Milliyet gazetesinden Betül Yasemin Keskin’in derlediği habere göre; Atlantik Okyanusu’nda, çok sayıda gemi ve uçağın kaybolduğu gizemli bir bölge olan Bermuda Şeytan Üçgeni, pek çok şehir efsanesine ve komplo teorisine konu olmuştur. Ancak bu bölgenin bir benzeri de Alaska’da bulunmaktadır. Utqiagvik, Anchorage ve Juneau arasındaki ormanlık alanda oluşturduğu üçgen şeklindeki bölgeye Alaska Üçgeni denir. Bu bölgede de bugüne kadar 20 binden fazla insan gizemli bir şekilde kaybolmuştur. Bu kayıpların nedenleri hakkında çeşitli teoriler ortaya atılmıştır.
Alaska Üçgeni’nin Keşfi: 1972 Uçak Kazası
Alaska Üçgeni’nin gizemli olaylarına dikkat çeken ilk olay, 1972 yılında meydana gelen bir uçak kazasıdır. ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Thomas Hale Boggs ve birçok siyasetçiyi taşıyan küçük bir yolcu uçağı, Anchorage’dan Juneau’ya giderken Alaska Üçgeni üzerinden geçerken aniden ortadan kaybolmuştur. Yüzlerce kilometrelik alanda yapılan arama çalışmalarında ne yolcular ne de enkaz bulunabilmiştir. Bu olay, Alaska Üçgeni’ndeki tuhaf olayların başlangıcı olarak kabul edilir.
Alaska Üçgeni’ndeki Kayıpların Nedenleri: Uçuk Teoriler
Alaska Üçgeni’ndeki kayıpların nedenleri hakkında pek çok teori ileri sürülmüştür. Bunlardan bazıları şunlardır:
UFO’lar: 1986 yılında bir Japon havayolu pilotu, bölgede üç tanımlanamayan uçan nesne (UFO) gördüğünü bildirmiştir. Bu iddia, hem sivil hem de askeri radar tarafından doğrulanmıştır. Bu da bazılarının, Alaska Üçgeni’ndeki kayıpların dünya dışı varlıklarla ilgili olduğu yönünde spekülasyon yapmasına neden olmuştur.
Dev enerji girdapları: Başka bir teoriye göre, bölgede Dünya’nın manyetik alanında ortaya çıkan düzensizlikler, devasa enerji girdapları oluşturmaktadır. Bu girdaplar, uçakların ve gemilerin yön bulmasını zorlaştırmakta ve kaybolmalarına neden olmaktadır.
Kocaayak: Yerel halk, bölgede insanlara saldıran devasa bir canavarın yaşadığına inanmaktadır. Bu canavara Sasquatch ya da Kocaayak denmektedir. Bazı görgü tanıkları, bu canavarı gördüklerini iddia etmişlerdir.
Alaska Üçgeni’nin Gizemi
Alaska Üçgeni, Bermuda Üçgeni’ne benzer şekilde, uçakların, gemilerin ve insanların kaybolduğu veya kaza yaptığı gizemli bir bölgedir. Bu bölge, Alaska’nın güneydoğusundaki Juneau şehrinden, eyaletin en büyük şehri Anchorage’a ve oradan da Barrow şehrine kadar uzanır. Bu bölgede yaşanan olaylara dair birçok teori ortaya atılmıştır. İşte bunlardan bazıları:
Enerji Girdapları Teorisi
Bu teoriye göre, Alaska Üçgeni’nde devasa dönen enerji girdapları vardır. Bu girdapların dönüş yönü, insan davranışını etkileyebilir. Saat yönünde dönen bir girdap, olumlu duygular yaratırken, saat yönünün tersinde dönen bir girdap, insanlarda olumsuz duygular ve kafa karışıklığına neden olabilir. Bu teorinin kanıtı olarak, bölgede elektronik okumaların önemli manyetik düzensizlikler tespit ettiği ve arama ekiplerinin pusulalarının 30 dereceden fazla sapmış olduğu belirtilir. Bölgeye daha önce giden bazı kişiler de bu teoriyi destekler nitelikte ifadelerde bulunmuşlardır. Kafa karışıklığı hissettiklerini veya işitsel halüsinasyonlar yaşadıklarını söylemişlerdir. Bu da insanların Alaska Üçgeni’nde neden kaybolduğunu veya kaza yaptığını açıklayabilir.
Kushtaka Teorisi
Bu teori, Kızılderili folkloruna dayanır. Yerli Tlingit ve Tsimshian halkları, Alaska’nın vahşi doğasında avını arayan, şekil değiştiren bir yaratık olan Kushtaka’nın hikâyelerini anlatırlar. Kushtaka, su samuruna benzeyen bir görünüme sahiptir. Kurbanlarını vahşi doğanın derinliklerine götürür ve onları ya parçalara ayırır ya da kendisi gibi bir Kushtaka’ya dönüştürür. Bu teori, bölgede kaybolan veya ölen insanların akıbetini açıklamaya çalışır.
Coğrafya Teorisi
Bu teori, Alaska Üçgeni’nde yaşanan olayların doğaüstü olmadığını, sadece coğrafi koşulların etkisiyle gerçekleştiğini savunur. Alaska, yıl boyu kar yağışı alan, vahşi canlılar, gizli mağaralar ve dev yarıklar içeren devasa buzullarla kaplı bir bölgedir. Uçaklar, bu buzulların üzerinde uçarken düşmüş veya kaybolmuş olabilir. Yürüyüşçüler ise derin çukurlara düşmüş veya karların altında kalmış olabilir. Yağış öylesine fazladır ki, uçaklar bile kısa sürede karlarla örtülebilir. Ayrıca Alaska, çok büyük ama çok az nüfuslu bir bölgedir. Bu da arama kurtarma çalışmalarını zorlaştırır. Bu teori, bölgedeki olayları en mantıklı şekilde açıklayan teoridir.