Anadolu Ajansında yayınlanmış bir haberi dikkat nazarlarınıza arz ediyorum:
İsveçKilise Birliği Bölge Başkanı Stefan Lindquist`in Müslümanlar hakkında yazdığı yazı sosyal medyada beğeni ve paylaşım rekoru kırdı, hem de ülkenin önde gelen gazetelerinde yer buldu.
Lindquist, sosyal medya hesabından paylaştığı 'Müslümanlar ne kadar tehlikeli' başlıklı makalesinde, 'Bir Müslüman, bana taze yumurta getirdi. Bir diğeri hatırımı sordu. Bir başkasıysa arabam tamirde olduğu için istediğim yere aracıyla bırakmayı teklif etti. Parası olmayan arkadaşının evine sürekli yemek götüren bir Müslüman tanıyorum. Müslümanlar, gerçekten de ne kadar tehlikeli ve itici insanlar(!)' ifadelerini kullandı.
Makalesinde Müslümanlar ile İsveçlileri karşılaştıran Lindquist, 'Bir İsveçlinin para almadan birine yumurta vereceğine kesinlikle inanmıyorum. Hangi İsveçli parası olmayan arkadaşının evine haftalarca yemek götürür? Müslümanlar, sahiden de çok tehlikeli(!)' ifadesine yer verdi. Lindquist, makalesine şöyle devam etti: 'Bilemiyorum ama artık biz İsveçliler, gözlerimizi açıp gerçekleri görmeliyiz. Çok nazik ve cömert Müslüman dostlarım olduğunu fark ettim. Çoğunun bir İsveçlide göremediğim kadar güzel kalpleri var. Hiçbirinde nefret hissetmedim. Bence insanlara nasıl davrandığımız çok önemli. İnsanları kabul eder ve yaşamınıza dâhil ederseniz karşılığında sevgi görürsünüz. Oysa biz, günde birkaçdakika hoparlörlerden ezan okunmasını bile bu insanlara çok görüyoruz.' Makalesinin sosyal medyada beğeni ve paylaşım rekoru kırmasının ardından Aftonbladet gazetesine konuşan Lindquist, 'Müslümanların büyük bir kısmındaki insan sevgisini ve merhameti İsveçlilere göstermek istedim. Bence Müslümanlara karşı gereksiz bir korku ve endişe duyuluyor' dedi.
Papazın bahs ettiği bu Müslümanlar Türk müdür, Arap mıdır, başka ülkelere mi mensuptur?
İmam Şafiî hazretleri, asıl fazilet düşmanın kabul ve teslim ettiğidir buyurmuş. Bu papaz düşman değil ama yine de papaz, papaz lakin İsveçteki Müslümanları övüyor. Biz Türkiye Müslümanları da İslamı yaşamalı, insanlara iyilik yapmalı, İslam Kur`an Peygamber ahlakı ile ziynetlenmeli, kendimizi övmemeliyiz ama ötekilerin haklı sitayişlerini kazanmalıyız.
İyi, faydalı, insanı insan yapıcı okumalardan büyük zevk almalı, onların tiryakisi olmalısın. Sende bunları okumak için büyük bir istek olmalı. Okumayı bir angarya kabul edenler gerçek okur yazar değildir.
Madem okumayacaktın, dört sene lisede, dört sene de üniversitede niçin dirsek çürüttün?
Sen, dünyayı ve insanlığı bir kere değil, binlerce kere yok edecek o dehşetli nükleer silahları icat eden medeniyeti iyi bir medeniyet mi sanıyorsun?
Otuzlu yıllarda, geri zekâlının biri, biz on yılda, Osmanlının 600 yılda yapamadığı kadar tren yolu yaptık demiş.
Vatandaş, sen pahalı şeyler satın aldıkça, sen gerekenden fazla harcadıkça, sen aşırı tüketim yaptıkça, sen ihtiyacından fazla yedikçe, sen israf edip durdukça, bu enflasyon canavarını tepelemek mümkün olmaz.
Demokrasi evrensel ideal idare şekli değildir.
Gaza gerekenden fazla basmış, otomobili adeta uçurmuş, sonunda kaza yapmış, otomobil parçalanmış, kendisi ölmüş. Yapılan muayenede sarhoş olmadığı görülmüş. Alkol sarhoşu değildi ama hız sarhoşuydu, lüks ve pahalı otomobilinin verdiği gurur ve kibir sarhoşu idi. Bu iki sarhoşluk onun sonu oldu.
İslam bilgelik dinidir. İslam bilgeliğinin Müslümanlara okutulmadığı, öğretilmediği bir ülke sosyolojik Müslüman ülkesi olabilir ama İslam ülkesi olamaz.
Bir Müslümanın Müslümanlığının derecesi, hükümleri Kur`andan ve Sünnet`ten çıkartılmış mukaddes Şeriata bağlı olup olmadığından, bağlı ise ne kadar bağlı olduğundan anlaşılır.
Dünya yüksekliklerine ulaşmak için Dini merdiven edinenler yükseldikçe alçalır.
Ağzının tadını bilen, yemeklerin en lezizini ve nefisini bol bol yiyen gurmelerin iyi, yüksek, faziletli, örnek Müslüman olmaları mümkün müdür?
Paranın ana değer haline geldiği, dinin imanın yerine geçtiği Müslüman bir toplum yıkılmaya mahkû mdur. Para çürütür.
Kimyevî ilaçların çoğu, kaşığı ile bazen tedavi edebilir ama sapıyla (yan tesirleriyle) göz çıkartır.
Sağlam ve fonksiyonel de olsa, güzel olmayan bir bina iyi bir bina değildir.
Faydalı, helal, mübah şeylerin azı iyidir, şifadır, çoğu zarardır. Bir kaşık gerçek bal şifalıdır. Bir oturuşta yarım kavanoz yiyen hastahanelik olur.
Benim paltomun ölçüleri burada alındı, İtalya`da dikildi geldi deyince, markasını niçin yakasına diktirmediniz dedim.
Bendeniz bir Müslüman olarak niçin İman, İslam, Kur`an, Sünnet, Şeriat, Peygamber düşmanlarını sevecekmişim? Müslümanlıkla onların sevgisi bir kalpte bir araya gelmez.
Cimrilik küfre yakındır. Cimriden iyi Müslüman olmaz. İyi Müslüman (israf etmemek şartıyla) kerimdir.
Gıybet yok... Polemik yok... Yalan yok... Fitne fesat çıkartmak yok... Yaygara kopartmak yok... Şarlatanlık ve soytarılık yok... Kendini övmek yok... Nefsini aklamak yok... Goygoyculuk yok... Böyle hizmet edenlere ne mutlu.
Yazık yazık yazık... O mübarek ve muazzez tarikatı ne hale getirdiler. Bankaya, holdinge, dev anonim şirketine, para değirmenine, darphaneye dönüştürdüler.
Resulullah`ın (salât ve selam olsun ona) eline bazen binlerce deve koyun, büyük miktarda para ve mal geçerdi. Onların hepsini dağıtırdı. Evine geldiğinde bazen dişe dokunacak yiyecek bulamazdı.
Bir Müslümana: Makam otomobili saltanatı çok mezmum bir şeydir. Şeytanın bu tuzağına düşme, lüks otomobilinle, özel şoförünle gurur ve kibre kapılma, resmî otomobili şahsî işlerin için kullanma, kendini tokattan koru.