1. BÜYÜK İSKENDER: MAKEDONYA’NIN FETHEDEN HÜKÜMDARI
M.Ö. 356’dan M.Ö.323’e kadar hüküm süren, hayatının büyük bir bölümünü Asya’da askeri bir seferde imparatorluğunu genişletmek için harcayan Makedonyalı Büyük İskender’in cesedinin balla doldurulmuş altın bir lahite yatırıldığı ve daha sonra başka bir büyük altın tabutla kapatıldığı belirtiliyor. 2000 yıl öncesine kadar her gün sayısız ziyaretçinin mezarına geldiği Büyük İskender’in mezarı, ilk önce Mısır’ın Memphis kentine gömülse de daha sonra İskenderiye’ye taşındı. Adeta bir tapınak görevi görerek sayısız ziyaretçinin geldiği bu mezar, İskenderiye’yi vuran bir tsunamide kayboldu ve hala bulunamıyor.
2. KRALİÇE BOUDİCA: ROMA’YA KARŞI AYAKLANAN KELT LİDERİ
Boudicca, MS 60 veya 61’de Roma İmparatorluğu’nun işgal güçlerine karşı bir ayaklanma başlatan ünlü Kelt kabilesi Icenilerin kraliçesiydi. Boudicca pek çok Roma şehrini yıktı, onları defalarca yendi ama sonunda yenildi. MS 60 yılında Londra’yı yaktıktan sonra kuzeye kaçan Boudica, burada öldü. Nasıl öldüğü bilinmiyor, ancak genellikle yakalanmamak için intihar ettiğine inanılıyor. Bazı kaynaklar onu bir hastalıktan ölmek üzere olduğunu söylüyor. Romalılar, Boudica’yı kendine layık bir mezara gömdüklerini iddia etseler de bu mezarın yeri hala bulunamadı. Söylentilere göre bu mezar, King’s Cross’taki bir platformun altında.
3. KLEOPATRA VE MARK ANTHONY: TARİHİN UNUTULMAZ ÂŞIKLARI
Tarihi âşıklar; ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Roma Generali Mark Anthony. Antik tarihçi Plutarch, Kleopatra’nın Mark Antony ile açıklanmayan bir yere gömüldüğünü yazmıştı. Bazı kanıtlar, yaptırdığı mezarın eski İskenderiye’nin geri kalanıyla birlikte okyanus tabanında dinlendiğini gösteriyor. Öte yandan, Mısır Abusir’deki Taposiris Magna tapınağındaki son kazılar, ünlü çiftin orada gömülmüş olabileceğini de gösteriyor. Arkeologlar hevesle araştırıyor.
4. CENGİZ HAN: MOĞOL İMPARATORLUĞU’NUN KURUCUSU
Cengiz Han, Moğol İmparatorluğu’nun kurucusuydu ve 65 yaşına kadar hüküm sürdü. İmparatorluğu şimdiki Çin, Kore, Orta ve Güneybatı Asya ve Doğu Avrupa’nın geniş bölgelerini kapsıyordu. Ölümü hakkında teori çok; hastalıktan öldüğü, Xia birlikleri tarafından öldürüldüğü, savaş yaralarından öldüğü ve atından düşüp öldüğü gibi çeşitli hikayeler var. En son yerel bir prenses tarafından öldürüldüğüne dair bir hikaye de ortaya çıktı. Ne yazık ki, Moğol geleneğini takiben işaretsiz bir mezara gömüldüğünden mezarının asla yeri bilinmiyor. Gizli bir cenaze töreni isteyen Cengiz Han, cenazesini özel bir ordu ile taşıttı ve bu ordu yol boyunca karşılaştığı herkesi öldürdü. Mezar oluşturulduktan sonra 1000 at mezarın üzerinde koşarak tüm kalıntıları yok etti. Cengiz Han’ın mezarı 800 yıldan fazla süredir aranıyor.
5. NEFERTİTİ: MISIR’IN GÜZEL KRALİÇESİ
Nefertiti MÖ 14. yüzyılda ünlü bir Mısır Kraliçesi ve Firavun Akhenaton’un eşiydi. Tutankamon’dan hemen önce kısa bir süre kendi başına hüküm sürdüğüne inanılıyor. Şu anda Berlin Neues Müzesi’nde bulunan büstünün keşfedilmesiyle ulusal bir simge haline geldi. Çok güzel olduğu ortaya çıktı. Şöhretinden dolayı ölümü ve cenazesiyle ilgili birçok teori var. Ortak bir teori, Amenhotep II’nin mezarında bulunan iki mumyadan biri olduğudur, ancak bu sadece bir teori.
6. BÜYÜK ALFRED: İNGİLTERE’Yİ BİRLEŞTİREN KRAL
Richard III’ün keşfinin ardından, bulunmayı bekleyen başka bir İngiliz hükümdarı, Wessex Kralı Alfred. Yaygın olarak Büyük Alfred olarak bilinen bu ünlü İngiliz, ülkesini Viking istilasına karşı başarılı bir şekilde savunduğu için İngiltere’yi tek bir krallıkta birleştiren kişi olarak biliniyor. Gerçekte nasıl öldüğü bilinmemekle birlikte, hastalık yüzünden olduğu varsayılmaktadır. Başlangıçta Winchester’da gömüldü, ardından New Minster’a taşındı, ancak daha sonra Hyde Abbey’e götürüldü. Manastır 1539’da terk edilene kadar olaysız bir şekilde orada dinlendi. Kilisenin yıkılmasına rağmen mezarlar sağlam kaldı. Bölgede yapılan cezaevinin inşaatı sırasında sunak alanının kazıldığı, tabutunun kurşunlarının söküldüğü ve kemiklerinin dağıldığı ya da kaybolduğu düşünülüyor.
7. ATTİLA: HUN İMPARATORLUĞU’NUN KORKULAN HÜKÜMDARI
Attila, 434’ten 453’e kadar Hunların hükümdarıydı ve Orta ve Doğu Avrupa’yı kaplayan bir imparatorluğu yönetiyordu. Düğün gecesi gelini tarafından zehirlendi. Biri demir, biri gümüş ve biri altın olmak üzere 3 tabutla gömülen Attila’yı bir nehir yatağına gömdüler ve daha sonra nehrin mezarın üzerinden akmasına izin verdiler. Ayrıca savaşta kazandığı silahlar, çeşitli mücevherlerle parıldayan ender hediyeler ve süs eşyaları ile gömüldüğü anlatılıyor. Daha sonra mezarın gömülmesinde görev alan herkes öldürüldü. Mezar yeri hala bulunamadı.
8. THOMAS PAİNE: DEVRİMCİ YAZAR VE SİYASETÇİ
Yazar ve siyasetçi, filozof Thomas Paine, “Sağduyu”, “Amerikan Krizi”, “İnsan Hakları” ve “Akıl Çağı” gibi çok önemli eserler yazdı. Fransız ve İngiliz Devrimi’nin fikri önderlerindendi. Paine, New York’ta 72 yaşında öldü, cesedi New Rochelle’e götürüldü. Maalesef Quaker yetkilileri onun mezarlığına gömülmesine izin vermedi ve bu nedenle kalıntıları çiftliğindeki bir ceviz ağacının altına gömüldü. 1819’da William Cobbett adında bir İngiliz, Paine’in kemiklerini çıkardı ve onu yeniden gömmek amacıyla İngiltere’ye geri götürmeye karar verdi. Ama bundan sonraki süreç hakkında bir şey bilinmiyor.
9. LEONARDO DA VİNCİ: RÖNESANS’IN DEHASI
Leonardo da Vinci dünyanın en çok bilinen dehalarındandır. Başlangıçta, 1789 Fransız devrimi sırasında yıkılan bir kiliseye gömüldü, bu da kalıntılarının 1874’te kalenin içindeki daha küçük Saint-Hubert şapelinde yeniden gömülmesine neden oldu. Ancak bu mezar üzerindeki yazıttaki uyarı notunda belirtildiği gibi, buradaki iskelet Usta Sanatçı ve Mucit’in “varsayılan” kalıntılarıdır. Öldükten sonra Fransızlar tarafından Loire Şapeline gömülen Leonardo da Vinci’nin mezarı Fransız İhtilalinde değiştirildi, fakat bilim insanları yanlış kalıntıların taşındığını ve da Vinci’nin mezarının hala kayıp olduğunu düşünüyor.
10. WOLFGANG AMADEUS MOZART: MÜZİĞİN EFSANESİ
Mozart gelmiş geçmiş belki en ünlü müzisyen ama mezarı ortada yok. Cenaze düzenlemeleri, Viyana dışındaki St. Marx Mezarlığı’ndaki halk mezarlığına gömülmesini ayarlayan arkadaşı ve patronu Baron Gottried van Swieten tarafından yapıldı. Halk mezarları yerel yasalara göre kazılıp on yıl sonra yeniden kullanılabiliyordu. Böylelikle Mozart’ın mezarı, vücuduyla birlikte ortadan kayboldu. Bu, kalıntılarının sonsuza dek ortadan kaybolduğu anlamına gelebilir, ancak kalıntıların alınıp başka bir yere götürüldüğüne dair teoriler de var. 35 yaşında öldüğünde Viyana’da bir yoksulun mezarına gömülen Mozart, burada 5 başka ceset ile bir aradaydı. Mezarı pek çok kez açılan ve kafatası çalınan Mozart’ın tüm kalıntılarının nerede olduğu belirsiz. Viyana, St. Marx Mezarlığı’ndaki bu Mozart mezarı semboliktir, ünlü müzisyenin bir mezar taşı olması için yapılmıştır.