Güzel ülkemizde siyasi hayatımızda ve yaşam biçimlerimizde değişimler hızla ve gözle görülebilir şekilde hızla gerçekleşmektedir. Köyden kente göçler, şehir hayatındaki adaptasyon sorunları, ekonomik kazanımlarımızın eğitim seviyemizin önünde gitmesinin meydana getirdiği tahribatlar vs..
Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok, yaşı 40 olanlar bu değişim ve dönüşümü çok rahat görebilirler. Bugün özellikle İslami yaşamı tercih etmiş vatandaşlarımızın hayatında neler değişti onu ele alacağım.  Doksanlı yıllarda türbanlı öğrencilerin istikballeri uğruna üniversite kapılarında neler çektiğinin bizzat tanığıyım ve karınca kararınca bu kardeşlerimize gücümüz nispetinde destek olmaya çalıştım. Tamamen dinimizin gereği olarak tesettüre girmiş kardeşlerimizin toplumsal yaşamda söz sahibi olabilmeleri ve kendi geleceklerine   yön verebilmeleri için az çile çekilmedi.Bugünle dünü kıyasladığımda dikkatimi çekenler ve farkında olmadan dün yanlış dediklerimizin bugün normal gibi görünmesi ve kimsenin itiraz dahi etmemesine bazı örnekler:
Başörtülü kızlarımızın   dar bir kot veya sitreçle sokağa çıkması...
Başörtülü  kızlarımızın kısa kol giymesi, ağır makyaj yapması, erkek arkadaşlarıyla birlikte sigara içmesi, erkek arkadaşıyla el ele park   ve bahçelerde sarmaş dolaş dolaşması ...Başörtülü kızlarımızın kafeteryalarda erkeklerle birlikte sigara ve nargile içmesi, okey oyması, harem selamın tamamen ortadan kalkması...
Muhafazakar ailelerin bile kız çocuklarının filört yapmalarına izin vermesi...
Para kazanmak uğruna iş ararken   hiçbir mahremiyet anlayışına  muhafazakar ailelerin bile hiçdikkat etmemesi...
Kız çocuklarımız böyle de erkeklerimiz farklı mı al birini vur obürüne. Kısaca arz talep meselesi herhalde.
Maalesef sizin de aklınıza gelen ama benim de burada zikretmediğim onlarca örnek var.
Onlarca televizyon programlarında ünlü din adamları olarak bilinen şahıslar saatlerce tavuk kurban olur mu,  sakız orucu bozar mı, baş açık namaz kılınır mı?... gibi toplumun merak dahi etmediği konuları tartışarak,  acaba biz bugüne kadar İslami yanlış öğrendik algısını mı oluşturmak istediler. Yani toplumda bunlar olurken bizim din alimlerimiz hadislerin gerekli mi gereksiz mi veya sahih mi sahih değil mi? gibi konuları tartışıyorlardı.  İslami daha önce yanlış mı biliyorduk da şimdi doğrusunu öğrendik veya İslam hukukunun sırf nefsani çıkarlarımız uğruna değişimine ses mi çıkarmıyoruz?Yoksa ABD nin ve batılı güçlerin güzel ülkemizde yıllardır yapmak istedikleri 'Ilımlı İslam'    projesine   hissettirmeden geçildi de farkında mı değiliz.
Kalın sağlıcakla...