Hayatımız hikâyeciklerden oluşur. Her büyük hikâyenin iyi ya da kötü bir sonu vardır. Sonların ardından atılan yeni adımlar tertemiz sayfaya açılan büyük bir hikâyenin ilk cümlesidir.

Günümüzde fotoğraf albümleri dijital ortamlarda muhafaza edilse de hâlen fiziken  dokunabildiğimiz, her birinin arkasına notlar alabildiğimiz anılarımızı biriktirdiğimiz basılı fotoğraflardan oluşan albümlerin varlığını çok önemsiyorum. Hikâyelerimizin delilidir albümler. Fotoğraf albümü,  her bir sayfasında,  her bir yılda ve  dönemde gelişim ve değişimimizi gözlemlemenin mükemmel bir yöntemidir. 

Fotoğraf albümü, geçmiş başarılar, kazançlar, mutluluklar ile bugünün kayıpları, kederleri arasında kurulan umut ve ibret köprüleridir.  Zorluklar ile karşılaştığımızda durmak yerine daha üretken ve güçlü olmamız gerektiğini hatırlatır bazı fotoğraflar. Bazen de cesur olmak, risk almaktan kaçındığımız dönemlerdeki başarısızlıklarla yüzleştirip cesur ol, risk al, başarı bu defa senin der. 
Kimi zaman nereden nereye geldiğini hatırlatırken, yeni kareler eklenecek fotoğraflar için hayaller kurdurur. 

Tekâmül yoluna yönünü döndüyse insan yaşadığı ayrılık, kayıp, hastalık  dahil konu ne olursa olsun başına gelen hadiselere bir kırılma noktası gibi bakmaya başlar. Olumsuz yaşanmışlıklarını, yoksunluklarını, yarım bırakılmış hayal kırıklıklarını talihsizlik gibi görmek yerine bilakis tecrübe kasnağına ilmek ilmek işlenmiş bir nakış gibi kabul eder. İbrahim Hakkı Hazretlerinin sözlerini düstur edinir: 
"Hak şerleri hayr eyler,
Zannetme ki ğayr eyler,
Ârif ânı seyr eyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
Sen Hakka tevekkül kıl,
Tefvîz et ve râhat bul."

İnsan, umutla hayallerine doğru koşarken bilir ki yanında seçeceği  yol arkadaşı yeni hikâyesinin kahramanı olacaktır. Bu noktadan çıkışla, insanlara verdiği tavizleri bir daha gözden geçirir tercihlerinin yolunu belirleyeceğinin idraki ile seçici olmak kazanımına ulaşır. Zifiri karanlıkta gökyüzünü aydınlatan yıldızları düşünen insan başta kendi ışığına güvenerek önüne çıkan engelleri fırsata çevirme cesaretine sahiptir. 

Hz. Mevlâna ne güzel ifade etmiş: 
"Dünyada olabilecek her bir olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan çıkardığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın. İnsanın kaderine müdahalesi buradadır."

Kasım ayını uğurlarken yeni bir takvim yılına girmeye sayılı günler kala  öz muhasebemizi yapmak ve koşullar ne olursa olsun ışığımızı yakmanın vaktinin geldiğine inanmak bize ne kaybettirir ki? Başlamadığımız hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. 

Her insanın içinde  üstü küllenmiş gizli bir cevher saklıdır. 
İçimizdeki ışığı keşfetmek, cevheri gün yüzüne çıkarmak kendimizle yüzleşmekten geçer. 
Sonlar şok yaşatır, tükenmişliğin içinde yeni açılacak hiç kullanılmamış sayfaların heyecanı saklıdır.