Kimi zaman ülkelerde öyle büyük değişiklikler olur ki o ülkelerdeki makamlar bile bu hıza yetişemez.
Özellikle seçimleri bekleyen kimi ülkeler seçimlerin hemen ardından Türkiye’de uzun süreli bir istikrar ve ekonomik kalkınma sürecinin başladığını şahit oldular.
SEÇİM SONRASI YÜKSEK BEKLENTİ
Aslında bu dost ülkelerin veya dostluğa hazır ülkelerin tetikte beklediği bir dönüşüm süreciydi.
Türkiye’nin seçimleri atlatıp ekonomik olarak bir ufuk ortaya koyması ve ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın körfez ülkelerine 200 iş adamıyla gerçekleştirdiği büyük çıkartma meyvelerini vermeye başladı.
Artık bir Türk olarak körfez bölgeleri diyeceğiniz Dubai, Katar, Suudi Arabistan Kuveyt ve Bahreyn gibi dost ülkelerde iş yapmak çok daha hızlı ve kolay hale geldi.
Mesela bu ülkelerde artık uygulanan maddi ve manevi kısıtlamalar kaldırıldı. Örneğin, yabancı bir yerleşimci üç ayda ve 1000 dirheme ehliyetini değiştirebilirken Türklere bir haftada ve ücretsiz hale getiriliyor.
Aynı şekilde yatırım yapmak için Körfez ülkelerini seçen Türk iş adamlarına Siyar dediğimiz iş yapma izinleri belgeleri dört hafta yerine iki haftada verilmeye başlandı.
Körfez ülkeleri kendi vatandaşlarına tatillerini Türkiye’de yaz ve kış turizmi olarak çeşitlendirerek teşvik etmeye başladı.
Körfez ülkelerindeki hemen hemen Forbes’ta iki yüze giren ilk üç yüze giren büyük holding sahipleri de yatırım çeşitlendirme merkezi olarak Türkiye’nin adını anmaya başladı.
ALTIN KAPI’DAN GİRDİK
O şimdi artık sadece Nusret, Huqqa, Sütiş, Hacı Hafız Efendi gibi markalar dışında Türkiye’nin büyük şirketleri de her iki taraflı ticaretten kazanç sağlamaya adım atıyor.
Daha önce ifade ettiğimiz gibi büyük Türk şirketleri açılan altın kapıdan içeri girdi.
“OVAKÖY SINIR KAPISI”
Habur sınır kapısına ek olarak açılması planlanan bu kapı büyük önem taşıyor. Körfez ülkelerinin Avrupa’ya Türkiye’deki Ovaköy Sınır Kapısı üzerinden ulaşımını sağlanması planlanıyor. Çünkü Ovaköy Sınır Kapısı, Avrupa’yı da Bağdat üzerinden Basra Körfezi’ne bağlayacak.
GÜÇLÜ VE TRANSİT
2 trilyon dolarlık Körfez sermayesine Batı sermayesiyle yeni bir iş birliği kapısı kazandırılacak. Ovaköy kapısı da burada kilit öneme sahip olacak.
Türkiye’nin ekonomi güven ve dostluk endeksli dış siyaset politikası aynı zamanda sahada ve masada olmanın en büyük güç olduğunu ortaya koyarken ekonomik olarak da Türk milletinin önüne büyük fırsatları taşımak üzere. Bunu Borsamızda ve enerji şirketlerimizde hızla göreceğiz.
İslam dünyasında yaşanan krizler Körfez ile yakın istişare ve iş birliğini gerektiriyor. Çevremizde bir barış, istikrar ve refah kuşağı oluşturma hedefimiz olduğu doğrudur ve bunun karşılığı da vardır.
Bağımsız kararlar alabilme, blok siyasetinin dışına çıkabilme ve başarılı sert güç kullanabilme iradesi bizde vücut buldu. Bizlere muhalif dış destekli kimi Arap basını bile “Togg Diplomasisi” ismiyle adımları etiketledi.
Bazı gazetelerde yurt dışından taze para pompalayarak Türk parasını güçlendireceği, Türkiye’nin “Körfez dengelerinde yükselen bir oyuncu haline geldiği ve “Körfez yatırımları için Batı’yı değil, Türkiye’yi üs haline getireceği düşüncesi öne çıkarıldı.
Özetle, taraflı tarafsız herkesin kabul edeceği bir noktaya gelindi, o da şu: Türk olmak artık Körfez ülkelerinde değerli.