararla İran`daki kadınların, hatta küçük yaştaki kızların bile stadyumlara girmesini yasakladı. İnsan haklarıyla çelişen bu karar karşısında tepkisiz kalmayan Tractor Sazi`nin Kızılkurtlar lakabıyla tanınan taraftar grubu kararı protesto ederek kadın taraftarlarına destek için besteledikleri şiiri 'Türk kızının yeri boş' sloganı eşliğinde tribünlerden hep bir ağızdan okuyor. Tebriz in Sehend stadyumunda her maç40.000 Azerbaycan Türkü tarafından okunan şiir şu dizlerden oluşuyor: Azerbaycan kızları/Göklerin yıldızları,
Stadyum yolları/Gözleyir(bekliyor) onları
Aşikâne(aşıkça) biz bu vatan aşığı/Arkanızdayız, biz alırız hakkınızı
Arkanızdayız / biz alırız haklarınızı Türk kızları.