`height=

Peki, nerden çıktı bu sağlıkta alternatif arama merakı?

Ü lkemizde sunulan sağlık hizmetleri belli işte;   Hastasından hekimine, laborantından hemşiresine kadar herkes bu sistemin kuralları içerisinde sağlık hizmeti vermeye çalışıyor.

Peki, bu yöntemin dışında başka tedavi yöntemi yok mu?

Olamaz mı? Var elbette.

Bugün 'bu farkı' sizlerin de 'fark etmenize' yardımcı olmaya çalışacağız;

Gelişmiş ülkelerde halkın en az  % 40`ı sağlıkta farklı yöntemlerden haberdar iken maalesef bizde bu oran şimdilik % 5 bile değildir.

Aslında halkımızın diğer sorunlardan başını kaldırıp da bu konuda araştırma yapacak durumu da yoktur.

Bakanlığa teşekkürler

Ama sağ olsun devletimiz Sağlık Bakanlığımız bünyesinde kısa adı GETAT olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı kurulmuştur.

Ve bu alanda uygulama merkezleri açılmaya başlanmıştır.  Dolayısıyla artık eskisi gibi insanlar sağlık hizmetinde tek düze veya alternatifsiz değildir;

Kimseye artık 'hasta mısın, işte ilaçişte doktor iste hastane daha ne istiyorsun ki?' denilmeyecektir.

Dolayısıyla her konuda, hemen her türlü hizmetin, her türlü yöntemin alternatifi araştırılıp geliştirildiği bir çağda, sağlık konusunda günümüz insanı, artık bu geleneksel tıbbın tedavi yöntemlerinden de yararlanabilmektedir.

Artık, sağlıkta bazı aksaklıklar olduğunda, dışarıdan doktor ithal etmek akla getirilmeyecektir. Sağlıktaki çok yönlülüğün hastaya yaklaşımda hekimin elini daha da güçlendirdiği keşfedilmiştir.

Ve çok şükür, dünya var olduğundan beri, insanların hastalıklarına binlerce çeşit tedavi yöntemi geliştirdikleri gerçeği ülkemizde de konuşulup araştırılır olmuştur.

Bugün artık ülkemizde de GETAT bünyesinde Akupunktur, Fitoterapi, Hipnoterapi, Kupaterapi,

Homeopati, Larva uygulamaları, hirudoterapi (sülük uygulamaları) Apiterapi (arı ve ürünleri)

Mezoterapi, Karyopraktik, Müzik Terapi, Osteopati uygulamaları,  Ozon terapileri, Proloterapi ve refleksoloji gibi eğitimler verilmektedir. Elbette ki bugün kullanılan modern tıp da her geçen gün kendini geliştiren ciddi bir tedavi yöntemidir.

`height=
Kulakta akupunktur noktaları

Sorun nerede başlıyor?

Peki hepsi iyi güzel de sorun nerededir?

Modern tedavi yönteminin bir kısım temsilcilerinin, diğer yöntemleri yok saydığı veya onlara yaşama şansı tanımadığı zaman sorun başlamaktadır.

Çünkü modern tıp kendinden başkasını dikkate almadığında hem kendini birçok konuda çıkmaza sokuyor, hem insanların sağlığına diğer yollardan kavuşma ihtimalinin önüne geçmiş oluyor.

Öyle olunca da, insanlar özellikle kronik ve sendrom türü rahatsızlıklarda modern tıbbın imkanlarıyla istenilen sonucu elde edemiyor. Buna rağmen günümüz insanı mecburen, bu tür vakalarda bazen çok az fayda sağlayan hatta bazen hiçfayda sağlamayan tedaviyi denemek zorunda kalıyor.   Aslında bu tür bir hastanın iyileşememesi, kronik dertlerinden kurtulamaması sağlığın çıkmazı oluyor. Bu çaresizlik hem hastayı daha da ümitsizleştirirken hem hastasına farklı bir çözüm bulamayan doktoru çaresizliğe ve karamsarlığa itiyor.

Oysa bu gibi durumlarda alternatif tedavilerden de yararlanmaya geçildiğinde hem onca lüzumsuz masrafa gerek kalmıyor. Hem hasta, yıllarca ağrı sızı içinde yaşamaktan kurtuluyor, hem doktor bu tür çaresizliğe mahkû m olmuyor.

Alternatif tedavilerde sağlık sigortası

Bir başka çıkmaz da sağlık sigortasından alternatif tedavilerden yararlanamamak.

Gerçi günümüzde sağlık sigortaları modern tıbbı kapsamada hayli başarılı sonuçlara imza atıyor ama henüz GETAT konusunda istenilen sonuçtopluma yansımış değil.

Dolayısıyla kişiler, rahatsızlıklarına yıllardan beri her türlü ilacı ve tedaviyi denediği halde netice alamıyor ama iyileşemediği bu rahatsızlığına alternatif tedavi hizmeti almak istese, kendisine sağlık güvencesi veren kuruluşlar bu tedaviyi henüz karşılamıyor.

O kişiye sağlık desteği kesiliveriyor;

Batıda bu kabullenme 'tamamlayıcı tıp' veya ' yardımcı tıp' ya da 'komplamenter tıp' adı altında kabullenilmektedir. Ü lkemizde henüz bu konuda somut bir gelişme yoktur.

Dolayısıyla kişiler, hasta hakları kapsamında istediği tedavi yöntemini kabul etme hakkına sahip olmakla birlikte şimdilik sadece modern tıbbın yöntemlerinden sağlık sigortası kapsamında yararlanabilmekteler. Yani GETAT hizmetlerinde en büyük sorun doktorların ek ödeme alamaması ve hastaların da ücret ödemesi. SGK kapsamına alındığında bu sorunlar da ortadan kalkacağına inanıyoruz.

Bu konuda yetkililerin elini çabuk tutması gerektiğine inandığımız gibi bu tamamlayıcı tıbbın yöntemlerinden hizmet almayı kabullenmeyen sigorta şirketlerinin, ne büyük müşteri potansiyelini ellerinden kaçırdıklarının farkında olmamaları da ayrı bir konu olduğunun da altını çiziyoruz

En son akla geliyor

Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde sadece akupunktur değil, GETAT tedavi yöntemlerinin hemen hepsi vatandaş açısından en son akla gelmektedir.

Hatta buna 'akla gelme' bile denilemez.

Düne kadar insanlar özellikle sendrom dediğimiz rahatsızlıklarda çaresizlik içindeyken artık Sağlık Bakanlığının da konuyla ilgilenmesi sayesinde böyle bir imkanın da varlığından haberdar oluyorlar

Bu konuda akupunktur tedavisi gören bir hasta ile ilk defa bu tedaviden haberi olan arasında inanın ilginçkonuşmalar yaşanıyor:

'Sen bir de akupunktura git, çok iyi geliyor.'

'Canım ne alakası var. Onca doktor çare olmadı da akupunktur mu çare olacak?'

'Ben de öyle sanıyordum. Ama çok memnun kaldım.'

'Hiçsanmıyorum. Artık kimseye güvenim kalmadı. '

'Ben de senin durumundaydım. Ama şimdi çok şükür iyileştim bak; '

Nihayet kişi, belki bir ümit diyerek akupunktura gelir. Birkaçseans tedavi olur. Hatta kimileri içine düştüğü (!) bu durumu kabullenemez. Kahrolur. Der ki kendi kendine:

  'O kadar hastane gez, onca profesöre git, sonuçolmasın. Sonra gelip akupunktur ol. Şu düştüğüm hale bak!'

Bu düşüncede olanlardan birkaçı tedaviyi bile yarıda bırakır. Ama çoğunluk doktorun söylediği seans süresini sabırla tamamlar.

Ve kimileri ilk birkaçseansta, kimileri tedavinin yarısında, kimileri tedavi sonunda hastalığındaki iyileşmeyi fark ederek hem sevinir hem şaşırır. Sonunda hepsinin duygusu üçaşağı beş yukarı aynı cümlede birleşir:

'İyi ki akupunktura gitmişim!'

Oysa bu konuda halk bilgilendirilse, insanlar korka çekine, utana sıkıla değil de bir bilimsel yöntem olduğunu bile bile gönül rahatlığı içinde akupunktur tedavisi veya diğer doğal tedavilerden birine gitse ve sağlığına zaman geçmeden kavuşsa fena mı olur?

Ama bizde yıllar yılı nice üst düzey bürokrat, nice siyaset ve iş adamı, nice sanatçı, yazar, şair vb. alternatif yöntemlerle sağlığına kavuştuğu halde, halkın da bu yöntemlerden yararlanması için kendilerine bir görev düşüp düşmediğini düşünmediler. Hatta bu tür tedavi gördüklerini halktan gizlemeye bile çalıştılar.

Hâlbuki 1972`de ABD Başkanı Nixon`ın Çin ziyaretinden sonra ABD eyaletlerinde akupunktur süratle yayılmaya başlanmıştı.

Çok şükür bakanlığımız da bu konuda gerekli adımı attı ve bu tedavileri uygulama merkezlerinde halkın hizmetine sunmaya başladılar;

Hastalığa yaklaşım farkı ne?

Peki, alternatif tedavilerin hastalığa yaklaşım farkı nedir?

Alternatif tedaviler der ki:

'Vücuttaki özellikle kronik rahatsızlıklar bir günden bir güne oluşmadığı gibi bir günden bir güne de iyileşmez.'

Sebebi de vücudun kendi kendini iyileştirme gücüne sahip oluşuyla alakalıdır. Örneğin vücut, söz konusu bir hastalığa yakalanmamak için uzun süre mücadele etmiş ama yenik düşmüştür.

Bu kişiye ilk yapılacak iş, vücudun gücünü toplamasına yardımcı olmaktır. Akupunktur tedavisinin amacı da budur. Böylece vücut, akupunktur tedavisiyle kaybettiği enerjiyi toplayacaktır. Bu süre, vücudun kaybettiği enerjiye orantılı olarak kısa veya uzun sürebilecektir. Kiminde birkaçseans, kiminde belki bir kürlük tedavi gerekir.

Toplam tedavi sonucunda, vücudumuz hastayken bile mücadele etmeye çalıştığı rahatsızlığa karşı mücadelesini, bu defa güçlenmiş, enerji depolamış olarak devam edecektir.

Böyle olunca da mücadeleyi, tekrar vücut kazanmış olacaktır. Buna biz, hastanın iyileşmesi diyoruz.  O zaman akla şu soru gelmektedir:

'Peki, mademki akupunktur vücudun enerjisini güçlendiriyor. İnsanlar neden rahatsızlandığını hissettikleri zaman sıcağı sıcağına, vakit geçmeden akupunktura gelip tedavi olmuyor?'

E biz de onu anlatmaya çalışıyoruz işte;

Ve diyoruz ki: 'Aslında GETAT yöntemlerinden birisi olan akupunktur tedavisi, en son akla gelecek tedavi değil, en evvel akla gelecek bir yöntemdir.'

Eğer kişi, ilk başta bu yöntemi kullanırsa, rahatsızlığı belki başlamadan, belki yeni başladığında, birçok pahalı ve yan etkisi bulunan yöntemlere gerek kalmadan ortadan kalkacaktır.

Hatta boyun ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklarda ameliyata gerek kalmadan, akupunkturla tedavi olabilecektir.

Hem mademki 'koruyucu' hekimlik 'tedavi edici' hekimlikten daha önemlidir.

İşte size, yukarıda saydığımız alternatif birçok koruyucu yöntem.

Şimdi tekrar sorumuzu sorabilir miyiz?

Sizin alternatifiniz hangisi?

Sağlıklı günler