`height=

Değerli okuyucularımız, 3 Aralık Dünya Engelliler günüydü. Bu vesileyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, gerçekten anlamlı bir mesaj yayınladı.

Engelleri aşmak bir inançmeselesidir dedi. Başarının anahtarı inanmaktır, dedi ve başarılarıyla bizleri gururlandıran engelli kardeşlerimizi örnek gösterdi. 16 yıllık süreçte, toplumun bütün kesimlerini eşit ve adil kucaklama gayretiyle, engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmeye büyük önem atfettiklerine dikkat çekti.

Bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinde ulaşılabilirliğin ve kalitenin artırılması, engelli vatandaşlarımızın kamu ve özel sektörde istihdamının teşvik edilmesi, özel eğitime desteklerin artırılması hususlarında önemli adımlar attık, dedi. Ve gerçekten de çok önemli adımlar atıldı.

Ve gerçekten de Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi bu ülkede artık engelli vatandaşlarımıza yönelik bakış açısındaki zihniyet kökten değişmiştir.

Bu vesileyle biz de aynı zamanda bir rehabilitasyon merkezi olan ve engelli çocuklarımızla içiçe olan bir sağlıkçı ve eğitimci olarak bugün engelli çocuklarımıza yapılan bunca yaklaşımda hem kişisel ve kurumsal olarak hem devlet olarak gözden kaçırdığımız hayati bir gerçeğe dikkat çekmek istiyoruz.

Gözden kaçan hayati bir gerçek

Biliyorsunuz ki hayatımızda, binlerce rahatsızlık ve onlarca tedavi yöntemi var.

Çeşit çeşit ilaçlar, irili ufaklı müdahaleler, akıl almaz ameliyatlar falan.

Hepsi insanı sağlığına kavuşturmak için;

Hem de bu insanlar bedensel ve zihinsel engelli olmadığı halde.

'Bedensel ve zihinsel engel olunca ne oluyor' mu diyorsunuz?

Hemen söyleyelim.

Sadece engelli oluşları ön plana çıkıyor. Hem o kadar öne çıkıyor ki bunların diğer sağlık sorunları olabileceği kimsenin aklına bile gelmiyor.

Peki bedensel veya zihinsel engelli çocuklar hiçhasta olmaz mı? Onların rahatsızlığı sadece engelli oluşları mıdır? Yoksa bu konuda gözden kaçan ya da kaçırılan önemli bir şey mi var?

Çünkü normal insan rahatsızlandığında ona tanınan tedavi hakları, engelli çocuklar için nedense akla getirilmiyor.

Adeta deniliyor ki, siz bu çocukların zihinsel engeline (eğitim ve rehabilitasyon ile vb.) çözüm bulun, yeter. Ama yıllardan beri binlerce merkezde yapılan mevcut eğitimler bu çocukların tedavisinde sonuçalmaya yetmiyor. Çünkü bu çocukların diğer sağlık sorunlarının da tedavi edilmesi gerekiyor;

`height=

Zihinsel Engellinin Sağlık Sorunu

Akla şöyle bir soru gelebilir. Zihinsel engellilerin ne gibi sağlık sorunları olabilir ki?

Engelli de olsa onlar birer insan değil mi? Engelli de olsa bünyelerinin sağlıklı olması da gerekmez mi? Örnek olarak *Boyun omurgası ve genel omurga yapısının bozuk olmaması.

*Bağışıklık sisteminin güçlü olması. *Alerjik problemlerinin olmaması. *Sindirim sisteminin ve bağırsaklarının sağlıklı çalışması. *Kulak Burun Boğaz sisteminde rahatsızlık olmaması. Kaldı ki bu çocukların birçoğunda seröz otitis media (ortakulak iltihabı) vardır.

Yaklaşık yirmi yıllık klinik tecrübe sonucunda diyoruz ki: 'Bu konu için de bir an önce uygun bir altyapı kurulmalıdır. Bu çocukların rehabilitasyonu için kendilerini geliştirebilmeleri için, yüz güldürücü sonuçlara ulaşılabilmesi için bu çocukların rehabilitasyon eğitimi ile birlikte sağlık hizmeti de verilmelidir.

Belki farkında değiliz;

Ü lkemizde yüz binlerce anne çocukları uğruna gözyaşı döküyor.

Bu anneler çoğunlukla, hayatı bu çocuklarla omuzlamaya çalışıyor;

Okyanusta tek başına kalmış gibi çaresiz;

Alınlarına yazılmış bu yazıya çözüm arıyor;

Ateş düştüğü yeri yakıyor;

Ve kimi zaman da;

Baba çaresiz; Çocuk sevgiden habersiz;

Toplum ilgisiz;

Bu anneler her gün ağlıyor;

`height=

Ü lkemizde uygulanan yöntem nedir?

Ü lkemizde fiziksel ve zihinsel engellilere yönelik eğitim hizmetinin çerçevesi 5378 sayılı özürlüler kanunuyla belirlenmiştir. Maalesef bu yasada bu çocukların sağlık sorunlarına göre herhangi bir düzenleme yoktur.

Dolayısıyla özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim hizmeti alan çocukların sağlık sorunları bu merkezlerin sorumluluğunda değildir. Bu merkezler birer okul gibi değerlendirilmektedir. Bu çocuklar sağlık sorunlarını dile getiremediği için aileler de dâhil hemen hiçkimse bu açıdan çocuğu değerlendirmemektedir.

Dolayısıyla bu hastalar için hastanelerde yeteri derecede tedavi sunulamaz. Doktor üçayda beş ayda bir iğne ilaçyazdığı çocuğu yeteri kadar tanıyamaz. Takip etmeye kalkışıldığında mevcut şartlarda mümkün değildir.

Netice itibariyle bu rahatsızlıklara karşı tıbbi takip ve tedavi hizmetleri de Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının ortaklaşa yapacağı çalışma ile yine özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yapılmalıdır. Tıbbi hizmetlerin ödemesi de Sağlık Bakanlığınca yapılmalıdır.

Biz bu anlamda yıllar öncesinde bir pilot çalışma gerçekleştirmiş olup süreçve sonuçları hakkında hazırladığımız raporu paylaşmak üzere ilgili kurumların dikkatine sunmak üzere hazırlıklıyız.

Pilot uygulamada sonuçalınıyor mu?

Yirmi yıllık klinik tecrübemiz ve her iki yöntemi de bilen bir kuruluş olarak klasik eğitim ve rehabilitasyon yönteminin çocuklarda arzu edilen sonuçları elde etmeye kafi gelmediğini biliyoruz. Bu çocuklara sadece bir takım egzersizlerin öğretilmeye çalışılması tedavi olamaz tedavi vücudu bir bütün olarak ele almaktan geçer.

Oysa örnek olarak özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti alan bir çocuk bir havale geçirdiği zaman, çocuğun beyin fonksiyonları haliyle gerilemekte ve sonuçitibari ile alınan tüm eğitim boşa gidebilmektedir. Kimi zaman da rahatsızlığın ortadan kaldırılması için ilaçve antibiyotik yüklemesi yapılmaktadır. Bu ilaçlar rahatsızlığı baskı altına almakta ama bununla birlikte bünyenin zaten sınırda bulunan bağışıklık sistemini hepten yıkmakta ve çocuğun sağlık sorunu işin içinden çıkılmayan hale dönüşmektedir.

Yine örneğin, sık sık havale (nöbet) geçiren çocukların birçoğunda bağırsak problemi, sinüs problemi, beyin oksijen ve kan dolaşımında yetersizlik vb. vardır. Çünkü beyin oksijenlenmesi ve kan dolaşımı yeterli sağlanamadığında bağırsak seratonin salgılamadığı için çocuğun stresi vücuttan atma imkânı yoktur. Böylece stres birikir birikir ve bir süre sonra taşar. Bu taşma anına nöbet geçirme deriz.

Yine örneğin, bağışıklık sistemi zayıf olan bir çocuk sık sık ateşli enfeksiyon geçirir.

Bize gelen çocuklarda bu ve benzeri rahatsızlıklara şahit olduğumuz gibi kiminin sinüslerinin dolu olduğunu, kiminin omurga yapısında bozukluk olduğunu, kiminin bağırsak problemi olduğunu, kabızlık yaşadığını, alerjik sorunları olduğunu vs. gözlemlemekteyiz.

Böylesi durumlarda, çocuktan:

*Baş ağrısı eksik olmaz.

*Dikkati dağınık olur.

*Öğrenme güçlüğü yaşar.

*Eğitime motive olamaz.

*Omurga bozukluğu sebebiyle beyne yeteri derecede oksijen ve kan gitmez.

*Bedensel gelişimi geri kalır.

*Beynin dominant ve nondominant lopları (sağ-sol bölgeleri) yeterince kan ve oksijen alamaz.

*Kognitif problemleri aşmak çok zorlaşır.

*Bağırsak problemi ve kabızlık varsa vücutta stres birikir.

*Çocuklar cansız, yorgun, neşesiz ve stresli olurlar.

*Genel enerjileri sürekli düşük olur veya aşırı hiperaktif olurlar.

*Bağışıklık sistemi bozuksa alerjiye karşı dirençgösteremez.

*Sık sık kulak burun boğaz yolları şikâyetleri olur.

Böyle bir çocuk en ufak bir rahatsızlıkta tamamen geriye düşebilmektedir.

Dolayısıyla bu çocukların bu tür sağlık sorunlarına, çözüm sunulmaz ise bu çocukların nörogelişimsel seviyeleri, mental gelişimleri, bedensel gelişimleri eksik kalmaktadır.

Niçin bu kadar iddialıyız?

Bu çocuklara, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verilirken, tedavi edilmesi gereken sağlık sorunu olan çocuk grubuna gereken tıbbı tedavinin de verilmesi gerekmektedir.

Bu tedavinin sadece ve yalnızca bilinen medikal tıp olması bile soruna tam anlamıyla çözüm sunamaz. Gerektiğinde akupunktur ve lazer akupunkturu tedavisi de uygulanabilmeli, gerekirse diğer alternatif tedavilerden de yararlanılmalıdır.

Çocuklar için sağlık sorununa karşı kurum içerisinde aile hekimliği modeli uygulanmalı böylece bu çocukların doğumdan itibaren takibinin yapılması gerekmektedir.

Çünkü biz bu çalışmayı Özel Maraş Akupunktur Polikliniğimizde 1997 yılından beri AR-GE çalışması kapsamında yapmaktayız. Çocuklardaki yüz güldürücü gelişimi ve ailelerin memnuniyetini gözlemlemekteyiz. Yapmış olduğumuz pilot çalışmamızın tüm merkezlerde incelenmesini ve yaygınlaşmasını arzulamaktayız. Bu da ancak Sağlık Bakanlığının desteklemesi ile sağlanabilir.

Şunu da belirtelim ki biz diğer kurumlarda çocuklarla ilgilenilmiyor gibi bir iddiada asla değiliz.

Aksine iyi niyetle hizmet veren tüm rehabilitasyon merkezi çalışanlarımızı yürekten kutlamak gerekiyor. Onların nasıl bir özveri içinde çalıştıklarını bir meslektaşları olarak çok iyi bilirim. Biz burada farklı olarak zihinsel ve bedensel engelli çocukların eğitim ve rehabilitasyonunun, gerektiğinde tıbbi tedaviyle birlikte yapılmaya çalışılmasından yana olduğumuzu ve bu uygulamayı kendi merkezimizde pilot uygulama olarak yaptığımızı belirtiyoruz.

Engelli çocuklarda akupunktur lazer akupunkturu

Cerebral Pals ( Sapastik engelliler )

Otizm

Rett Sendromu

Down Sendromu

Mental Reterdasyon ( Zihinsel Engelliler )

Dikkat Dağınıklığı ve Öğrenme Güçlüğü

Hiperaktivite

Hipotoni (Kas Zayıflığı ve Gevşekliği)

Distoni (İstemsiz Kas Kasılması)

Musküler Distrofi (Kas Hastalığı)

Spina Bifida ( Meningeomiyolesel )

Seröz Otitis Media (Orta Kulak İltihabı)

Epilepsi (Havale)

Davranış Bozuklukları ve Psikolojik Problemler

İşitme ve Konuşma Engelliler

Jüvenil Romatoit Artrit ve Romatizmal Hastalıklar