Olay, 19 Aralık 2011 tarihinde İsveç'in Umeå kasabası yakınlarında gerçekleşti. Peter Skyllberg adındaki bu adam, tamamen karla kaplı bir arabanın içinde bulundu. Karla kaplı araca ulaşan trafik polisi, kapıyı zorlukla açtığında şok edici bir manzara ile karşılaştı.
Milliyet'in haberine göre, Skyllberg, yaşaması mucize olarak nitelendirilen bir durumdaydı ve bir deri bir kemik kalmıştı. Onu bulan polis, daha önce böyle zayıf bir insanı görmediğini söylemişti.
İKİ AY BOYUNCA HİÇBİR ŞEY YEMEDEN NASIL HAYATTA KALDI?
Skyllberg'in hayat hikayesi, uzun süre yiyecek olmadan nasıl hayatta kaldığı sorularını beraberinde getirdi. İsveç'teki Uppsala Üniversitesi'nden klinik beslenme profesörü Tommy Cederholm'a göre, bir insan suyun mevcut olduğu bir ortamda yiyecek olmadan en fazla 60 gün hayatta kalabilirdi. Ancak Skyllberg tam 61 gün boyunca bir şey yemeden ve eksi 30 derece gibi düşük sıcaklıklara dayanarak hayatta kalmıştı.
Olayın ardından yapılan araştırmalar, Skyllberg'in kar suyu içmek dışında hiçbir şey yemediğini gösterdi. Bu durum herkesi şaşırttı ve bilim dünyasında da büyük bir merak uyandırdı.
ARABASI "İGLO" GÖREVİ GÖRMÜŞ
Umeå'daki Norrland Üniversitesi Hastanesi'nin baş sağlık görevlisi Dr. Ulf Segerberg, Skyllberg'in hayatta kalmasını, arabasının içinde oluşturduğu bir tür "iglo" gibi doğal bir sıcaklık koruma sistemine bağladı. Dr. Segerberg, Skyllberg'in iyi kıyafetleri ve uyku tulumunun bulunduğu karla kaplı bir arabada olduğunu belirtti. Bu şartlar altında vücut ısısını koruyabilmenin mümkün olduğunu söyledi.
BİR AYI GİBİ "KIŞ UYKUSU"NA MI YATMIŞTI?
Diğer bir teori ise Skyllberg'in düşük vücut ısısına sahip olduğu ve bu nedenle adeta bir "ayı gibi" kış uykusu moduna girdiğiydi. Dr. Stefan Branth'a göre, Skyllberg'in düşük vücut ısısı, onu soğuğa uyum sağlama ve enerji harcamada tasarruf etme yeteneği kazandırmış olabilirdi.
Sonuç olarak, Skyllberg'in bu olağanüstü hayatta kalma hikayesi, bilim dünyasında da ilgi çekici bir vaka olarak kabul ediliyor. İnsanların düşük vücut ısısı, enerji tasarrufu ve suyun hayatta kalma sürecinde önemli bir rol oynadığı bu olay, bilim insanları için incelenmeye değer bir fenomen olarak kalmıştır.